Yanukoviç'in tepki çeken icraatları Ukrayna'yı kaosa sürükledi (Haber-Yorum)
Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç, halkın taleplerini gözardı ederek yürüttüğü yasakçı politikalarıyla, hem koltuğunu kaybetti, hem de ülkeyi çıkmaz bir sokağa soktu.
Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç, halkın taleplerini
gözardı ederek yürüttüğü yasakçı politikalarıyla, hem koltuğunu
kaybetti, hem de ülkeyi çıkmaz bir sokağa soktu. Toplumun her
kesimini kucaklayacak yasalar yerine, sadece zenginlerin isteği
doğrultusunda çalışmalar yapan Yanukoviç, gün geçtikçe
popülaritesini kaybetti. Yanukoviç, göreve geldikten hemen sonra;
ihale, vergi ve azınlıkların dil haklarıyla ilgili yasaları
imzalayarak bir kesimin ilk tepkilerini üzerine çekmişti. Ukaryna
lideri, ülke içinde ve dışında Moskova eksenli politikar üretmekle
suçlandı.
SİYASİ RAKİPLER HAPİSHANEYE GÖNDERİLDİ
Yanukoviç'in bir diğer büyük yanlışı ise, siyasi rakiplerini
mahkemeler yoluyla ortadan kaldırmak istemesi oldu. Peş peşe açılan
yolsuzluk davalarıyla; eski İçişleri Bakanı Yuriy Lutsenko ve eski
Başbakan Yuliya Timoşenko gibi birçok siyasetçi, demir parmaklıklar
arkasına gönderildi. Hem adil yargılama süreci hem de mahkeme
süreci, AB tarafından sert bir dille eleştirildi. Yasal
düzenlemelerle Anayasa Mahkemesi dâhil; yargı, yürütme ve yasama
gibi bütün güçleri elinde toplayan Yanukoviç, siyasi rakipleri de
saf dışı bırakmanın sonucu güç sarhoşluğuna kapıldı.
YANDAŞ KADROLAR
Viktor Yanukoviç'in hatalarından birisi de şüphesiz yanlış kadro
seçimiydi. Yanukoviç, yola birlikte çıktığı kendisine doğruları
söyleyen kadroları zamanla saf dışı bıraktı. Gerek ekonomide gerek
diğer alanlarda sorun çözecek kadrolar yerine, sadece kendisine
yakın insanları kilit noktalara yerleştirmesi, Ukrayna liderinin
sonun başlangıcı oldu. Liyakatsız yöneticiler seçimi nedeniyle ülke
ağır ekonomik ve politik bedeller ödemek zorunda kaldı.
OĞLU MEDYA PATRONU OLDU
Göreve geldikten sonra oğlu Aleksandr’ın şaibeli zenginliği ve kısa
sürede en etkili Ukraynalılar listesinde ilk dörde girmesi toplumun
dikkatini çekti. Oğul Aleksandr ülkenin önde gelen gazetelerinden,
Leviy Bereg (LB-Sol Yaka) ve Tonis televizyonu satın alarak,
Yanukoviç’in mevcut medya gücüne güç katmıştı.Yanukoviç’in medyayı
bu denli kontrol altına almasına rağmen açıktan televizyon
kanallarında ‘havyarla’ beslendiğini söylemesi, ekonomik sıkıntı
çeken dar kesimin sert tepkisine yol açtı.
Yanukoviç’in medyayı kontrolü ve basın mensuplarına baskısı,
kontrolsüz harcamalarının haber olmasını engelleyemedi. Özellikle,
Yanukoviç’in mal varlığı ve villalarıyla ilgili haber yapan bütün
gazeteciler; ya dayak yiyor, ya fişleniyor, ya da işsiz kalıyordu.
Daha sonra yolsuzluk müzesi olarak anılan villasında çok sayıda
fişlenmiş gazeteciye ilişkin bilgi ve belge çıkmıştı.
EURO 2012 İHALELERİ ÇOK KONUŞULDU
Yanukoviç döneminde gerçekleşen Avrupa Futbol Şampiyonası Euro 2012
öncesinde ülke genelinde yapılan; yol, köprü, havalimanı gibi
birçok projede yolsuzluklar nedeniyle sık sık durma aşamasına
geldi. Euro 2012 için yapılan milyarlarca grivnalık harcamalar ise
beklenenin aksine ülkeye gelir sağlayamadı.
Ukrayna Cumhurbaşkanı'nın vergi yasası halkı sokağa dökmüştü. 2010
yılının Kasım ayında; taksiciler, kafe sahipleri, pazarcılar gibi
küçük esnafı hedef alan yasasının iptali için halk Yanukoviç
karşıtı eylem yapmıştı.
Yanukoviç döneminde diğer önemli bir husus ise dış borçlanmanın
neredeyse hiç aralıksız artmasıydı. Yanukoviç, iktidarı
devraldığında devlet garantili dış borç yaklaşık 26 milyar dolar
iken, daha sonra bu rakam Rusya ve Çin’den gelen kredilerle 37
milyar doları aşmıştı.
Sık sık dünya gündemine parlamentodaki yumruklaşmalar ile gelen
ülkede, Yanukoviç’in açıklamaları ülkenin doğu ve batısını
birleştirmenin aksine, halk arasındaki kin ve nefreti
körükledi.
BARIŞÇIL EYLEMLERİ ORANTISIZ GÜÇ İLE BASTIRDI
Kiev’de bir avuç AB yanlısının, Kasım 2013’te gerçekleşen, Vilnüs
Zirvesi öncesi başlattığı barışçı eylemleri orantısız güçle
bastıran Yanukoviç, halkın aşırı tepkisini çekti.
AB ile Rusya arasında kalan Yanukoviç, Avrupa’ya sırtını tamamen
dönmesi ve aşırı polis şiddeti halkı sokağa dökmüştü. Yanukoviç 16
Ocak’ta imzaladığı torba yasası ile adeta ateşin üzerine benzin
döktü. Yanukoviç’in onayladığı yasalar toplumda ve uluslararası
kamuoyunda büyük tepkiye yol açtı. Sosyal paylaşım sitelerine
kısıtlama ve yasaklar getirildi. Bu süreç ‘Ukrayna demokrasisinin
kara günleri’ olarak adlandırıldı.
YANUKOVİÇ’İN İLGİNÇ YASAKLARI
İşte yasaklanan bazı eylemler ve verilecek cezalardan bazıları:
-Beş otomobilden fazla olan konvoylara katılanlara 2 yıl ehliyetine
ve aracına el koyulması, -Gösteri ve eylemlere katılanların mahkeme
kararı olmaksızın, 10 güne kadar gözaltı süresi,
-Haber ajansı adı altında ruhsatsız faaliyet gösteren basın
kuruluşlarının yayınlarının durdurulması, donanımlarına el
konulması ve büyük para cezasına çarptırılması,
-Kask ve kamuflaj giyenlerin 10 güne hapse atılması,
-Polisten izinsiz çadır kuranlara 15 gün hapis cezası,
-İnternet erişimi yasağını delenlere 850 dolar para cezası,
-Toplu gösteri ve eylemlere katılan kişilere 10 ila 15 yıla kadar
hapis cezası,
-Emniyet mensupları hakkında bilgi toplayanlara 3 yıl hapis
cezası,
- Kolluk görevlilerini tehdit edenlere 7 yıl hapis cezası,
-Yurtdışı kaynaklı sivil toplum kuruluşların ‘yabancı ajan’ olarak
adlandırılması,
- Sivil toplum kuruluşlarında topladıkları yardımların vergisinin
istenmesi,
-Kiliselerde ‘radikal faaliyetlerin kısıtlanması,
-Mahkeme kararı olmadan devlete internet erişimini yasaklama
yetkisi,
- Sivil toplum kuruluşlarına siyasileri etkileyecek karalama
içerikli izinsiz açıklamaya yasaklama getirilmesi
- Eyleme katılan kişilere karşı suç işleyen polis mensuplarının
cezadan muaf tutulması.
Bu yasalar 16 Ocak sonrasında olayları şiddetlendirdi. Çıkan
olaylarda yüze yakın insan hayatını kaybetti. Halk yasak olan her
şeyi yaptı. Yanukoviç, 22 Şubat’ta bütün mal varlığını kamyonlara
doldurarak yükte hafif pahada ağır olanları da helikopterlerle
yanına alıp Kiev’den kaçtı.
YANUKOVİÇ’İN OLUŞTURDUĞU KAOS ÜLKEYİ BÖLDÜ
Anayasa reformu dâhil bütün istediklerini alan iktidar zafer
sarhoşluğuyla belki de en son yapması gereken, Rusçanın resmiyetini
kaldıran ‘dil reformunu’ ilk önce yaptı.
Ülkede, Rusça konuşan halkı endişeye sevk ederek fitili ateşledi.
Rusya’ya duyarlı insanlara; ‘ilk icraatları buysa’ dedirtmeyi
başardı.Ukrayna’daki Rusların endişelerini fırsata çeviren Rusya
ise meseleye muhaliflerin yöntemiyle el koydu. Rusya yanlısı
milisler, Kırım’da hükümet binalarına 28 Şubat’ta Rusya bayrağını
bir daha inmeyecek bir şekilde çekti. Geride bölünmüş bir Ukrayna
bırakan Yanukoviç ikinci evi Rusya’nın başkenti Moskova
yakınlarında bir köyde satın aldığı villasında yerleşti.
CİHAN
Yorumlar