ANKİSAD Kadın Komitesi üyeleri iş hukuk seminerine katıldı

Ankara İşadamları ve Sanayicileri Derneği (ANKİSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Gülhis Yörük, kadın komitesi üyelerine özel iş hukuku semineri verdi.

Google Haberlere Abone ol
ANKİSAD Kadın Komitesi üyeleri iş hukuk seminerine katıldı

Ankara İşadamları ve Sanayicileri Derneği (ANKİSAD) Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Gülhis Yörük, kadın komitesi üyelerine özel iş hukuku semineri verdi. Kadın komitesi üyelerinin yoğun ilgi gösterdiği seminerde ANKİSAD üyesi iş kadınları iş davaları, iş sözleşmesinde cezai şart, iş hukukunda ibraname, fesih ihbar süresi, iş kazaları ve tazminatlar konularında bilgilendirildi.

İşçi ve işverenler arasındaki çalışma ilişkilerinde pürüzler ortaya çıkabiliyor. Haksızlığa uğradığını düşünen çalışanlar tarafından açılan iş davalarında, sanılanın aksine mahkemeye sunulan dava dilekçeleri, sadece çalışma dönemi alacakları, ücret alacak davaları, kıdem ve ihbar tazminatı davaları ya da alt işveren işçi davaları ile sınırlı kalmıyor. Bu davalarda çalışanların hakları olmayan taleplere bile yer verilirken, birçok şey dava konusu yapılabiliyor.

ANKİSAD kadın komitesi üyelerini iş hukuku konularında bilgilendiren ANKİSAD Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Gülhis Yörük, bu sorunları en aza indirebilmek için mevzuatı bilmek gerektiğini söyledi. Yürürlükte olan 4857 sayılı İş Kanunu ile işçi ve işveren arasındaki birçok çekişme konusu olan konunun detaylandırılarak belli bir sistematik altına alındığını belirten Yörük, “Bu düzenlemeler sırasında işçinin pozisyon olarak işverenden daha güçsüz bir konumda olduğu varsayımı ile kanun metinleri genel itibari ile işvereni yükümlülükler altına almıştır. İşgücü piyasasında iş bulma şartlarının sürekli değiştiği ve nitelikli personele olan ihtiyacın devamlı olarak arttığı düşünüldüğünde uzun dönemli anlaşmalardan yana olmak gerekiyor. Bunun için de işin uzmanlarıyla çalışmak gerekiyor.” dedi.

4857 sayılı İş Kanunu ışığında iş sözleşmesinin feshi sırasında işverenin önemle üstünde durması gereken birkaç husus bulunduğunu anlatan Yörük, “İşveren olarak iş yerinde çalışan işçilerinizin iş sözleşmelerini fesih etmeniz gerektiğinde İş Kanunu 19. maddede açık ve kesin bir şekilde bildirildiği üzere yazılı olarak işçiye bildirimin sağlanması gerekir. Sözlü olarak yapılan fesih ihbarlarının ispatı zor olduğundan iş davalarında işverene büyük maddi külfetler getirebilmektedir.” diye konuştu.

Son zamanlarda sıkça rastlanan bir diğer duruma da değinen Yörük, şunları kaydetti: “İşverenin tüm sorumluluklarını yerine getirmesine rağmen, insan kaynakları ve iş hukuku mevzuatı konusunda yapılan uygulama hataları var. Bilgi eksikliği ya da sözleşme şartları ile çelişen uygulamalara gidilmesi gibi başlıklarda davalar açılması ve yeterli bilgiye sahip olmayan ve kendilerini yeterli düzeyde savunamayan işverenler bu davaları kaybediyor. Açılan iş davalarında, işverenlerin haklı oldukları konusunda kendilerine güvenmelerine rağmen, mahkemelerden çıkan kararlar yüzde 90 gibi yüksek bir oranda işverenler açısından olumsuz olarak sonuçlanmaktadır. İşveren avukatı olarak artık kaybeden olarak anılmak istemiyorum. İşveren olarak işçinizin çalışma veriminin yetersizliğinden şikâyetçi iseniz, diğer işçilerle ve işveren olarak sizlerle olan diyalog ve tutumunda ahlak dışı tutum ve davranış bozuklukları ile karşılaşıyorsanız, muhakkak işçinin bu tutum ve davranışları sergilediği zaman diliminde yazılı savunmasını almanız gerekmektedir.”

Alınan savunmada işçiye bu tutumu neden sergilendiğinin sorulması ve devamı halinde iş yerinden çıkartılabileceği ihtarının yapılması gerektiğini anlatan Yörük, “Aksi takdirde ileride işveren olarak tek taraflı yapmış olduğunuz haklı fesihte eksik şekil şartı nedeni ile haksız konuma düşüp tazminat ödemek zorunda kalabilirsiniz.” şeklinde konuştu. CİHAN

Yorumlar