İsviçre serbest dolaşım anlaşmasını iptal edecek teklifi oylayacak
İsviçre’de yılın ilk halk oylaması 9 şubat tarihinde yapılacak. İsviçre Halk Partisi (SVP), federal düzeyde oylanacak üç taslakta da diğer büyük partileri karşısına aldı.
İsviçre’de yılın ilk halk oylaması 9 şubat tarihinde yapılacak.
İsviçre Halk Partisi (SVP), federal düzeyde oylanacak üç taslakta
da diğer büyük partileri karşısına aldı. SVP’nin hazırladığı
‘kitlesel göçü engelleme’ taslağı halkın desteğiyle kanunlaşırsa,
Avrupa Birliği (AB) ile yapılan serbest dolaşım anlaşması iptal
edilerek bütün ülkelere geçerli olacak olan göçmen kotası
uygulanacak. Seçmen, basının gündeminde olan ‘kitlesel göçü
engelleme’ teklifin yanında kürtaj masrafları ve tren yollarına
ayrılacak yeni bütçe ile ilgili konularda karar verecek.
9 Şubat halk oylamasının kamuoyunda en çok tartışılan konusu
‘kitlesel göçü engelleme’ yasa tasarısı. Muhafazakar İsviçre Halk
Partisinin (SVP) hazırladığı taslak, yıllık göçmen sayısının
sınırlandırılmasını öngörüyor. Taslak içeriğine göre her yıl finans
piyasasının ihtiyacına göre göçmen kotası belirlenerek kitlesel göç
kontrol altına alınacak. Teklif edilen taslağın başka bir maddesi
göç sınırlandırmasına engel olan uluslararası anlaşmaların revize
edilmesini belirtiyor. SVP’nin sunduğu kota teklifi, İsviçre’nin
Avrupa Birliği (AB) ile imzaladığı Serbest Dolaşım Anlaşması'na
ters düşüyor.
FEDERAL KONSEY KARŞI ÇIKTI
Federal Konsey, yasa tasarı teklifinin iptali için kampanya
başlattı. Kasım ayında Adalet Bakanı Simonetta Sommaruga, Ekonomi
Bakanı Johann Schneider-Amman ve Dışişleri Bakanı Didier Burkhalter
ortak basın açıklamasında bulunarak ‘kitlesel göçü engelleme’
teklifinin İsviçre’ye zarar vereceğini iddia etti.
Sosyal Demokrat Sommaruga, "Kitlesel göç tasarısı problem
çözmeyecek ama yeni problemler oluşturacak. Serbest dolaşım
hakkının İsviçre’ye büyük faydası oldu. Genç ve iyi eğitim görmüş
insanların İsviçre’ye göç etmesi kolaylaştı. İkili anlaşmalardan
sonra göç sayısı arttı ama işsizlik oranı aynı kaldı. Bu.
ekonominin göçmenlere ihtiyaç duyduğunun göstergesidir.” diyerek
tasarının iptal edilmesi gerektiğini savundu.
SVP ise serbest dolaşım hakkının İsviçre’ye zarar verdiğini
savunuyor. Genel Başkan Toni Brunner, "Serbest liberal ekonomisi
olan ülkeler aldığı göçü kendisi kontrol eder. ABD’nin ve
Kanada’nın bile tutumu bu yönde. Bizim istediğimiz de kendi
ülkemize aldığımız göçü kontrol edebilmek. Eğer taslağımız halkın
desteğini alırsa Federal Konsey AB ile tekrar anlaşma masasına
oturarak pazarlık yapacak. Serbest dolaşım anlaşması gözden
geçirilecek.” diyerek oylama kampanyasına start verdi.
Taslağın kanunlaşmasını hedefleyen inisiyatif komitesi, kontrolsüz
göçün İsviçre’ye olumsuz etkilediğini ileri sürdü. Komiteye göre,
yoğun göç sosyal sigortalar, emlak, ve altyapı konularında
İsviçre’ye uzun vadede zarar verecek. Zürihli tecrübeli
Milletvekili Christoph Blocher, serbest dolaşım imkanının muhtemel
bir ekonomik krizde İsviçre’yi ‘mahvedeceğini’ iddia etti.
Yeşil Liberallerin Genel Başkanı Martin Bäumle ise SVP'yi
Ortaçağ'daki gibi kale inşa etmeye çalışmakla suçladı. Bäumle,
"Ülkenin sınırlarına surlar dikip önüne hendek kazmaya çalışıyor.
Küreselleşen bir dünyada yaşıyoruz, artık kendi içimize
kapanamayız. SVP’nin teklifi başarılı İsviçre modeline tehdit
oluşturuyor.” diyerek taslağı eleştirdi.
Göç sayısını sınırlandırmayı öngören yasa tasarı teklifini SVP’den
başka herhangi bir büyük siyasi parti desteklemiyor.
"DOĞMAMIŞ ÇOCUK, BİR HASTALIK DEĞİLDİR"
9 Şubat halk oylamasının ikinci inisiyatifi, kürtaj masraflarıyla
ilgili olacak. Yasa tasarı teklifine göre ‘istisnaların’ haricinde
kürtaj yaptırmanın masrafları bireyler tarafından karşılanacak.
Güncel uygulamaya göre kürtaj, zorunlu sağlık sigortası tarafından
karşılanıyor. Taslağın içeriğinde, teklifin temel amacın zorunlu
sağlık sigortasının mali yükünün hafifletilmesi olduğu yazıyor.
Taslağı hazırlayan komite, zorunlu sağlık sigortasının hayat
kurtarmak ve hastalıkları iyileştirmek için kurulan bir sigorta
olduğuna dikkat çekerek kürtajın hayat kurtarmak olmadığını
vurguladı.
Komite eş başkanı SVP’li Peter Föhn, "Doğmamış çocuk, ortadan
kaldırılacak bir hastalık değil ki zorunlu sağlık sigortası
tarafından ödensin. Bu durum etik açıdan da uygun değil. Kürtaja
karşı olan bireyler sigorta primlerini ödeyerek neden kürtaj
yapılmasına katkı sağlansın?” diye konuştu.
Karşıt komite, kürtaj teklifin muhafazakar ve dindar siyasetçiler
tarafından hazırlandığını öne sürdü. Sosyal Demokrat Yvonne Feri,
konuyla alakalı basın açıklaması yaptı. Feri’ye göre hamile
kadınlar kendi kararlarını serbestçe verme imkanına sahip olmalı.
Milletvekili Yvonne Feri, "Eğer kürtaj masrafları zorunlu sağlık
sigortası tarafından ödenmezse, çocuğunu aldırmak isteyen fakir
kadınlar güvenli hastanelerin yerine ucuz ama tehlikeli alternatif
arayışlarına girer." uyarısını yaptı.
İLK 3 AYDA KÜRTAJ YAPTIRILABİLİYOR
Kürtajla ilgili farklı bir teklif 2002 yılında sandıkta oylanmıştı.
Yüzde 72 oy oranıyla kanunlaşan teklife göre ilk 12 hafta
içerisinde cenin aldırmak suç teşkil etmiyor. Kürtaj işlemi sağlık
sigortası tarafından karşılandığı için uzman doktorun kontrolüne
girmek mecburi kılındı.
Sağlık Departmanından sorumlu Bakan Alain Berset, Federal Konseyin
kürtaj masraflarıyla ilgili taslağın iptalini tavsiye ettiğini
açıkladı. Teklifi ‘tehlikeli’ olarak değerlendiren Federal Konsey
üyesi, 2002 yılında seçmenin büyük çoğunlukla sağlık sigortası
tarafından ödenmesini onayladığını hatırlattı.
TREN YOLU OYLAMASI (FABI)
FABI kısaltmasıyla tanınan taslak, tren yolların genişletilme ve
bakım masraflarını karşılayacak bir fon oluşturulmasını öngörüyor.
Bu fon sayesinde 2025 yılına kadar tren yollarına 6,4 milyar frank
yatırım yapılması hedefleniyor. Yeni bütçeyle büyük şehirler arası
yeni tren rayları döşenecek. FABİ’nin kapsadığı projeler
uygulanırsa Zürih-Aarau, Zürih-Chur, Zürih-Lugano, Bern-Luzern ve
Biel-Neuenburg güzergahlarında her yarım saate bir tren
kalkacak.
Taslağa göre yeni oluşacak fonun üç para kaynağı olacak. Kantonlar
bütçe ayıracak ve katma değer vergisine binde bir oranında zam
yapılacak. Üçüncü kaynak karşıt komitenin itiraz ettiği maddeler
arasında yer aldı. Arabayla işe giden bireyler, yol ücretlerini
federal gelir vergisinden düşebiliyor. FABI, hayata geçerse o vergi
indirimine üst limit gelerek en fazla 3 bin frank olarak
sınırlandırılacak. Buradan gelecek olan ek para demiryolları fonun
üçüncü kaynağını oluşturacak.
Meclisin büyük çoğunluğu, FABI teklifinin kabul edilmesini tavsiye
etti. SVP’nin haricinde herhangi siyasi parti aksi tutum
sergilemedi. Karşı komite de demir yolların geliştirilmesinden yana
olduğunu açıkladı. FABI’ye karşı çıkan SVP’nin grup başkan vekili
Adrian Amstutz: “Tren yolları bütçesinin bir anda bu kadar
yükseltilmesi doğru değil. Araba sürücülerin parası daha fazla tren
yollarına aktarılmamalı.” diye konuştu. CİHAN
Yorumlar