Norveç’te Hande Dalkılıç'tan piyano resitali

Ünlü piyanist Hande Dalkılıç, Avrupa Piyano Pedagogları Birliği’nin (EPTA), Norveç’in başkenti Oslo’da düzenlediği konferansta verdiği konserle bir ilke imza attı. Norveç Müzik Yüksek Okulu’nda düzenlenen ‘Çağdaş Muzikte Halk...

Google Haberlere Abone ol
Norveç’te Hande Dalkılıç'tan piyano resitali

Ünlü piyanist Hande Dalkılıç, Avrupa Piyano Pedagogları Birliği’nin (EPTA), Norveç’in başkenti Oslo’da düzenlediği konferansta verdiği konserle bir ilke imza attı. Norveç Müzik Yüksek Okulu’nda düzenlenen ‘Çağdaş Muzikte Halk Ezgilerinin Etkisi’ temalı konferansa, dünyanın birçok farklı yerinden 200’e yakın ünlü piyanist katıldı.

Cihan Haber Ajansı'na konuşan ünlü piyanist, kendisinin de katılımıyla Türk müziğini de tanıtmış olduğunu, müzikle bir nevi farklı kültürlerle diyaloğa da geçtiğini söyledi.

Dalkılıç, Türkiye’nin Norveç Büyükelçiliği için de bir piyano resitali düzenledi. Ünlü Ulusal Galeri Salonu’nda düzenlenen konsere, başta Oslo Büyükelçisi Esat Şafak Göktürk, Bosna Hersek Büyükelçisi Emir Poljo olmak üzere, Oslo Beledeyesi’nde görev alan Türkiye kökenli belediye encümenleri, işadamları ve birçok Norveçli katıldı.

Dinleyicilere oldukça keyifli anlar yaşatan ünlü piyansit, Frederic Chopin, Çetin Işıközlü, Ulvi Cemal Erkin, A. Adnan Saygun’dan eserler çaldı. Dalkılıç, son albümü Yukarı Fırat Ezgileri’nde yer alan, Elazığ yöresine ait ‘Şu Fırat’ın Suyu Akar Serindir’ ve ‘Dağlar Dağımdır Benim’ isimli türküleri de Norveçli sanat severlerin beğenisine sundu.

Dalkılıç, Çetin Işıközlü’nün ilk kez solo piyano için yazdığı son albümünün hem yurt içinde, hem de yurt dışında oldukça ilgi gördüğünü kaydetti. "Çünkü bu albümle amacımız; Doğu-Batı kültür ve sanatını buluşturmaktı." diyen ünlü piyanist, albümün ilk sunumunu Kanada'da yaptıklarını, o günden sonra albüme ilişkin oldukça güzel dönüşümler aldıklarını belirtti.

Sanatçı, albüm aracılığıyla, sazlarla tek sesli olarak sunulan halk müziğinin, batıda evrensel bir bir niteliğe sahip piano aracılığıyla çok sesli olarak dinlendiğine atıfta bulundu. Yukarı Fırat Ezgileri albümüyle Doğu-Batı müziğinin kombine olduğunu aktaran usta piyanist, "Yani bu albümle, bir ülkenin kendisi olan, öz müziği olan Türk halk müziği, evrensel kabul edilen batılı çok sesli müzikle buluştu. Nasıl ki Bethoven kendi Alman müziğini kendi formunda yazıyor; veya Chopin Polonya'da kendi halk danslarını nasıl uluslararası platforma malettiyse, bizde, aslında, Yukarı Fırat Ezgileri'yle bunu yaptık." şeklinde konuştu.

Tek sesli olarak bilinen Türk müziği’nin, Batı müziğinden çok farklı bir formda olduğunu dile getiren ünlü müzisyen, çok sesli müziğin Türkiye'ye Avrupa'ya göre daha geç geldiğini dile getirdi. Dalkılıç şöyle devam etti. "1930-40'lardan sonra çok sesli müzik Avrupa'dan Türkiye'ye getirildiği zaman, Batı bunu daha önce gerçekleştirerek modernliğe doğru gitti. Şu anda, Türkiye'de bir kısım Batı müziğini dinlerken, bir kısmı da halk müziği dinliyor." Dalkılıç, ileride, içerisinde romantik bestecilerin eserlerinin yer alacağı yeni bir albüm çalışması yapacağını da söyledi.

Kariyerindeki başarılarında profesyonel dalgıç olan kız kardeşi Yasemin Dalkılıç’ın da katkısı olduğunu belirten ünlü piyanist, konuyla ilgili sözlerini şöyle sürdürdü: "Kız kardeşimin su altındaki rekorlarıyla paylaştığı hayatı, benim de sahnede paylaşmam, bizim için aşağı yukarı aynı heyecan ve aynı ilgide oluyor. Dolayısıyla çok ortak konuları bir arada paylaştığımızda, ikimiz için hep ortak sonuçlar ortaya çıkıyor. Bu da tabiki karşılıklı gelişmemizi sağlıyor." Dalkılıç, müzik dışında yelken ve latin dansıyla ilgileniyor. CİHAN

Yorumlar