BRICS ittifakı, küresel güç dengesini yeniden şekillendirebilir (Haber-Analiz)

Brezilya, Çin, Hindistan, Rusya ve Güney Afrika liderleri, BRICS ittifakına güç katacak yeni bir kalkınma bankasının temellerini atmak için Brezilya’da bir araya geldi. Suriye, Irak, Ukrayna ve Filistin krizlerinin de konuşulduğu bu zirve, içerdiği...

Google Haberlere Abone ol
BRICS ittifakı, küresel güç dengesini yeniden şekillendirebilir (Haber-Analiz)

Brezilya, Çin, Hindistan, Rusya ve Güney Afrika liderleri, BRICS ittifakına güç katacak yeni bir kalkınma bankasının temellerini atmak için Brezilya’da bir araya geldi. Suriye, Irak, Ukrayna ve Filistin krizlerinin de konuşulduğu bu zirve, içerdiği mesajlar itibariyle küresel güç dengesinde yaşanabilecek değişimlere işaret ediyor.

Ukrayna’ya gerçekleştirdiği müdahalenin ardından batı ülkelerinin tepkisini çeken ve G8’den atılan Rusya, G20 üyeliğinin de bitirilmesi tehdidine karşı BRICS ülkelerinin desteğini alarak konumunu güçlendirdi. Toplantıda farklı boyutlarıyla ele alınan Ukrayna krizine yönelik BRICS kanalından yapılan açıklama, batı dünyasının taraflı yaklaşımına eleştiri getiriyor.

Zirve öncesi açıklama yapan Çin yönetimi de kurulacak banka vesilesiyle gelişmekte olan ülkelerin uluslararası alanda temsil hakkını genişletmeyi ve küresel finans yönetimi mekanizmalarını mükemmelleştirmeyi hedeflediklerini söyledi. Bu girişimin bir süper güç ya da süper ittifak olma iddiası taşımadığını belirten Çinli yetkililer, küresel piyasalardan yansıyan olumsuz etkilere karşı, BRICS topluluğunun bir çeşit savunma mekanizması ürettiğini ileri sürdüler.

Geçtiğimiz yıl patlak veren dinleme skandalı sonucu ABD ile diplomatik kriz yaşayan Brezilya ise başta Çin olmak üzere Rusya ve Hindistan ile arka arkaya imzaladığı onlarca anlaşma ile kendini ABD bağımlılığından kurtarmak için önemli adımlar attı. Nitekim Brezilya Devlet Başkanı Dilma Rousseff, zirve sonrası Çin devlet televizyonuna verdiği özel röportajda “Bugünkü şartlarda Çin, bizim en önemli ticari ortağımızdır.” diyerek, ABD’ye alternatif bir partner oluşturduğunu alenen duyurmuş oldu.

BRICS zirvesinde liderlerin üzerine vurgu yaparak dile getirdikleri bir başka gerçek ise ABD ve AB ülkelerinin etkin olduğu Dünya Bankası’nın zorlayıcı şartlarına karşı, yeni Kalkınma Bankası’nın getireceği kalkan işlevi oldu. ABD Merkez Bankası'nın (FED) izlediği para politikalarından olumsuz etkilenen ve bu etkiye karşı kendi finans sistemini oluşturan BRICS ülkeleri, bu yolla birliğin işlevselliğini artırma yolunu seçti.

Kuruluşunun altıncı yılında ortak bir banka kurma özgüvenine erişen BRICS topluluğu, ilerleyen zamanda kendi üniversite ağının kurma, teknoloji transferi, savunma sanayi ve iç güvenlik gibi birçok konuda iş birliğine gidilmesi için eylem planını genişletti. Bu projeler, dünya nüfusunun yüzde 40’ını oluşturan BRICS topluluğunun küresel ekonomide sahip olduğu payla birlikte okunduğunda, birliğin taşıdığı potansiyel güç daha net anlaşılıyor.

Toplantıda, Dünya Ticaret Örgütü tarafından geçtiğimiz yıl kabul edilen Bali Sözleşmesi’ne verilen destek ise küresel ticaretin akışını değiştirecek sinyaller içeriyor. Altyapı yatırımlarını teşvik etme ve üçüncü ülkelerde ortak iş yapma fikriyle kendi iş ağını oluşturmaya hız veren blok ülkeleri, BRICS yatırımlarının ilerleyen zamanda daha büyük bir etkiye sahip olacağına inanmış gözüküyor. Yeni Kalkınma Bankası ve Kota Rezervasyon Anlaşması ile birlikte ilk somut adımı atan beş ülke, küresel senaryoda yeni hamleler doğuracak bir sürecin fitilini ateşlemiş oldu.

Zirvenin son gününde, Brezilya'nın daveti üzerine diğer Latin Amerika liderleri de toplantının kapanış programına iştirak etti. BRICS toplantısı öncesinde Çin ve Rusya'nın komşu ülkelere gerçekleştirdiği ziyaretler, bölgenin ekonomik bloğu olan Mercosul'un da projeye dahil edildiğini gösteriyor. Ayrıca birliğin Afrika yatırımlarına yönelmesi ve bankanın bölgesel merkezinin Güney Afrika'da kurulması fikri, diğer Afrika ülkelerini de işin içine katmayı hedefliyor.

Hasılı, zirve boyunca ortak hareket etmek için üzerinde uzlaşı sağlanan birçok konunun yanı sıra dünya genelini ilgilendiren politik gelişmelere ilişkin verilen mesajlar, ABD ve AB ittifakına karşı, gelişen ülkeler kanadında oluşan birlik ve sinerjiyi açık bir şekilde ortaya koyuyor.

CİHAN

Yorumlar