Doğu Almanya’nın statü sembolü Trabantlar turistlerin gözdesi

Doğu Almanya’da yaşayan vatandaşların sahip olmak için yıllarca beklediği Trabant marka otomobillere, günümüz Almanya’sında turistler yoğun ilgi gösteriyor. ‘Kendini Trabant’ın içinde bir yıldız gibi hissedeceksin’ sloganıyla 30 Euro karşılığında düzenlenen tur düzenleyen şirketler, gösterilen ilgiden memnun.

“Trabant Dünyasi” adındaki şirkette yıllardır şehir rehberi olarak çalışan Axel Fleischer, “İşler iyi, çok memnunuz.” diyor ve ekliyor: “Her gün turlarımız var. 70-80 araçla konvoy halinde şehir gezileri düzenliyoruz. Bu araçlar sadece turistlerin değil ayni zamanda Berlinlilerin de çok ilgisini çekiyor. Bizi gördükleri zaman el sallıyorlar ve bazen kendileri de gelip arabayı kiralıyorlar.”

1989 yılında Berlin Duvarı’nın yıkılması ile birlikte Doğu Almanya´da ki sosyalist rejimin statü sembollerinden biri olan binlerce Tranbant otomobilleri doğudan batıya ilerleyerek Berlin’i adeta işgal etmişti. BMW, Mercedes, Opel gibi modern araçlara alışık olan Batı Berlinlilerin bu görüntüye alışması kolay olmamıştı.

Zamanın teknolojisine uygun olmayan, gürültülü olan ve çıkardığı yoğun gazlardan ötürü havayı kirleten küçük Trabantlari Doğu Almanyalılar için ise bir gurur vesilesiydi. Günümüze nostaljik bir değere sahip olan araç Berlin´deki hatıralık eşya satış dükkânlarının olmazsa olmazı.

İlk kez 1957 yılında üretim bandından çıkan Trabantlar, geri dönüşümü sağlanmış malzemeyle yapılan ilk otomobil unvanına da sahip oldu. Zira Trabantların kaportası, Rusya'dan temin edilen pamuk atıkları ve Doğu Almanya'nın boya endüstrisinin atıklarından elde edilen duroplast malzemesinden üretilmişti. CİHAN