Soğuktan donan üç çocuğumun üzerine paltomu serdim

Ermeni askerlerin Azerbaycan'ın Hocalı kasabasında yaptığı katliamda sağ kurtulanlar, o gün yaşadıkları dramı unutamıyorlar. Sadakat Hüseyinova isimli Azeri kadın, katliamdan kaçarak ormanda donarak ölen 3 çocuğunun kurda kuşa yem olmaması için paltosunu cesetlerin üzerine örttüğünü ifade etti.
Ermenilerin 1992 yılının 26 Şubat tarihindeki saldırısında 3 çocuğunu kaybeden Hüseyinova, aradan geçen 22 yıla rağmen acısının hala taze olduğunu dile getirdi. Hüseyinova başında geçen olayı şöyle anlattı, ''Gece boyu devam eden savaştan kurtulmak için bacımla birlikte çocuklarımızı alarak dağlara doğru kaçtık. Dağlarla kasabayı birbirinden ayıran Kargar nehrini altı çocuk ve iki kadın nasıl geçtiğimizi neler yaşadığımızı anlatmaya kelimeler yetmez.'' dedi. Ormana girdikleri zaman kurtulabileceklerini ümit eden Hüseyinova, her taraftan Ermeni askerlerinin kuşattığı ormanda 10 gün hayat mücadelesi verdiklerini bildirdi. Kendileri gibi yüzlerce sivilin kışın dondurucu soğuğunda aç susuz kaldıklarını söyleyen Hüseyinova, '' Çocukların acı acı ağlamaları, yakarışları, yaşlılar ve kadınların iniltileri hala kulaklarımda .'' diyor. Hüseyinova göz yaşları içerisinde '' Kız kardeşim ve 3 çocuğu ile benim 3 çocuğum orada donarak can verdi. Üzerimdeki paltomu onların üzerine serdim ki kurda kuşa yem olmasınlar. 8 kişi çıktığımız yolda sadece ben sağ kaldım.'' dedi.

Faciadan sağ kurtulan Sadakat Hüseyinova kendisine emanet ettiği evlatlarına sahip çıkamadığı düşüncesiyle kocasına kendisini boşamasını, başka birisiyle evlenmesini istediğini söyledi. Hüseyinova'nın eşi ise bu teklifi kabul etmeyerek onu bir an olsun yalnız bırakmamış. Hüseyinova '' Allah bize tekrar bir evlat daha nasip etti. Kocam oğlumuzun adını kaybettiğim en küçük evladım olan Ramal koydu. Oğlum 22 yaşına geldi hala ben onun adını doyasıya bir kez olsun söyleyemiyorum'' dedi.
Hüseyinova her sene Hocalı’da yaşanan olayların yıl dönümü geldiği zaman içerisini büyük bir kederin kapladığını çünkü evlatlarının mezarına gidip bir çiçek dahi koyamamanın ızdırabını yaşadığını söyledi.
CİHAN