Neonazi cinayetleri davasında yarın 100. duruşma görülecek
Münih’te 6 Mayıs 2013 tarihinde Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi'nde (OLG) başlayan Neonazi cinayetleri davasında yarın 100.
Münih’te 6 Mayıs 2013 tarihinde Münih Eyalet Yüksek
Mahkemesi'nde (OLG) başlayan Neonazi cinayetleri davasında yarın
100. duruşma görülecek. Şimdiye kadar 300'e yakın şahit ve 30'a
yakın uzmanın dinlendiği davada, çok yavaş ilerleme sağlanıyor.
Müdahil avukatlardan Federal Savcılığa eleştiri gelirken, Cihan'a
konuşan Federal Savcı Diemer, dava için en başından beri titizlikle
çalıştıklarını söyledi.
Yarın 100’üncüsü görülecek Neonazi cinayetleri davasında, Nasyonal
Sosyalist Yeraltı (NSU) terör hücresi üyelerine yer altına
saklanmaları için yardım ettiği ileri sürülen Thomas R.'nin ve Tino
B. isimli muhbirden sorumlu memur Reiner B.'nin ifadelerinin
alınması bekleniyor. NSU terör örgütü üyeleri Beate Zschaepe, Uwe
Mundlos ve Uwe Böhnhardt Almanya'da 2000 yılından itibaren sekizi
Türk vatandaşlarına olmak üzere toplam 10 cinayet, iki bombalı
saldırı ve 15 banka soygunu gerçekleştirmişti.
Cinayet davalarında ayrıca, NSU terör örgütüne yardım yapma
suçlamasıyla Ralf W., Andre E., Carsten S. ve Holger G.'de
yargılanıyor. Davada şu ana kadar baş sanık olarak yargılanan Beate
Zschaepe hakkında, teröristlerin Zwickau kentinde saklanmak için
kullandıkları evi havaya uçurmak, bu şekilde yaşlı bir komşunun
hayatını tehlikeye atmak ve örgüt ile aynı evde kalmak dışında
cinayetler ve diğer saldırılarda yer aldığına dair somut bir bilgi
ve belge ortaya konamadı.
Ayrıca özellikle Kassel kentinde 2006 yılında öldürülen Halit
Yozgat cinayeti esnasında, Yozgat'a ait internet kafede bulunan
Hessen eski yüksek rütbeli memuru Andreas T.'nin de cinayetteki
rolü konusundaki sorulara net cevaplar verilebilmiş değil. Dava
hakkında açıklamada bulunan NSU kurbanı Enver Şimşek'in ailesinin
avukatı Seda Başay, süreçte gelinen noktadan duydukları
memnuniyetsizliği dile getirdi. Davanın konusunun oldukça kapsamlı
olduğu için, pek çok işi hafta sonları bitirmek zorunda kaldığını
anlatan Başay, davaya insanların ilgisinin azalmasından ve hala
insanların NSU harflerinin ne olduğunu bilmemesinden yakındı.
Aşırı sağcıların yabancılar hakkındaki konuşmalarının kendisini
olumsuz yönde etkilediğini ve davanın cinayetleri yeterince
aydınlatmayacak olmasının kendisini üzdüğünü ifade eden avukat,
dava sürecinde yaşadıklarının hukuk devletine olan güvenini
sarstığını dile getirdi. Başay, Federal Savcılığın bazı dosyaların
davaya dahil edilmesini engellemeye çalıştığını ileri sürdü.
NSU Davası hakkında Cihan'a açıklamada bulunan Federal Savcı Dr.
Herbert Diemer ise davanın kendileri açısından iyi yolda olduğunu
söyledi. Diemer, Ceska marka silahla işlenen cinayet serisi,
Heilbronn'da polis memurlarına yönelik cinayet saldırısı ve havaya
uçurulan ev konusunda hemen hemen bütün ipuçlarının davada gündeme
geldiğini ve baş sanık Zschaepe ve diğer sanıklar hakkında
mahkemenin çok sayıda delil topladığını açıkladı. Toplanan
delillerin kendilerinin soruşturma sonuçlarını doğruladığını
belirten Diemer, avukatların ve kurban yakınlarının eleştirilerine
de yanıt verdi.
Geniş tuttukları soruşturmada en başından beri tüm ipucu ve tezleri
gözden geçirdiklerini ifade eden Diemer, bu şekilde bin tanık
dinlediklerini ve bin 400 ipucunu araştırdıklarını kaydetti.
Soruşturmalarının, cinayetlerin, bomba saldırılarının ve
soygunların aydınlatılmasını sağladığını savunan savcı, bunların da
davanın içeriğini oluşturduğunu sözlerine ekledi. Davanın içeriğine
avukatların da etki edebileceklerine ve delil toplama işlemine
mahkemenin karar verdiğine dikkat çeken federal savcı, savcılığın
suçları yeterince aydınlatmadığı ya da istekli olmadığı yönündeki
iddiaları reddetti.
CİHAN
Yorumlar