Mısırlı alimlerden 'Herkes O'nu Okuyor' kampanyasına destek
Peygamber Yolu Derneği’nin Türkiye çapında organize ettiği 'Herkes O'nu Okuyor' kampanyasına Mısırlı alimlerden de destek geldi.
Peygamber Yolu Derneği’nin Türkiye çapında organize ettiği
'Herkes O'nu Okuyor' kampanyasına Mısırlı alimlerden de destek
geldi. Çağımızda yaşanan problemlerin peygamberimizin tanınmasıyla
çözüleceğini ifade eden Mısırlı alimler, Fethullah Gülen
Hocaefendi’nin Sonsuz Nur isimli siyer kitabına da övgüler
yağdırdı.
Zagazik Üniversitesi Asya Araştırmalar Enstitüsü Dekanı Prof. Dr.
Hüda Derviş, her türlü fitne ve fesadın kol gezdiği günümüzde
Efendimizin, söz, fiil ve takrirleriyle özetleyebileceğimiz siyer-i
nebiye, onun yaşam tarzına, onu hayatımıza hayat yapmaya son derece
muhtaç olduğumuzu söyleyerek, Hocaefendi’nin Sonsuz Nur kitabı
için, ‘müellifin kaleminden değil yüreğinden, gönlünden ve ruhundan
süzülüp meydana gelmiş bir eser’ yorumunu yaptı.
‘Herkes O'nu Okuyor' gibi bir yarışmaya O'nu tanıma adına çok
muhtacız." açıklamasında bulunan Derviş, “Özellikle ahlaki
seviyenin Müslüman toplumlarda bile bu kadar irtifa kaybettiği
günümüzde Efendimizin sünnet-i seniyesini yeniden okuyup yorumlama
ve onu hayatımıza rehber etmeye her zamankinden daha çok ihtiyaç
duyuyoruz." diye konuştu.
Allah Resulü’nün, bir insanın, ailenin ve toplumun bütün
kesimlerinin her türlü ihtiyaçlarını karşılayacak model bir insan
olduğunu dile getiren El-Ezher Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Fethi Hicazi ise, "Bu açıdan, O'nun siyer ve hayatının, günümüzün
verilerinden de istifade ederek etüt edilmesi ve bütün yönleriyle
ele alınıp yeniden insanlığa sunulmasının önem ve zarureti izahtan
varestedir." açıklamasında bulundu. 'Herkes O'nu Okuyor' gibi bir
projenin bu çağda büyük önem arz ettiğini kaydeden Hicazi,
“Zamanların ve çağların başkalaşması, insanların ve yaşadıkları
konjonktürlerin değişmesi ona olan ihtiyacımızı azaltmayacak,
bilakis çoğaltacaktır.” şeklinde konuştu.
"Efendimizin siyeri, tükenmez bir hazine ve sahili olmayan bir
deniz gibidir." diyen El Ezher Üniversitesi İslami Araştırmalar
Akademisi Üyesi Muhammed İmara da, kampanyanın O'nun tanınması için
güzel bir organizasyon olduğunu söyledi. İmara, günümüz Müslümanı
ve insanının Efendimize olan ihtiyacının çok fazla olduğunu dile
getirerek, “Müslüman aklını batılı düşünce ve modelinin negatif
etkilerinden kurtarıp kendi peygamberimizin, kendi özümüzün ışıktan
tayfları altında özgün düşünce sistemimize geri dönmemiz gerekiyor.
Tabi bu öze dönüşün mahiyet ve yöntemini de yine Efendimizin
siyerinde bulacağız.” dedi.
Türkiye çapındaki yarışmaya konu olan Hocaefendinin Sonsuz Nur
kitabının Arapça ve İngilizce baskıları için ön söz kaleme alan
İmara, “Bu kitaba, rabbanî bir nefha, ihlas televvünlü bir bakış
açısı hakim. Müellifinin kalbinin Alllah ve Resulünün aşkı ile
çarptığı aşikar. Siyer-i nebi sofrasını, tüm Müslümanların, hatta
tüm insanların istifadesine sunmuş bir akıl var onda.” diye
konuştu.
Sonsuz Nur kitabını herkesin anlayabileceğini kaydeden Fethi Hicazi
de, Fethullah Gülen’in Allah ve resulüne karşı apayrı, özel bir
ilişki, alaka ve bağı olduğunu dile getirerek, “O kadar ki Medine
sokaklarında dolaştığı zaman her köşe başında Efendimiz’le
karşılaşacakmış gibi bir halet-i ruhiye içerisine girer. Gülen
eserinde, Allah resulünün hayatını, günümüz insanının anlayış
seviyesinde ve onun modern ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde arz
etti.” şeklinde konuştu.
Sonsuz Nur’u müellifin kaleminden değil yüreğinden süzülüp meydana
gelmiş bir eser olarak tanımlayan Prof. Dr. Hüda Derviş ise, kitabı
okurken bunu satır aralarında hissedebileceğimizi belirterek, “İlk
önce O'nu tavsif için seçilen başlık çok dikkat çekici: Sonsuz Nur.
Bu eserin ismi, bir tesadüf değil, belki ilham kaynaklı bilinçli ve
yerinde bir tercih. Aslında bu kitabın içindeki ara başlıkların her
biri müstakil bir kitaba unvan olacak çap ve önemde. Hocaefendi
eserinde Efendimizin hayatını bütün yönleriyle ele almış.”
ifadelerini kullandı.
HİCAZİ: HOCAEFENDİ, BÜTÜN HAYATINI İLME ADAMIŞ MÜMTAZ BİR
ŞAHSİYETTİR
Bu arada, El-Ezher Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fethi
Hicazi, Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında şu görüşleri dile
getirdi: "Hocaefendi bütün hayatını ilme ve onu yaymaya adamış
mümtaz bir şahsiyet. Onun hakkında ileri geri konuşanlar eminim ki
eserlerini okumadan ve alelacele konuşuyor ve hüküm veriyorlar.
Zira eserlerini okuduğumda bende Allah ve Resulü ile çok farklı bir
bağa sahip olduğu hissi uyandı. Fethullah Gülen, bütün hayatını
ilme ve onu yaymaya adamış mümtaz bir şahsiyet. Hatta bu uğurda
maldan menaldan, evlad-ü iyalden vazgeçmiş ve evlenmemiş. Sahip
olduğu bütün imkanlarını bu iş için vakfetmiş. Hizmetini insanların
bedenleri ve maddiyatları üzerine değil, aksine kalpleri ve
maneviyatları üzerine kurmuş. Hayatı ve çağını Asr-ı saadetin
izdüşümünde değiştirme işlemine “insan” ve “yürek” ile başlamış. O
Allah Resulüne uyarak kalplere ve gönüllere hitap etmiş ve gerçek
manada bir zihniyet değişimi meydana getirmiş. Allah Resulü
“Bedende bir et parçası vardır; o sağlık ve sıhhatini korur olursa
(fıtrat üzere kalırsa) diğer organlar da sağlıklı ve sıhhatli olur;
o bozulursa (fıtratı bozulursa) diğer organlar da bozulur. Hiç
şüphesiz o kalptir” buyurmuş, Gülen de hayatı boyunca bunu rehber
edinmiştir.
Diğer yandan, Şeyh Şaravi'nin de dediği gibi dava yolunda eza ve
cefaya maruz kalmayan Allah resulüne uymuyor, onun yöntemini
uygulamıyor demektir. Hocaefendi'nin bu kadar eza ve cefaya maruz
kalması yürüdüğü yolun ve davasının hakkaniyeti göstermektedir. O
da yolunu değiştirip sağa sola çekip gaye ve hedefinden saptırmaya
çalışanların yoluna tabi olsaydı münafıklardan olurdu. Ama
görüyoruz ki Hocaefendi eza ve cefaya maruz kalıyor. Çünkü belanın
şiddetlisi ilk önce peygamberlere sonra da derecesine göre diğer
insanların başına gelir."
CİHAN
Yorumlar