Büyük Koalisyon’un önündeki ‘büyük’ görevler
Almanya Başbakanı Angela Merkel (CDU), Büyük Koalisyon’un büyük meseleleri çözmek için kurulmuş bir koalisyon olduğunu, hükümet anlaşmasını ise "Almanya’nın geleceğini tasarlamak için iyi bir anlaşma" olarak değerlendirdi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel (CDU), Büyük Koalisyon’un büyük
meseleleri çözmek için kurulmuş bir koalisyon olduğunu, hükümet
anlaşmasını ise "Almanya’nın geleceğini tasarlamak için iyi bir
anlaşma" olarak değerlendirdi. CSU Genel Başkanı Horst Seehofer,
"Önümüzdeki dört yılın Almanya için iyi yıllar olması için çok
büyük bir şansımız var." derken, hükümet ortaklarından SPD Genel
Başkanı Sigmar Gabriel de bu ittifakın ülke yararına olduğu mesajı
verdi.
Sayı olarak baktığımızda 631 üyesi olan Federal Meclis’te 504
sandalye ile‘muhalefet azınlık hakkı’ tartışmalarının yapılmasına
sebep olan bir ezici çoğunluğa sahip. Hem Federal Meclis’te büyük
çoğunluk, hem Eyaletler Temsilcileri Meclisi’nde (Bundesrat)
yasaların onaylanması için yeterli çoğunluk mevcut olduğu için ülke
tarihindeki bu Büyük Koalisyon’dan beklentiler de büyük.
Dünyadaki gelişmelerden Euro krizine, eğitim sistemindeki fırsat
eşitsizliğinin kaldırılmasından yenilenebilir enerjiye geçiş ve
demografik değişimin beraberinde getirdiği sorunlarına kadar birçok
çözüm bekleyen alanlarda adımlar atılması gerekiyor. Bu bakımdan
"Almanya’nın geleceğini şekillendirmek" için yola koyulan bu
hükümetin nasıl bir iş çıkaracağı merakla bekleniyor.
Meselenin diğer yönü ise ortaklar arasındaki rekabet. Merkel her ne
kadar ‘adil bir anlaşma’dan söz etse de Gabriel’in 2017 yılındaki
genel seçimler için puan toplamasına yardımcı olmak istemez.
Hükümet anlaşmasını üyelerin onayına sunarak bir riski göze alan
Gabriel, yüzde 75’lik bir başarıyla elini güçlendirmiş
gözüküyor.
Bakanlık paylaşımında da Sosyal Demokratlar karlı gözüküyor.
CDU’nun elindeki maliye ve içişleri bakanlıkların karşısında
SPD’nin yönetimindeki enerji alanını kendine alan ekonomi ve
dışişleri bakanlıkları. Sosyal ve çalışma bakanlığı da SPD’de. Bu
bakımdan Büyük Koalisyon’un çalışmalarında Sosyal Demokratların
rengi de bariz şekilde belli olacağa benziyor.
Ancak bunu SPD’nin kendi yararına çevirip çeviremeyeceği muallakta.
Hatırlanacağı gibi 2005-2009 yılları arasında da Büyük Koalisyon
kurulmuş, 2005’de yüzde 34,2’lik oy oranı ile yüzde 35,2 oy alan
Birlik Partileri ile göz hizasında olan SPD, 2009’daki seçimlerde
ise yüzde 23 ile tarihinin en düşük oyunu almıştı. Önümüzdeki dört
yıl içindeki başarılar haliyle ‘büyük gemi’nin kaptanı Merkel’in
hanesine yazılacak, sorunlar çıkınca ilgili bakandan hesap
sorulacak.
Ülke tarihindeki ilk Büyük Koalisyon, 1966 yılında Siyah-Sarı
hükümetinden FDP’nin çekilmesinden sonra ‘geçici çözüm’ olarak
kurulmuştu. Bu ortaklık üç yıl sürmüş, 1969’daki seçimlerde Birlik
Partileri istedikleri mutlak çoğunluğa ulaşamamıştı. FDP ile
ortaklık yapan SPD, bugün doğumunun 100.yıldönümü kutlanan Willy
Brandt ile ‘ilk Sosyal Demokrat Başbakanı’ çıkarmıştı. CİHAN
Yorumlar