Gabriel: Almanya göçmenler olmaksızın düşünülemez

Almanya Başbakan Yardımcısı Sigmar Gabriel, ne kültürel, ne de ekonomik açıdan Almanya’nın göçmenler olmaksızın düşülemeyeceğini söyledi. Gabriel, Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi’nin (ZMD) ATİB genel merkez binasında verdiği iftara katılarak Müslümanlara hitap etti.

Almanya’da iftarların bayram havasında geçtiğini belirten Gabriel, iftarların insanların bir araya gelmesine, bir biriyle bağlar kurmasına vesile olduğuna dikkat çekti. Bir de latife yapan Gabriel, “ZMD’nin iftarına katılacağımı söylediğimde eşim bana, oruca katılmamın daha iyi olacağını söyledi.” dedi.

Zorluklara rağmen Almanya’da birçok şeyin başarıldığını, normalleştiğini hatırlatan Gabriel, öğretmenlik eğitiminde kendilerine insanların iyi örneklerden daha çok şey öğrendiği bilgisinin verildiğini hatırlattı. Gabriel, şunları söyledi: “Kur’an da, kişinin diğer insanlara nasıl davranması gerektiğini göstermek için bir çok iyi örneği tanıtıyor. Toplumumuz iyi yöne doğru değişti. Müslümanlar ve diğer dinlerden olup ülkemize gelen insanlar olmaksızın Almanya düşünülemez. İran, Türkiye, Afrika ve dünyanın diğer yerlerinden gelenler olmasaydı çok fakir bir kültürümüz olurdu. Eğer birkaç yüz bin daha az genç meslek eğitimi alsa, bu kadar çok Türk girişimci olmasa Almanya nasıl olurdu, bir düşünün."

GÖÇMEN ABD’DE BAKAN OLUYOR, ALMANYA’DA HAKİM, SAVCI OLAMIYOR

Ancak resmi kuruluşların buna ayak uyduramadığına dikkat çeken Gabriel, “Resmi kuruluşlar Müslüman veya diğer göçmenler tarafından daha çok şekillendirilmeli. Doğu Avrupa’dan Amerika’ya göçmüş birinci nesil bir kadın ABD’de dışişleri bakanı olabiliyor: Madeleine Albright. Biz ise toplumun Müslüman kesiminden insanların normal fonksiyonlar görmesi; hakim, savcı, polis, okul müdürü olması konusunda hâlâ eksiğiz. Bu noktada çalışmalı, kendimizi açmalı, insanların mesleki geleceklerini buralarda görmelerini sağlamalıyız.” dedi.

TOPLUMUN DERİNLERİNDE MÜSLÜMANLARA MESAFELİ DURMA VAR

Alman toplumunun Müslümanlara önyargılarına işaret eden Gabriel, “Toplumun derinlerindeki sorunlardan biri de Müslümanlara karşı hâlâ mesafeli olmak. Birçok insan Müslüman olmayı dini fanatizmle karıştırıyor. Bu saçmalık ve birçok insana haksızlıktır. Biz politikacılar da ikisi arasındaki sınırı ortadan kaldırmamaya sürekli dikkat etmeliyiz. Dini cemaat ve inançla hiçbir ilgisi olmadığı halde herhangi bir olayda hemen Müslümanlar hedef gösterilebiliyor.” şeklinde konuştu.

“Biz, Müslümanların dini konumunun Hıristiyan ve Yahudilerle eşitliğinden yanayız.” diyen Gabriel, henüz o noktada olunmasa da iyi bir yolda olduklarını kaydetti.

İSLAM DÜNYASINDAKİ ŞİDDETİN BENZERİ 60 YIL ÖNCESİNDE AVRUPA’DAYDI

Bu önyargılarda, Müslüman dünyadaki şiddet ve çatışmaların da rol oynadığına hatırlatan Gabriel, “Bunlar korkunç, ama 60-70 yıl önce Avrupa’da da sürekli çatışma hakimdi, ben barış içinde doğan ilk nesilden biriyim. Ortadoğudaki çalışmaların asıl nedeni din değil güç ve hükümranlık arzusudur.” ifadelerini kullandı.

GÖÇMEN GENÇLERİN YARISININ MESLEKSİZLİĞİ ENDİŞE VERİCİ

Kendisini en çok endişelendiren şeylerden birinin Almanya’daki göçmen gençlerin yarıdan fazlasının hiç bir meslek eğitimi almaması olduğunu bildiren Gabriel, artık meslek eğitimi alıp icra etmeyenlerin kalıcı ve bağımsız bir hayat kurmalarının imkansızlığına dikkat çekti. Göçmen gençlerin daha çok desteklenmesi gerektiğini kaydeden Gabriel, “Ülkemizin gençlere çok ihtiyacı var. Her bir genç için mücadele vermeliyiz. Refah ülkesi olarak kalmamız ancak iyi eğitimli gençlerle mümkündür.” dedi.

NSU’NUN ALDIĞI ÇOCUKLARINIZI GERİ VEREMEYİZ AMA..

Başarılması gereken diğer bir konunun önyargılarla mücadele olduğunu belirten SPD lideri, “NSU saldırıları ve soruşturmalarında yaşananlar Almanya için rezalettir. Devlet organları soruşturmalarda önyargılarını daha çok dikkate almış, saldırının nereden geldiğini görememiştir. Çocuklarını kaybeden ebeveynlere, kocasını, babasını kaybedenlere onları geri veremeyiz ama onlara borçlu olduğumuz şey; böylesi önyargılı tutumların bir daha tekrarlanmamasını sağlamaktır.” ifadelerini kullandı.

ÇİFTE VATANDAŞLIKTA İLK BÜYÜK ADIMDI, GERİSİ DAHA KOLAY OLUR

Almanya’da doğanlara çifte vatandaşlığın bu konuda ilk büyük adım olduğunu kaydeden Gabriel, bununla yarım milyon gencin iki vatandaşlıktan biri arasında seçim yapmaktan kurtulduğunu kaydetti. SPD olarak uzun süre Almanya’da yaşayan herkese çifte vatandaşlığı savunduklarını ancak koalisyon ortağı Birlik Partileri (CDU/CSU) bunun mümkün olmadığını bildiren SPD lideri, “Ama bununla gedik açılmasını başardık. Gelecek sefer tamamen çifte vatandaşlık daha kolay olacaktır. Çok zor şartlarda bu ülkeyi onaranlar misafir değil, bu ülkeye aittir ve bunu onlara borçluyuz.” dedi. İftara katılmanın kendisi için büyük onur olduğunu belirten Gabriel, ZMD Başkanı Mazyek ve Müslümanlara davet ve açıklıklarından dolayı teşekkür etti. CİHAN