Talip Atalay: Adada dinî liderlerin görüşmesi topluma olumlu yansıdı
KKTC Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay, yaklaşık üç yıldır dini liderler olarak adada karşılıklı görüşme yaptıklarını ve bu görüşmelerin topluma yansımasının olumlu yanlarının görüldüğünü ifade etti.
KKTC Din İşleri Başkanı Prof. Dr. Talip Atalay, yaklaşık üç
yıldır dini liderler olarak adada karşılıklı görüşme yaptıklarını
ve bu görüşmelerin topluma yansımasının olumlu yanlarının
görüldüğünü ifade etti.
Kıbrıs’ta dini liderlerin başlatmış olduğu iyi ilişkilerin barış
sürecine önemli katkısı olduğunu söyledi. Atalay, söz konusu bu
durumun iki halkın barış ve kardeşliğe hazırlanmasında rol
oynayacağına inandığını kaydetti.
İsviçre’nin başkenti Cenevre’de, Birleşmiş Milletler'in daveti
üzerine yapılan temasların da önemine dikkat çeken Atalay,
temasların ardından İsveç Büyükelçiliği’nin de gelinen sürece
destek olacaklarını açıklamasını da sevindirici bulduğunu
belirtti.
Din İşleri Başkanlığı’nda bugün düzenlenen; “Din Adamları Arası
Diyaloğun Teşviki” konulu etkinlikle ilgili basını bilgilendirme
toplantısı düzenleyen Din İşleri Başkanı Atalay, yaklaşık üç yıldır
dini liderler olarak karşılıklı görüşme yaptıklarını ve bu
görüşmelerin topluma yansımasının olumlu yanlarının görüldüğünü
aktardı.
Dini liderlerin her iki halk için bir araya getirici ve
yakınlaştırıcı olması gerektiğini de söyleyen Atalay, dini
liderlerin, tutumlarıyla halkın psikolojik bariyerlerini aşmasında
destekleyici rolü olacağını kaydetti.
“PSİKOLOJİK BARİYERLER AŞILMALI”
İnsanların yaşadıklarından dolayı psikolojik bariyerlerinin
oluşabileceğine dikkat çeken Atalay, karşılıklı güvenin olmaması
halinde her şeyin yanlış anlaşılabileceğini ve bu sürecin de
insanları esir edebileceğini belirtti. Atalay, “Dinî liderler
olarak var olan psikolojik bariyerleri, merhamet, affetme ve her
insanın içinde bulunan iyilik duygusunu besleyerek yıkmalı, gerçek
sorunların konuşulabilir hale gelmesine yardımcı olmalıyız.”
dedi.
İki dini liderin karşılıklı konuşmasının bile iki halka güven
verebileceğine dikkat çeken Atalay, Kıbrıs’ta olabilecek bir
barışın dünyayı ve adanın çevresindeki ülkeleri de olumlu
etkileyeceğini söyledi.
Cenevre’de yapmış olduğu konuşmaya da değinen Din İşleri Başkanı
Prof. Dr. Talip Atalay, Kıbrıslı Türklerin din işlerinden sorumlu
en yüksek yetkilisi olarak şahsına, Birleşmiş Milletler tarihinde
ilk defa böylesi seçkin ve saygıdeğer bir topluluğa hitap etme
imkanı sağlandığı için teşekkür ettiğini kaydetti.
“KARŞILIKLI GÜVENE İHTİYAÇ VAR”
Kıbrıs’ta, 50 yıldır Müslüman ve Hıristiyan ağırlıklı iki toplumun
karşılıklı pek çok acılar yaşadığını da dile getiren Atalay,
“Kapılarını birbirlerine kapattılar. Yüzlerce yıl bir arada
yaşamış, coğrafi zorunluluk nedeniyle zorunlu olarak birbirine en
yakın olmak zorunda olan bu iki toplumun gelecekleri için
barışmaya, kalıcı barış için, bağışlamaya, bağışlayabilmek için bir
araya gelebilmeye, bir araya gelebilmek için karşılıklı güveni inşa
etmeye ihtiyacı vardır.” diye konuştu.
“DİNİ LİDERLERİN KULLANDIĞI DİL SİYASETİ OLUMLU ETKİLEYECEK”
Dinin dilinin, siyasetin dilinden farklı olarak, karakteri gereği
bu ihtiyacı gerçekleştirmeye en uygun dil olduğunu söyleyen Atalay,
şunları söyledi:"liderler, her ne kadar bir ülkeye ait olsalar da,
dinin karakteri gereği sınır, etnisite, vatandaşlık gibi
kavramların üzerine çıkmak zorundadırlar. Dini liderler
siyasetçiler gibi, insanları bu nitelikleriyle sınıflandıramazlar,
tam aksine dışlanmış, ötekileştirilmiş insanların sığınağı,
kimsesizlerin kimsesi olmak durumundadırlar. Bu nedenle dini
liderliklerin kullandığı dilin siyaseti olumlu etkileyecek, onların
siyaset yapmalarını kolaylaştıracak nitelikte olması, ama asla
siyasetçinin dili olmaması gerekir.”
Tarihinde ilk kez Kilise’nin barışa katkısı olduğunu dile getiren
Atalay, siyasetin siyasetçiler tarafından yapılması gerektiğini,
siyaset dilinin, dini liderlik dilinden ayrı tutulması gerektiğini
vurguladı. CİHAN
Yorumlar