Çavuşoğlu, Avrupalı parlamenterle ilgili sözlerini Brüksel’de savunamadı

AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Parlamentosu Üyesi Andrew Duff hakkında geçtiğimiz hafta sarf ettiği sözlerinin arkasında duramadı.

Google Haberlere Abone ol
Çavuşoğlu, Avrupalı parlamenterle ilgili sözlerini Brüksel’de savunamadı

AB Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa Parlamentosu Üyesi Andrew Duff hakkında geçtiğimiz hafta sarf ettiği sözlerinin arkasında duramadı. Çavuşoğlu, geçtiğimiz hafta Cihan muhabirinin Avrupa’dan Türkiye’ye gelen tepkilerle ilgili sorusu üzerine “Daha önce de ayarladığınız zaten birkaç tane Liberal milletvekiline de bunu söylettiniz. Ondan sonra Andrew Duff’a söyletiyorsunuz.” demişti.

Bugünkü Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu toplantısında konuşan Duff, Çavuşoğlu’nun kendisini Gülen tarafından satın alınmakla itham ettiğini öne sürdü ve "Beni ve Avrupa Parlamentosu’nu, Türkiye’de ‘paralel yapı’ olarak tanımladığınız şeyin parçası olarak mı görüyorsunuz? Bu sözlerinizi kanıtlayamıyorsanız, sizden bir özür bekliyorum.” diye seslendi. Çavuşoğlu ise “Sizin paralel yapıyla ilgili olduğunuzu söylemedim. Maalesef size söyleyenler yalan ve yanlış aktarmışlar. Bunları söyleyen kaynaklarınıza prim vermeyin.” diye karşılık verdi.

"AYARLIYOR VE SÖYLETİYORSUNUZ" İTHAMI

Mevlüt Çavuşoğlu, AP'deki konuşmasında hiçbir zaman Duff'u itham etmediğini söyledi. Fakat Çavuşoğlu daha önce, geçtiğimiz hafta Cihan muhabirine “Siz Avrupalı Liberal milletvekillerini ayarlıyor ve onlara bu açıklamaları söyletiyorsunuz.” demiş ve bu milletvekilleri arasında Andrew Duff’u da saymıştı. Çavuşoğlu, Duff hakkında 'satın alındı' gibi bir ifade kullanmamış ve konuyla ilgili haberlerde de bu ifade yer almamıştı.

ÇAVUŞOĞLU'NUN AFYONKARAHİSAR'DAKİ İFADELERİ

Mevlüt Çavuşoğlu, yerel seçimlerden sonra Afyonkarahisar’da Cihan muhabirinin sorusu üzerine altı televizyon kanalı ve haber ajansının mikrofonuna şu açıklamaları yapmıştı:

Soru: Sayın Bakanım seçimlerle alakalı övgüler var dış basında ama bunun yanında eleştiriler de var. Özellikle Amerika’daki gazeteler ve Almanya’daki bazı siyasi parti temsilcilerinin özellikle sayın başbakanın balkon konuşmasında kullandığı üslubu eleştirerek kutuplaştırıcı, ayrıştırıcı bir üslup kullandığını; bunun da Türkiye için kazanımlardan geriye gitmek anlamında olduğunu söylediler ve AB müzakerelerinin durdurulması gerektiğini…

Mevlüt Çavuşoğlu: Kim söyledi AB müzakerelerinin durdurulmasını? Siz kendiniz çalıyorsunuz, kendiniz oynuyorsunuz. Bunu bir kişiye söylettiriyorsunuz. Daha önce de ayarladığınız zaten birkaç tane Liberal milletvekiline de bunu söylettiniz. Ondan sonra Andrew Duff’a söyletiyorsunuz…

Soru: Siz böyle bir endişe taşıyor musunuz sayın bakanım?

M.Ç.: Hayır böyle bir endişe niye taşıyayım?

Soru: Yani kazanımlardan geri gitmesi, AB müzakerelerinin…

M.Ç.: Şimdi arkadaşlar Türkiye’nin bir askeri ihtilalle, darbeyle mücadelesi herkes tarafından takdirle karşılandı. Yani sivil demokrasi üzerindeki her türlü yapı, çeteler, mafyalar, örgütlenmelerle hukuk yoluyla mücadele demokrasiye inanan herkes tarafından desteklenmelidir ve desteklenir. Şimdi Türkiye’deki paralel yapının, diğer bugüne kadarki örgütlerden ne farklı var ki. Dolayısıyla paralel yapıyla da mücadeleyi devlet hukuk yoluyla yapar. O yüzden sivil demokrasi üzerinde, milletin egemenliği üzerinde vesayet kurmak isteyen her şeye karşı hukuki mücadele yapılmalıdır. Bu da demokrasi ve ileri demokrasinin gereğidir. Türkiye’nin ileri gitmesi için de şarttır. O yüzden bunu yaparken AB müzakereleri niye durdursun. Yani bu şu anlama gelir: O zaman AB de paralel yapının kontrolünde ve onu savunuyor anlamına gelir ki bunu ne AB yapar ne de buna inanırız. Bu tamamen, işte belli kurgular yapılıyor Türkiye’de. Dışarıdan da birkaç ayarlı adam, ayarlanmış insanlardan demeç alınıyor. Sanki tüm AB, tüm AP, tüm Amerika böyle düşünüyormuş gibi içeride de pazarlanmaya çalışılıyor. Vallaha millet bunu yutmadı. Seçimden önce de yutmadığını gösterdi. Bundan sonra da bu millet böyle numaraları yutmaz. Bu ucuz numaralardan artık herkesin vazgeçmesi lazım. Çünkü millet gerekli dersi de verdi şamarı da vurdu. O nedenle Türkiye’yi hâlâ küçük düşürmeye çalışmak, Türkiye’yi şikayet etmeye çalışmak, şu müzakereler dursun da işte AK Parti zarar görsün, biz de sevinelim edasıyla ülkeyi her yerde karalamaya çalışmak bu ülkenin yararına değildir. Yani bunu sorarken bile umut eder şeklinde sorguluyorlar. Bunlar yanlış şeylerdir. Türkiye’nin AB sürecinden vazgeçmesi mümkün değildir. AB, Türkiye için değerlidir.

Soru: Bunu gazeteler söyledi efendim, NY Times söyledi. Biz söylemiyoruz.

M.Ç.: NY Times yazdığı zaman Türkiye ile ilgili bir şey oluyor mu? Cihan Haber Ajansı veya Zaman gazetesi, Hürriyet, Milliyet bir ülkeyle ilgili bir şey yazdığı zaman her şey onun yazdığı gibi olmuyor ki. Basın yazabilir, özgürdür… CİHAN

Yorumlar