Hughes: Türkiye'deki basın özgürlüğü konusunda hayal kırıklığı yaşıyorum
İngiltere Adalet Bakanı Simon Hughes, Türkiye’nin basın özgürlükleri konusunda ciddi yara aldığını söyledi.
İngiltere Adalet Bakanı Simon Hughes, Türkiye’nin basın
özgürlükleri konusunda ciddi yara aldığını söyledi. Hughes, açıkça
ortada olan bu durumun “hayal kırıklığına uğratıcı, moral bozucu ve
üzüntü verici” olduğunu belirtti.
Zaman Gazetesi’nin İngiltere Parlamentosu'nda düzenlediği
“Türkiye’de Basın Özgürlüğü” konulu panele, İngiltere Adalet Bakanı
Simon Hughes, Todays Zaman yazarı Yavuz Baydar, Avrupa Gazeteciler
Birliği basın özgürlüğü temsilcisi William Horsley ve gazeteci
Jonathan Fryer katıldı.
Simon Hughes,panelde yaptığı konuşmada, Türkiye’nin basın özgürlüğü
konusunda çok kötü bir sınav vermesi karşısında büyük hayal
kırıklığı yaşadıklarını vurguladı. İngiliz bakan, son zamanlarda
dünyada birçok gazeteci ve yazarın AKP hükümetine çağrıda
bulunarak, “dostlarınızın memnuniyetsizliği giderek artıyor”
uyarısında bulunduğunu belirtti. Hughes, “Burada sormamız gereken
soru şu: Başbakan Erdoğan’ı gittiği yoldan çevirecek bir yapı veya
parti var mı?” diye konuştu.
2013 Google Şeffaflık Endeski'ne göre Türkiye’nin internet
içeriğini kaldırma talebinde bulunan ülkeler arasında başı
çektiğini hatırlatan Hughes, Kıbrıs meselesine atıf yaparak,
garantör ülkelerden birinin basın özgürlüğü konusunda ciddi
eleştiriler almasının Kıbrıs, Yunanistan ve AB halkını
cesaretlendirme noktasında fayda sağlamayacağını sözlerine
ekledi.
Yavuz Baydar ise konuşmasında AKP’nin her şeyini tükettiğini ve tüm
gücün bir kişi üzerinde toplandığı karanlık bir döneme girdiğini
ifade etti. Baydar, AKP’nin son 2-3 yıldır sürdürdüğü politikalara
itaat etmeyenlerin şeytanlaştırıldığı, ötekileştirildiği ve
sindirildiğine dikkat çekti.
2011 sonbaharında Başbakan Erdoğan’ın medya patronlarını ‘terör
haberleri nasıl yayınlanmalı’ başlıklı bir toplantıya çağırdığını
anlatan Baydar, bu toplantıda bazı patronların bütün medya
araçlarını başbakanın hizmetine vermeyi önerdiklerini kaydetti.
Aynı toplantıda Erdoğan’a, yayın öncesi haberleri filtreden geçiren
bir “sansür konseyi” oluşturulmasının da teklif edildiğini
sözlerine ekleyen Baydar, bu toplantının etkilerini Gezi
protestoları dahil birçok olayda gördüklerini, Erdoğan’ın telefon
ederek yayın politikalarına nasıl müdahale ettiğine şahit
olduklarını vurguladı.
William Horsley de AKP hükümetinin bilgi akışını kontrol etmek için
“paranoyak bir girişimde” bulunduğunu, ancak bunun hâlâ dönüşü
olmayan bir noktada olmadığını söyledi. CİHAN
Yorumlar