Uluslararası Af Örgütü: HSYK yasası ile 'örtbas' girişimi çok tehlikeli
Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International-UAÖ) Türkiye araştırmacısı Andrew Gardner, hükümetin Meclis'ten geçirdiği HSYK Yasası'nın Türkiye'de yargının bağımsızlığına ciddi darbe indireceğini söyledi.
Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International-UAÖ) Türkiye
araştırmacısı Andrew Gardner, hükümetin Meclis'ten geçirdiği HSYK
Yasası'nın Türkiye'de yargının bağımsızlığına ciddi darbe
indireceğini söyledi. Cihan Haber Ajansı'na konuşan İngiliz insan
hakları savunucusu, “Uluslararası Af Örgütü olarak bizim kanaatimiz
(HSYK'daki) son değişikliklerin çok açık şekilde yargının
bağımsızlığına zarar verdiğidir. HSYK'da 2010 referandumuyla
değişiklikler yapılmıştı. Tekrar tadilat yapılması ve bunların
Parlamento'dan aceleyle geçirilmesi gerektiği fikri başlı başına
endişe sebebi.” dedi.
Alanında dünyanın en önde gelen sivil toplum kuruluşlarından biri
olan UAÖ'nün yetkilisi, özellikle, yapılan değişikliklerle adalet
bakanına HSYK üzerinde ilave yetkiler verilmesini eleştirdi.
Gardner, “Eğer adalet bakanlığının yargının en üst yapısı üzerinde
hatırı sayılır bir güce sahip olduğu bir sisteminiz varsa, bu
bağımsız ve tarafsız yargıya izin vermez.” dedi.
ÖRTBAS ETME GİRİŞİMİ ÇOK TEHLİKELİ
Gardner, HSYK'daki değişikliklerin 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk
soruşturması sonrasında gündeme gelmesine de dikkat çekti, bu yolla
muhtemel suçların örtbas edilmeye çalışıldığı izlenimi oluştuğunu
söyledi. “Açıkça görülüyor ki girişim, üst düzey kamu
yetkililerinin muhtemel suistimal ve usulsüzlüklerinin yargı
takibine girmesinin engellenmesi için yapılıyor. Bu fevkalade
tehlikeli bir şey.” diye konuştu. Yaşananların uzun süredir devam
eden bir sorunun parçası olduğunu, yargının bir yandan barışçıl
ifade hürriyetini kullanan insanlara karşı “adaletsizce”
kullanılırken öte yandan gerek yolsuzluk iddiaları gerekse insan
hakları ihlalleri konusunda yeterince etkili olamadığını söyledi.
HSYK değişiklikleri sonrasında ise teşkilatın, devlet
yetkililerinin bu suistimallerini adalet önüne çıkarma noktasında
daha da etkisizleşeceğinin altını çizdi.
HSYK Yasası Meclis'te sert tartışma ve kavgalarla zihinlerde yer
eden 1 günlük bir maraton sonucunda cumartesi sabahı AK Partili
vekillerin oylarıyla geçerek onay için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e
gönderilmişti. Özellikle Avrupa'dan Gül'e yasayı mevcut haliyle
imzalamaması için yoğun çağrılar yapılmıştı. Değişikliklerin
yürürlüğe girmesi halinde savcılar, hükümetin onayı olmaksızın
soruşturma yürütemeyecekler.
‘FARKLILIKLARA KARŞI GERÇEK BİR BASKI OLDUĞU GÖRÜLÜYOR'
Uzun yıllar boyunca Türkiye'nin genel insan hakları görüntüsünde
ciddi iyileşme yaşandığını; ancak son dönemde bu tabloda “geriye
gidiş”in söz konusu olduğunu söyleyen Gardner, hükümetin
farklılıklara karşı “gerçek bir baskı” uyguladığının görüldüğünü
belirtti. Muhalif fikirlere yönelik bu “hoşgörüsüzlüğün” Gezi
olaylarında tavan yaptığını, 17 Aralık sonrasında da bunun
tekrarlandığını kaydetti.
Gardner, Gül'ün de onay verdiği internet yasası ile HSYK
değişikliklerinin hükümetin hiçbir muhalefet ile karşılaşmaması ve
yetkililerin de yargıda veya medyada herhangi bir takibata tabi
tutulmaması için yapıldığının anlaşıldığını vurguladı. Her iki
yasadan da geri dönülmesi gerektiğini, aksi halde bu
değişikliklerin kısa vadede olduğu gibi uzun vadede de ülkede
tahribata yol açabileceği ikazında bulundu.
‘BAŞKA GAZETECİLERİN DE SINIR DIŞI EDİLMESİNDEN ENDİŞE
EDİYORUZ'
Geçtiğimiz günlerde Today's Zaman Gazetesi muhabiri ve blog yazarı
Mahir Zeynalov'un bir Türk vatandaşı ile evli olmasına karşın
Twitter'da paylaştığı iki haber sebebiyle sınır dışı edilmesi
konusunda da Gardner, bunun “ifade hürriyeti üzerinde çok sert ve
mesnetsiz bir kısıtlama” olduğunu söyledi. Gardner, “Endişemiz bu
çok kaygı verici örneğin benzer paylaşımlarda bulunan başkalarının
da yetkililerce hedef alınması veya gazetecilerin ya da herhangi
bir kimsenin bu paylaşımları yapmasının engellenmesi şeklinde
tekrar edebileceği” ifadelerini kullandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sınır dışı edilmeden önce Zeynalov
hakkında bir de suç duyurusunda bulunduğunu belirten İngiliz uzman,
“Başbakan, hassas konular üzerinde meşru bir şekilde haber yapan
gazetecileri hedef alır açıklamalar yapmamalıdır.” dedi. CİHAN
Yorumlar