Dışişleri’nden AP’nin Türkiye İlerleme Rapor değerlendirmesi
Avrupa Parlamentosu’nda bugün kabul edilen 2013 Türkiye İlerleme Raporu’na Türkiye’den tepkiler gelmeye devam ediyor.
Avrupa Parlamentosu’nda bugün kabul edilen 2013 Türkiye İlerleme
Raporu’na Türkiye’den tepkiler gelmeye devam ediyor. AB Bakanı
Çavuşoğlu’ndan sonra Dışişleri Bakanlığı da konuyla ilgili bir
açıklamada bulundu.
Avrupa Parlamentosu’nun (AP), AB
Komisyonu’nun 2013 Türkiye İlerleme Raporu’na ilişkin kararı AP
Genel Kurulu toplantısında kabul edildi. Dışişleri Bakanlığı’ndan
yapılan açıklamada AB kurumlarının aday ülkeler hakkında mutadan
yayınlandıkları bahse konu raporlarda ilgili ülkenin katılım
sürecinde kaydettiği gelişmeler ele alındığı kaydedildi. AB
tarafından açıklanan bu raporların katılımcı statüsünü haiz ülkeler
açısından AB bakımından istenilen sonucu verebilmesi için adil ve
objektif olmaları gerektiğinin altı çizildi.
Dışişleri’nden yapılan açıklamada, bu yıl
da Hollandalı Hristiyan Demokrat Parlamenter Ria Oomen-Ruijten
tarafından hazırlanan AP kararında, AB Komisyonu’nun 2013 Genişleme
Stratejisi'nde belirtildiği gibi, ekonomisi, stratejik konumu ve
bölgesindeki önemli rolüyle Türkiye’nin AB’nin stratejik bir ortağı
ve AB’nin ekonomik bakımdan rekabet edebilirliği için önemli rolü
bulunan bir ülke olduğu hususlarının teyit edilmiş olması
memnuniyetle karşılanmıştır denildi. Açıklamanın satır başları şu
şekilde: ‘‘Kararda, son bir yıl içerisinde önemli reformların
yapılmış olduğuna işaret edilmiş, Bölgesel Politika ve Yapısal
Araçların Koordinasyonu faslının (22 no’lu fasıl) açılması ve 16
Aralık 2013 tarihinde vatandaşlarımıza Schengen ülkelerine
girişlerinde vize muafiyeti sağlanmasına ilişkin sürecin
başlatılması ile Geri Kabul Anlaşması'nın imzalanmasından duyulan
memnuniyet dile getirilmiş, ülkemizin savunduğu gibi reform süreci
bakımından da önemi bulunan Yargı ve Temel Haklar (23 no’lu fasıl)
ile Adalet, Özgürlük ve Güvenlik (24 no’lu fasıl) başlıklı
fasılların müzakere sürecindeki önemine atıf yapılarak, bahse konu
fasıllara ilişkin açılış kriterlerinin iletilmesinin bir yol
haritası sağlayacağı ifade edilmiştir.
Kararda, Türkiye'nin enerji konusunda
taşıdığı önem bağlamında, Enerji başlıklı 15 no’lu faslın
açılmasına çağrı yapılması önemli görülmüştür. Kayda geçirilen
bahse konu unsurlar, katılım sürecimize AB tarafının verdiği önemi
göstermesi ve müzakerelere yeni fasılların açılması suretiyle ivme
kazandırılması gerektiği yönündeki görüşümüzün destek bulması
bakımlarından memnuniyetle karşılanmıştır.
Bununla birlikte, Karar, AP’nin Kıbrıs
konusunda sürdüregeldiği taraflı tutumdan halen kurtulamadığını
göstermektedir. Zira karara yansıyan anlayış, Kıbrıs Türk tarafının
gayretleri ve Türkiye’nin aktif desteğiyle BM müzakere sürecinin
yeniden başladığı ve çözüm yönündeki umut ve çabaların yoğunlaştığı
bir ortamda, AP’nin Kıbrıs adası ve bölgede barış ve işbirliği
ortamını hakim kılacak vizyonu kavramaktan ve buna yardımcı
olmaktan maalesef uzak olduğunun göstergesidir.
Öte yandan, ülkemizde özellikle Gezi
Olayları ve sonrasında yaşanan gelişmeler ile bu kapsamda güçler
ayrılığı ve yargının bağımsızlığı için yapılmakta olan çalışmaların
AB kurumları ve yetkililerince yeterince anlaşılamadığını
hayalkırıklığıyla müşahade etmiş bulunmaktayız. Ülkemiz, halkımızın
beklentileri ve istekleri doğrultusunda reform sürecinin Kopenhag
kriterlerine bağlı kalınmak suretiyle kesintiye uğramadan
sürdürülmesi amacıyla çalışmaktadır. Her türlü yeni yasal
düzenlemede göz önünde bulundurulan temel unsurların, demokrasi,
insan hakları ve hukukun üstünlüğüne bağlılık ilkeleri olduğundan
şüphe duyulmaması gerekir.
Ahde vefa ilkesi çerçevesinde AB katılım
sürecimiz açısından kazanılmış haklarımıza sahip çıkmaya ve AB’ne
tam üye olma hedefi doğrultusundaki çalışmalarımıza kararlılıkla
devam edeceğiz. AB’nin işbirliği ve diyalog kanallarını bugüne
kadar olduğu gibi bundan sonra da açık tutarak, siyasi saikli olası
tutumları bertaraf ederek, bu sürece destek vermesi haklı
beklentimizdir.’’ CİHAN
Yorumlar