Rus ve Türk akademisyenler Kırım’ı masaya yatırdı

Rusya’nın en eski eğitim kurumlarından St. Petersburg Devlet Üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümünde gerçekleşen yuvarlak masa toplantısında Rusya-Türkiye ilişkileri, Ukrayna ve Kırım’da yaşanan gelişmeler ele alındı.Toplantının...

Google Haberlere Abone ol
Rus ve Türk akademisyenler Kırım’ı masaya yatırdı

Rusya’nın en eski eğitim kurumlarından St. Petersburg Devlet Üniversitesi uluslararası ilişkiler bölümünde gerçekleşen yuvarlak masa toplantısında Rusya-Türkiye ilişkileri, Ukrayna ve Kırım’da yaşanan gelişmeler ele alındı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Yasama Meclisi Başkanı Birinci Sekreteri Prof. Dr. Yagya Vatanyar, St. Petersburg şehrinin Rus-Türk ilişkileri açısından önemli mekan olduğunu belirtti. İki ülke akademisyenlerinin ortak bir masa etrafında toplanarak sorunları müzakere edebilmesinin önemine değinen Vatanyar, turizm başta olmak üzere iki ülke arasında ilişkilerin her alanda stratejik ortaklığa doğru ilerlediğini söyledi.

İstanbul Türk-Rus Kültür Vakfı Genel Sekreteri Ali Ertuğrul Türkeli konuşmasında iki ülke halklarının karşılıklı olarak kültür ve sanat insanlarını yeterince tanımadığını, bu konuda çalışmalar yaptıklarını belirtti.

TÜRKİYE, RUSYA’YI KAYBETMEK İSTEMİYOR

Türkiye’nin diğer Batılı ülkelere Kırım konusunda Rusya’ya karşı çok ılımlı bir politika sergilediğini kaydeden Türkolog Aleksandr Satniçenko, son 10 yılda hızla gelişen ilişkileri kimsenin bozmak istemediğini vurguladı. Satniçenko, “Türkiye doğalgaz ve petrol sağlayıcısı Rusya’yı kaybetmek istemiyor ve Rusya Türkiye’nin en büyük ticaret ortaklarından biri. Türkiye'deki siyasi gelişmelerden dolayı Türkiye Kırım tartışmasında aktif rol oynamıyor. Ben Kırım’ın işgal edildiğini düşünmüyorum, Hatay 1938 senesinde nasıl Türkiye topraklarına dahil edildiyse Kırım da aynı şekilde Rusya topraklarına dahil edilmiştir.” dedi.

Kırım-Tatar Türklerinin aşırı Rus karşıtı olduğunu belirten Satniçenko “Kırım-Tatar Türklerinin en güçlü ve nüfuslu diasporası Türkiye’de bulunuyor ve bu diaspora yoğun bir şekilde çalışıyor. Mesela bu diasporanın desteği ile geçen sene Kırım'dan sürülen insanların 70. yılı anısına “Aytarma” adında bir film çekildi.” bilgisini paylaştı.

Her şeye rağmen Türk tarafıyla ortak bir dil bulunabileceğini söyleyen Satniçenko bundan sonra Kırım için neler yapılabilir, bunların tartışılması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin Kırım ile etnik ve dil olarak yakınlığının değerlendirilmesini belirten Satniçenko “Kırım artık Rusya toprağıdır. Bundan kimsenin şüphesi yok. Umuyoruz ki yakın zamanda diğer ülkeler bunu tanıyacaktır.” dedi.

SURİYE VE UKRAYNA İKİLİ İLİŞKİLERDE YUMUŞAK KARIN

İstanbul Üniversitesi Avrasya Enstitüsü Başkanı Bekir Günay da, Suriye krizi ve Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesi gibi iki konunun ikili ilişkilerin yumuşak karnı olduğuna dikkat çekti. “Rusya’nın kurmak istediği Avrasya Birliği, hükmeden mi, yoksa paylaşımcı mı olacak?” sorusunu yönelten Günay şu şekilde devam etti: “Eğer hükmedici bir Avrasya Birliğine doğru gidiyorsak bu tıpkı 19. yüzyıldaki imparatorluk sisteminin 21. yüzyıla yansıması olur. Bugün Ukrayna ve Kırım’da yaşanan hadiselere binaen bu imparatorluk düşüncesinde olduklarını görüyoruz. Kırım başka ülkeye ait bir topraktı ve bir şekilde ilhak edildi. Ancak Erdoğan ve Putin arasındaki benzerlik bu problemin çözümünde yardımcı etken olacağını düşünüyorum.”

St. Petersburg Devlet Üniversitesi ve Rus-Türk Kültür Merkezi’nin organizasyonuyla gerçekleşen yuvarlak masa toplantısına Ortadoğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünden Işık Kuşçu, İstanbul Türk-Rus Kültür Vakfı Rusya Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Gumer İsaev, Rus-Türk akademisyenler ve öğrenciler de katıldı. CİHAN

Yorumlar