Çin, çalışma kamplarını kapattı, ikinci çocuğa izin verdi
Çin, büyük tepki alan çalışma yoluyla ıslah kamplarını kapatma ve tek çocuk politikasını gevşetme kararı aldı.
Çin, büyük tepki alan çalışma yoluyla ıslah kamplarını kapatma
ve tek çocuk politikasını gevşetme kararı aldı. Bu kararlarla
birlikte Çin’in tabularını yavaş yavaş yıktığı yorumu yapıldı.
Resmi Xinhua haber ajansına göre, söz konusu kararlar, Çin Milli
Halk Meclisi Daimi Komitesi’nin 23-28 Aralık tarihlerindeki
toplantısında alındı. Alınan kararlarla, Kasım ayında Çin Komünist
Partisi (ÇKP) Genel Kurulu’nun aldığı kararlar onaylanmış oldu.
Medyada yer alan haberlere göre, Çin’in aldığı yeni kararların
ülkenin kötü olan insan hakları sicilini iyileştirmeye yönelik
olduğu da belirtildi.
Kısa adıyla ‘’laojiao’’ olarak adlandırılan "çalıştırma yoluyla
ıslah" sistemini ‘’yeteri kadar büyük olmayan küçük suçları’’
işlemiş kişilerin yargılanmadan doğrudan söz konusu çalışma ıslah
kamplarına gönderme uygulaması olarak biliniyordu.
Dünyanın zorla çalıştırılmaya dayalı en büyük sistemi olan söz
konusu kamplara, ülke genelindeki kapkaççılar, haklarını aramak
için kamu binalarının önlerinde ellerinde dilekçeyle bekleyenler
(dilekçeciler olarak da adlandırılıyor), kaçak olarak kullanılan
merdiven altı kilise üyeleri gibi "toplum düzenini bozmak ve
topluma olumsuz etkide bulunmak" suçlarını işleyen kişiler polis
tarafından gözaltına alınarak gönderiliyordu.
Bu kişiler, 1957 yılında getirilen sistemle oluşturulan bu
kamplarda kötü şartlarda dört yıla kadar çalıştırılıyorlardı.
Önceleri ‘’yeniden eğitim’’ adı altında genellikle muhalifler yada
sistemle problemi olanlar için uygulanan ancak sonraları içeriği ve
kapsamı genişletilerek fiili cezaya dönüştürülen bu sistemin
Stalin'den esinlendiği belirtiliyor.
Polisin kararıyla gözaltına alınan ve avukat ve mahkeme yüzü
görmeden bu kamplara götürülenlerin dramları sıklıkla yabancı
medyanın haberlerine konu olmuştu.
Çin’de ‘’topluma kazandırma’’ olarak da bilinen ve Mao döneminde
kurulan ‘’laojiao’’ (laodong jiaoyang- çalıştırma yoluyla yeniden
eğitim) sistemi, keyfi uygulamaları da beraberinde getirdiği için
büyük eleştiri alıyordu.
Kendilerine kamu sektöründe çalıştıkları söylenen ‘’suçluların’’
ıslah olup olmadıklarına ise kamp görevlileri karar veriyordu.
Maaşlarının ise diğer kuruluşlardaki kadar olduğu ileri
sürülüyordu. Çin Günlüğü gazetesinin 2007’deki tahminlerine göre
ülkede bu şekilde 310 kamp bulunuyor ve buralarda 190 bin ile 2
milyon kişinin çalıştığı tahmin ediliyor.
Bu kamplardan ayrılanlar da diğer kişilerle rahat bir şekilde
görüşemiyor yada seyahat edemiyordu. Kamplarda 5 yada daha fazla
yıl çalışanların ise evlerine gitmesine müsaade edilmiyor; bazıları
da yakın takip altında tutulup, bunların belirlenmiş yerlerde
yaşamalarına müsaade ediliyordu.
İKİNCİ ÇOCUK İZNİ DE ONAYLANDI
Toplantıda ayrıca 1 milyar 350 milyon nüfusuyla dünyanın en
kalabalık ülkesi Çin'de hızlı nüfus artışını kontrol altında tutmak
için 1979'dan beri uygulanan tek çocuk politikasının gevşetilmesi
de karara bağlandı.
Getirdiği olumsuz neticelerle uzun yıllardır eleştiri konusu olan
bu politikaya göre daha önce çiftlerin, ailelerinin tek çocukları
olması halinde ikinci çocuk yapmalarına müsaade ediliyordu. Şimdi
ise çiftlerden birinin tek çocuk olması halinde ikinci çocuğa izin
verilecek. Bu karar en çok şehirde yaşayanlar sevindi. İkinci çocuk
isteyen aileler, ilk çocuklarını özürlü gösterme yada çok ciddi
ceza ödeme yoluna başvuruyordu. Kırsal kesimdekilere ikinci çocuk
yapma hakkı zaten vardı.
Çin’de genelde erkek çocuk tercih edildiğinden, ülkede tek çocuk
politikasının da etkisiyle cinsiyet eşitsizliği ciddi sorun haline
gelmişti. Geçen yılki istatistiklere göre Çin’de 100 kıza 117,7
erkek düşüyor. Normalde ise oranın en fazla 100 kıza 107 erkek
şeklinde olması gerekiyor. Sonuç olarak da 15 altı yaş grubunda
25,4 milyon erkeğin artması beklenirken, ülke genelinde bu oranın
ise 51,5 milyon olacağı tahmin ediliyor.
Çin’de ilk çocukların erkek olması eğilimi çok fazla. Yeni
uygulamayla ikinci çocukların kız olmasını isteyen ailelerin
sayısında da büyük oranda artış olabileceği ifade ediliyor. Yeni
getirilen uygulamayla her yıl ortalama 16 milyon bebeğin doğduğu
Çin’de 1-2 milyon daha fazla doğum olacağı tahmin ediliyor.
Toplantıda ayrıca Daimi Komitenin 2011-2015 kalkınma planı, kırsal
yoksulluğun giderilmesi ve zorunlu eğitim yasasının orta vadeli
ilerleme raporları üzerinde de duruldu.
DOĞURGANLIK ASYA’DA DÜŞÜK
Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı'nın (CIA) yayımladığı kaynak
kitap World Factbook 2013'ün tahminlerine göre, dünyada kadın
başına doğum oranı en yüksek ülke 6,25 ile Mali. Afganistan’ın
oranı 5,54, Malezya 2,61, Hindistan 2,55, Endonezya 2,2, Türkiye
2,1, Fransa 2,08, ABD 2,06,Yeni Zelanda 2,06, Avustralya 1,77,
Belçika 1,65, Çin 1,55, Almanya 1,42, Japonya 1,35, Güney Kore1,24
ve Singapur 0,79 olarak sıralandı. CİHAN
Yorumlar