Korku Nedir

Korku nedir, sorusu karşısında beynin yaratmış olduğu bir illüzyondur cevabı verilebilir. Korkuyla baş edebilmek için öncelikle kaynağını bilmek gerekir. İnsanlardaki davranışların temeli, beynin çalışma sistemine göre belirlenir. Davranışlardaki tutumu gözlemleyebilirsek, tüm korkuların üstesinden gelmek kolaylaşır. Bu gözlem farkındalık olarak adlandırılabilir. Bu duyguları kontrol altına alabilmek ve kendini iyi tanımaktır. Bu farkındalık, kendini tanıma kişilerin yaşamı boyunca devam eder. Sadece beynin çalışma prensiplerini bilmek, kişisel gelişime yardımcı olmaz. Duygularınıza hakim olamazsanız, duygularınız sizi kontrol altına alır. İnsanların büyük bir çoğunluğu duygularına hakim olamamaktadır. Çünkü bu gerçekten çok zordur. Yaşamda her davranışın yeri zamanı farklıdır. Bazı durumlarda ağlamanız gerekirken, bazı durumlarda gülmeniz gerekebilir. Bütün bu davranışlar beynin çalışma prensipleriyle geçerlidir.

Beyinde korku duygusu nasıl işler?

Bilinçaltı kişinin beyninde otomatik olarak kazanılmış davranışların kaynağıdır. Bu davranışlara korkularda dahildir. İnsanların araba sürerken yaptığı davranışlar, özel yetenekler, günlük yaşamdaki rutin hareketler gibi her şey bilinçaltındaki alışkanlıklarla gerçekleşir. Her insan farklı alışkanlıklar geliştirmiştir. Bilinçaltının sizin fark etmediğiniz bilgileri saniyeler içerisinde depolaması sayesinde, hareketlerinize ve duygularınıza yön vermeniz sağlanır. Bir yazıyı okuyorsanız bu bilicin, okuduğunuzu anlıyorsanız bu bilinçaltınızın eseridir. Bilinç ve bilinçaltı sürekli olarak koordineli çalışır. İnsan yazı yazabilir. Eğer yazıyı sadece yazıyorsanız bilinciniz, on parmak gibi bir özellikte yazıyorsanız bilinçaltınızın sayesindedir. Korkuların beyinde oluşması ise davranışlardan dolayı bilinçaltına yerleşmiş olan hareketlerdendir. Yaşamınızın bir döneminde başınızdan geçen bir olay sayesinde, bilinçaltınızdaki düşüncelerden ötürüdür. Korku bilinçli olarak edinilmiş bir duygudur. Bilinciniz korkulacak şey karşısında, beyinde bulunan amigdala adlı bölümü uyarır. Bundan sonra korku duygusunu oluşturacak kimyasallar salgılanır. Amigdala'ya giden uyarıyı, bilinçaltı gönderirse, bunun adı fobi olur. Buna sahip olan kişi, basit korkuları için bile sürekli olarak kendini suçlar. Korkuların bilince ya da bilinçaltına yerleşebilmesi için bazı uyarıların olması gerekir. Bunlar işitsel uyarılar, görsel uyarılar ve duyusal uyarılardır. Bir olayı hem dinlemek, hem görmek, hem de uygulamak bilince ya da bilinçaltına yerleşmede daha etkili olmaktadır. Bu korku duygusu için de aynı şekilde işlemektedir.   

Korkular gerekli bir duygu mudur?

Evet, korkular insanlar için çok önemlidir. Bunu bir örnekle açıklayalım. Trafikte seyir halindeyken yaptığınız hatalı bir hareketten nasıl kurtulacağınıza dair uyarıyı amigdala verir. Sizde hemen arabayı kontrol ederek, gerektiği gibi hareket edersiniz. Bu sayede başka bir arabaya çarpmayı engellersiniz. Amigdala bu uyarıyı vermediğinde, yaptığınız yanlış harekete devam eder, kazanın oluşmasını engelleyemezsiniz. Amigdala'dan gelen uyarılar korku, fobi ve kaygı şeklinde de olabilir. Fobi ve kaygı aşılmazsa strese sebep olurlar. Streste psikosomatik hastalıkların kaynağıdır. Bu da insanların kanserden ülsere kadar pek çok hastalığa yakalanmasına neden olur.