İngiliz basınından Türkiye-Pakistan benzetmesi

İngiltere'nin önde gelen gazetelerinden Telegraph, 1980'ler boyunca devam eden Afgan-Rus savaşını örnek vererek, Türkiye'nin bugünkü Pakistan gibi radikal militanların hedefi olabileceğini yazdı.BBC Türkçe'nin haberine göre, Telegraph yorumcularından...

Google Haberlere Abone ol
İngiliz basınından Türkiye-Pakistan benzetmesi

İngiltere'nin önde gelen gazetelerinden Telegraph, 1980'ler boyunca devam eden Afgan-Rus savaşını örnek vererek, Türkiye'nin bugünkü Pakistan gibi radikal militanların hedefi olabileceğini yazdı.

BBC Türkçe'nin haberine göre, Telegraph yorumcularından Peter Oborne, 1. Dünya Savaşı sonrasında İngiltere ve Fransa tarafından çizilen sınırların fiilen ortadan kalktığını ve Irak'ın fiilen üçe bölündüğünü belirttiği makalesinde, Pakistan ile Türkiye'yi kıyaslayarak şöyle diyor:

"Batılı istihbarat kuruluşlarının Afganların Sovyetlere karşı savaşı sırasında yaptığı korkunç hatalarla yapılan kıyaslamalar ürpertici. El Kaide'yi destekledik ve sonra bize karşı döndüler. Bu politika yüzünden Pakistan şimdi iç savaşın eşiğine kadar giden sürekli bir terörist başkaldırı ile uğraşıyor. Böyle giderse Türkiye'nin de (belki Ürdün ve Suudi Arabistan'ın da) Suriye'deki geri tepme yüzünden aynı sorunla karşılaşması muhtemel. Bu arada cihatçılar Batıya saldırılar düzenleyebilecekleri yeni bir terör üssü bulmuş oldu. Bunların hepsi Suriye savaşı başlarken öngörülebilirdi; hatta (Suriye) Devlet Başkanı Beşar Esad bu uyarıyı yapmıştı."

Bölgede sınırları değişmeyen ülkelerin binlerce yıllık tarihe sahip olan Mısır ve İran olduğunu belirten Oborne, Mısır iç çalkantılarla uğraşırken, İran'ın 11 Eylül saldırılarından beri El Kaide'ye karşı birlikte mücadele teklifinde bulunduğunu hatırlatıyor.

Oborne, ABD Başkanı Obama ve İngiltere Başbakanı David Cameron'a, "Yeni müttefikler seçmeliyiz ve İran bunlardan biri olmalı." diye sesleniyor.

Aynı gazetedeki yorum yazısında Richard Spencer, Batı ülkelerinin "bildiklerinin dışında köktencilerle" karşı karşıya olduğunu ifade ediyor.

Spencer, Batının yeni enerji kaynaklarına yönelerek Orta Doğu'daki gelişmelere sırtını dönemeyeceğini şu ifadelerle dile getiriyor:

"Psikotik Sünni cihatçıların devleti NATO müttefiki Türkiye'nin sınırında kurulurken ve kendisini İsrail ile İran'ın arasına yerleştirirken öylece durmamız zor. Kimse gerçekten de geri dönmeyeceğimize inanıyor mu?"

GUARDIAN'DAN İÇ SAVAŞ UYARISI

Guardian'ın başyazısında, Musul'u ve diğer kentleri geri almak için yapılacak bir seferin, Şii askerler ile Sünni savaşçıları karşı karşıya getireceği uyarısında bulunuyor.

Guardian'ın başyazısında, Irak'ın fiilen 3 parçaya bölünmüş olmasının sorumlusu olarak Şii ağırlıklı hükümetin Başbakanı Nuri Maliki gösteriliyor.

"İleriyi göremeyen ve bağnaz" biri olarak tanımlanan Maliki'nin Sünni azınlığı dışlamasının IŞİD'e alan yarattığı vurgulanıyor.

Guardian, şimdi de Maliki'nin rüştünü ispatlamak ve koltuğunu korumak için IŞİD'in üzerine büyük bir güçle gidebileceğini belirterek şu uyarıda bulunuyor:

"Kuzeyi geri almak için çıkılacak sefer çoğunluğu Şii olan askerleri Sünni savaşçıların karşısına çıkaracaktır ve sivillerin yaşadığı alanlara hava ve topçu saldırıları düzenlenirse bu, nüfusu daha da yabancılaştırma riski doğurur. Sonuç olarak, Bağdat'ın kazanmasının tek yolu Irak'ın son yıllarda yönetildiği mezhepçi çizgiden çıkmasıdır. Tabi bunu Maliki'nin anlayıp anlayamayacağı ise ayrı bir mesele."

"KURTARMAYI DENEMELERİ ZOR"

Financial Times gazetesinin Irak'taki gelişmelerle ilgili sayfasında, IŞİD militanlarının Musul'daki Türkiye Cumhuriyeti Başkonsolosluğu'daki personeli rehin alması başlığa taşınmış.

Rehin alınanlar arasında konsolos, diplomatlar, özel harekat görevlileri ve 3 çocuk bulunduğu belirtilen haberde, Londra'daki düşünce kuruluşu RUSI uzmanı Aaron Stein'in şu görüşü aktarılıyor:

"Ya Türkler IŞİD ile doğrudan veya dolaylı olarak müzakere edecek ya da bu kişileri kurtarmayı deneyecekler; fakat Salı günü alıkonulan 32 kamyoncuyla birlikte 80'e ulaşan sayı bunu zor kılıyor." CİHAN

Yorumlar