Hillary Clinton: Türkiye'nin istikameti belirsiz

Eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton anılarını yazdığı “Zor Seçimler” kitabında, Türkiye ve Başbakan Erdoğan hakkında izlenimlerini aktardı. Hillary Clinton, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği boyunca ülkede, AB adaylığı...

Google Haberlere Abone ol
Hillary Clinton: Türkiye'nin istikameti belirsiz

Eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton anılarını yazdığı “Zor Seçimler” kitabında, Türkiye ve Başbakan Erdoğan hakkında izlenimlerini aktardı.

Hillary Clinton, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği boyunca ülkede, AB adaylığı çerçevesinde yapılan reformlarla bazı gelişmelerin görüldüğünü; ancak hükümetin, “muhaliflere ve gazetecilere karşı tutumu” nun kaygı verici bir hale geldiğine dikkat çekti. Clinton, bu durumun ülkenin gidişatı ve akıbeti konusunda kafalarda soru işaretleri bıraktığını ifade etti.

YOLSUZLUK BÜYÜK BİR SORUN OLARAK KALDI

Başbakan Erdoğan’ın iktidarda bulunduğu ikinci ve üçüncü dönemi değerlendiren Clinton, yolsuzluk iddialarının büyük bir sorun olarak kaldığına işaret etti. Clinton ayrıca orta sınıfın taleplerini karşılamakta yetersiz kalan Türkiye’nin, daha fazla dışa bağımlı hale geldiğini belirtti. Karşıt görüşlere giderek daha az tolerans gösterildiğini belirten eski ABD’li diplomat, son iki dönemdir “rahatsız edici oranda” gazetecinin hapse atıldığını ve protestoculara ağır müdahalelerde bulunulduğunu söyledi.

Eski ABD Dışişleri Bakanı Clinton, Ortadoğu ve Avrupa’da önemli bir konuma sahip Türkiye’nin “gelecekteki istikameti” nin belirsiz olduğunu söyledi. Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinin aynı şekilde hayati öneme sahip olduğunu ve devam edeceğini belirten Clinton, öte yandan Türkiye için “sinir bozucu bir ortak” ifadelerini kullandı. Clinton, Afganistan, Suriye ve diğer konularda fikir birliği yaptıklarını ancak İran’ın nükleer programı konusunda görüş ayrılıklarına düştüklerini sözlerine ekledi.

Görev yaptığı 2009-2013 yılları arasında 1 milyon kilometreden fazla yol kat eden, toplam 112 ülkeye giden Clinton kitabını “kişisel bir yolculuk” olarak ele alıyor. ABD’yi temsil eden en üst düzey diplomat olduğu dönemi kaleme alan Clinton, ülke liderlerine dair izlenimlerinden, döneme damgasını vuran sosyal ve siyasi olaylara, Ortadoğu’da meydana gelen Suriye, Irak savaşları ve İsrail-Filistin çatışması gibi birçok zorlu konuya değiniyor.

ABD’NİN DEĞİŞMEYEN SINAVI: İSRAİL-FİLİSTİN

2012 yılında İsrail ve Hamas arasında yükselen tansiyonu düşürmek için gittiği Orta Doğu ziyaretinden bahseden Clinton, boşa geçen 4 yıllık diplomasi trafiğinden sonra “Bu Amerika’nın liderliği için önemli bir sınav olacaktı.” ifadelerini kullandı.

IRAK PİŞMANLIĞI

2002 yılında Irak Savaşı’nı onaylayan imzayı attığı için pişman olduğunu ifade eden Clinton, “İyi niyetle hareket ettiğimi ve elimdeki bilgilerle en iyi kararı verdiğimi düşünmüştüm.” dedi. Bu yanlışı yaparken yalnız olmadığın söyleyen Clinton, “Ama yanlış yanlıştır. Açık ve basit.” diye yazdı.

Bu konu 2008 yılında Bush’u desteklemekle suçlanan Clinton ve Obama arasında bir düğüm noktası olmuştu.

“SURİYE FECİ BİR SORUN”

Clinton, Suriye’de üç yıldır süren sivil savaş için “feci bir problem” ifadelerini kullandı.

Clinton, Suriyeli muhalif güçleri silahlandırma konusunda ABD’nin radikallerin elini güçlendirme tehlikesi sebebiyle, Suriye’de muhalif güçlere silahlandırmak istemediğini yazdı.

“Hem eylem hem de eylemsizlik için risk büyüktü. Her iki seçim de istenmeyen sonuçlar doğurabilirdi.” ifadelerini kullanan Clinton, konu ile ilgili Başkan Obama ile yaşadıkları anlaşmazlığa da değindi. Muhaliflere silah göndermekten yana olmayan Obama’nın “eğilimi mevcut durumu korumaktı” diyen Clinton, karara saygı duymaktan başka çaresi olmadığını belirtti.

CİHAN

Yorumlar