Cenevre'de Suriye görüşmeleri başladı

Sonhaberler.Com

Birleşmiş Milletler (BM) Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura, Cenevre'deki Suriye görüşmeleri kapsamında rejim heyeti ile bir araya geldi.

Rejim adına görüşmelere katılan Suriye'nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Beşar el-Caferi 15 kişilik heyetle görüşmelere katılıyor.

Yaklaşık bir saat sürmesi beklenen görüşmenin ardından, Caferi ve de Mistura'nın ayrı ayrı açıklama yapması bekleniyor.

De Mistura, rejim heyeti ile görüşmesinin ardından çeşitli sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile de görüşmelerde bulunacak.

Öte yandan, Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu Müzakere Yüksek Komisyonu (HCN), görüşmelere katılmak için BM'ye sundukları kuşatmaların kaldırılması, tutukluların serbest bırakılması ve insani yardımların ulaştırılması talepleri kabul edilinceye kadar görüşmelere katılmayacağını söylüyor.

MUHALİFLERDEN KATILMA KARARI

Suriye muhalefetinin, talep ettiği teminatları almasının ardından Cenevre'deki Suriye görüşmelerine katılmaya karar verdiği bildirildi.

Suriyeli muhaliflerin oluşturduğu Müzakere Yüksek Komisyonu'ndan (HCN) yapılan açıklamada, "BM ekibiyle yapılan görüşmeler aracılığıyla karşı tarafın ciddiyetini test etmek için siyasi sürece katılmaya karar verdik" denildi.

Talep edilen garantilerin alınmasının ardından söz konusu karara varıldığına işaret edilen açıklamada, "Katılım kararı, tam yetkili geçici bir yönetim organı oluşturularak siyasi geçiş sürecinin tamamlanması gibi uluslararası yükümlülükler ile insani talepler doğrultusunda gerçekleşti" ifadesine yer verildi. 

PYD'NİN OLMAMASI KÜRTLERİN OLMADIĞI ANLAMINA GELMİYOR

Merkezi Almanya'da bulunan Kürdistan Dernekler Birliği (KOMKAR) İsviçre Şube Başkanı Abdi  Çadır, Suriye'deki krize siyasi çözüm bulmak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde rejim ve muhalefet heyetleri ile ayrı ayrı yürütülmesi planlanan görüşmeler ile ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Suriye'de diktatör bir rejim olduğunu, binlerce insanın hayatın kaybettiğini ve Cenevre görüşmelerinde bu duruma bir son verilmesi için tarafların bir araya gelerek çözüm üretmesi gerektiğini belirten Çadır, "Esed'in gitmesinden sonra nasıl bir yönetim olacak? Eskisi gibi üniter bir yapı mı? Bölgelere bölünen bir federal yapı mı olacak? Bundan sonra biz istesek de istemesek de Suriye eskisi gibi olmayacak. Kürtler ve diğer halklar bir araya gelmeli. Ben çözümü federatif bir yapıda görüyorum. Herkes kendi bölgesel parlamentolarını kurduğu ama merkezde de ulusal bir parlamentonun olduğu bir yönetimde buluşulması doğru bir netice olur diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

"DİĞER KÜRTLER VAR"

PYD'nin bölgede tabanı ve etkisi olan bir güç olarak kabul ettiklerini ancak PYD'nin masada olmaması durumunda Kürtlerin dışlanacağı ve Cenevre görüşmelerinde yer almayacakları yönündeki değerlendirmeleri yanlış bulduklarını ifade eden Çadır, şöyle devam etti:

"Suriye masasında Kürtlerin olmadığı görüşüne katılmıyorum. Birçok Kürt partilerinin bir araya geldiği Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Suriye'deki diğer muhalifler ile birlikte hareket ediyor. Türkiye ve Ortadoğu'daki birçok ülkenin de destek olduğu muhalif gruplar arasında Kürtlerin de temsilcileri var ve masada oturacaklar. PYD'nin bölgedeki etkisi Kürtlerin tek temsilcisi olduğu anlamına gelmiyor. ENKS bir birliği temsil ediyor ve objektif politikalarla hareket ederek masada yer alıyor."

PYD'nin tekelci bir mantıkla 'herkes gelsin bana katılsın' şeklindeki görüşlerinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Çadır, "PYD bölgede bir kesimin temsilcisi olabilir ancak bütün Kürtlerin temsilcisi değildir. Bütün Kürtleri kendi himayesinde görmesi ve kimseye söz hakkı tanımayarak yaşam hakkı tanımamasını doğru bulmuyoruz. Buna karşı çıkmak lazım. Bölgede savaşmak isteyen peşmergelerin olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak PYD bunu kabul etmiyor. Çünkü oradaki olanakları ve iktidarı paylaşmak istemiyor. 'Bölgenin tek hakimi ve söz sahibi benim' diyerek 'eğer savaşmak istiyorsanız gelin, benim himayem altında savaşın' diyor" ifadelerini kullandı.

"ESAD İLE İŞBİRLİĞİ YAPMALARI YANLIŞ"

Çadır, PYD'nin yanlış politikalar izlediğini belirterek, "Diğer Kürtleri ötekileştirip kimseye söz hakkı vermiyorlar. Suriye rejimi hiçbir zaman Kürtlerin demokratik hakkını vermedi. Ama PYD ise rejimle işbirliğine giderek onların etkisiyle savaşıyor. Esed ile işbirliği yapmaları yanlış politikaların başında geliyor. PYD Irak Kürdistan Bölgesi'ndeki bayrağa bile sahip çıkmıyor. Partilerini temsil eden parti bayrağı ile savaşıyorlar. Bütün Kürtleri kuşatacak bir politikaları yok" diye konuştu.