İsviçreliler güçlü orduyla bağımsız kalmak istiyor

İsviçrelilerin güçlü orduyla bağımsız ve tarafsız bir ülke kalma taraftarı olduğu ortaya çıktı. ETH Zürih Üniversitesi'nin anketinde İsviçrelilerin siyasi bağımsızlığı sürdürmek istediği belirtildi. Anket sonuçlarına göre vatandaşların...

Google Haberlere Abone ol
İsviçreliler güçlü orduyla bağımsız kalmak istiyor

İsviçrelilerin güçlü orduyla bağımsız ve tarafsız bir ülke kalma taraftarı olduğu ortaya çıktı. ETH Zürih Üniversitesi'nin anketinde İsviçrelilerin siyasi bağımsızlığı sürdürmek istediği belirtildi.

Anket sonuçlarına göre vatandaşların yüzde 80’i görevde olan ordudan memnun olduğunu dile getirdi. Halkın yüzde 96’sı İsviçre’nin uluslararası arenada tarafsız olmasını destekledi. Araştırma görevlisi Tibor Szcircsev Tresch, “İsviçreliler kendini güvende hissediyor ve geleceğe olumlu bakıyor.” diye konuştu. Rapor sonuçlarını değerlendiren araştırmacı İsviçre’yi ‘mutluluk adası’ diyerek tarif etti.

İsviçreliler Mayıs ayında yapılan savaş uçak referandumunda hükümetin yeni jet alma teklifini geri çevirdi. Doğrudan demokrasiyle yönetilen halk uzun yıllardan bu yana ilk defa ordunun lehine olan bir yasa taslağını iptal etti. Halk iradesinin bu kararı kamuoyunda büyük yankı uyandırarak ordunun geleceği hakkındaki tartışmalar alevlendi. ETH’nın sene başında yaptığı araştırmanın sonuçları ise İsviçrelilerin ordudan memnun olduğunu gözler önüne serdi. İsviçrelilerin yüzde 80’i orduyu destekleyerek görevini sürdürmesi gerektiğini söyledi. Geçen yıl yayınlanan rapordaki verilere göre orduyu destekleyenlerin oranı 8 puan artış gösterdi.

‘SRF’ kanalına konuşan Tibor Szcircsev Tresch, güvenlik raporuyla referandum sonuçlarını değerlendirdi. İki farklı sonucun çelişki teşkil etmediğini söyleyen Tresch, “Gripen marka jetleri ordunun tamamıyla kıyaslamak yanlış olur. Ankette ‘Gripen savaş uçak alımını destekliyor musunuz?’ diye bir sorumuz da vardı. Çıkan sonuç referandum sonucuna çok yakın. Katılımcıların yarısı ‘hayır’ dedi.” diye konuştu. Ankete dahil olanların yüzde 30’u Avrupa’da savaş çıkabileceğini söyleyerek ordunun savaşa hazır hale getirilmesini talep etti. Halkın algısındaki en büyük güvenlik sorununu göç ve siber saldırılar teşkil ediyor.

AB ENDİŞESİ SÜRÜYOR

İsviçreliler, bağımsızlık ve tarafsızlık ilkelerini ülkenin vazgeçilmez özelliği olarak değerlendirdi. Siyasi ve ekonomik bağımsızlığın korunması için güçlü bir ordunun ihtiyaç olduğunu ifade etti. Araştırma görevlisi, ülke nüfusunun yüzde 80’inin bağımsızlık taraftarı olmasını Avrupa Birliği’yle (AB) yürütülen müzakerelerle bağlantılı olduğunu öne sürdü. İsviçreli seçmen AB’li göçmenlere kota uygulama kararı aldıktan sonra Konfederasyon Başkanı Didier Burkhalter yeni bir oylamanın sinyalini verdi. Hükümet, AB ile yürürlükte olan ikili anlaşmaların korunma altına alınmasını amaçlıyor.

GENÇ NESİL ORTA YAŞLILARA GÖRE DAHA MUHAFAZAKAR

Szcircsev Tresch, geçmiş yıllarla kıyaslandığında genç neslin AB’ye daha soğuk baktığını aktardı. 18 ile 29 yaş arasındaki bireylerin yüzde 99’u bağımsızlığın korunması gerektiğini savundu. Genç nüfus, çevre ve yenilenebilir enerji konularında uluslararası işbirliğini desteklerken göçmenlerin İsviçre kimliğine ve değerlerine zarar verdiğini ileri sürdü. 30 yaş altı, AB’ye karşı olduğunu ifade eden en büyük çoğunluğu oluşturdu. Genç neslin göçe karşı tavrını yorumlayan sosyolog Szcircsev Tresch, “Bu dönemin gençleri yabancının tehdit olduğu algısıyla büyüdü. Örneğin 24 yaşındaki bir genç, 9 Eylülde ikiz kulelerine yapılan saldırıda ilkokul çağındaydı. Bununla birlikte AB’de yaşanan ekonomik krizi de erken yaşta idrak ettiler. Genç nesil başka bir şey tanımıyor. Bu sebeple İsviçre’deki güvenliğin korunmasını istiyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.

İSVİÇRE’YE MUTLULUK ADASI BENZETMESİ

ETH Zürih’in her yıl yeniden yaptığı araştırmaya bin 2 yüz kişi katıldı. Kamuoyunun güvenlik ve tehdit algısını resmetmeyi hedefleyen araştırmayı güvenlik alanında uzmanlaşmış sosyologlar yapıyor. 3 yüz sayfalık raporu özetleyen bilim adamı, “İsviçreliler kendini güvende hissediyor ve geleceğe olumlu bakıyor. Araştırmadan çıkan verilere bakınca İsviçre’yi ‘mutluluk adası’ olarak tarif etmenin yerinde olacağını düşünüyor. Çünkü bu ülkede yaşayan insanlar mutlu ve huzurlu olduğunu beyan ediyor. Bu refahı kaybetmemek için de olabildiğince bağımsız kalmaya çalışıyorlar.” dedi. CİHAN

Yorumlar