Başbakan’ın nefret söylemi, Hocaefendi’ye olan bağlılığımızı kamçılıyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Fethullah Gülen Hocaefendi ile sevenlerine karşı nefret ve hakaret söylemlerine bir tepki de Avustralya’dan geldi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Fethullah Gülen Hocaefendi ile
sevenlerine karşı nefret ve hakaret söylemlerine bir tepki de
Avustralya’dan geldi. Merkezi Sidney’de bulunan ve 38 sivil toplum
kuruluşunu bünyesinde barındıran Avustralya Üniversal Eğitim ve
Kültür Federasyonu (AUF), konuyla ilgili basın açıklaması yaptı.
Yönetim Kurulu adına açıklamayı AUF Başkan Yardımcısı Erhan Bozkurt
yaptı. Açıklamada, Erdoğan’ın Hocaefendi ve sevenlerine yönelik
seçim meydanlarında kin, nefret ve hakaret içeren söylemlerinin
kabul edilemez olduğunun altı çizildi. Açıklamada, bu
yolsuzluklardan birinin bile Avustralya’da meydana geliş olması
halinde hükümetin hemen istifa edeceği vurgulandı.
YOLSUZLUKLARIN ÜSTÜ ÇİRKİN İFTİRALARLA KAPATILMAK İSTENİYOR
Yaklaşık 25 yıldan bu yana Avustralya’nın çeşitli eyaletlerinde
faaliyetlerde bulunan 38 sivil toplum kuruluşunun temsilcisi, ortak
bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, Erdoğan’ın sergilediği
nefret dilinin, yurt içinde olduğu kadar yurtdışında da Türk
halkını dehşete düşürdüğü ifade edildi. Erdoğan tarafından, Hizmet
Hareketi’ne yönelik meydanlarda sarf edilen yakışıksız ve içi boş
söylemleri şiddetle kınadıklarını belirten AUF Başkan Yardımcısı
Bozkurt, “Erdoğan’ın Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi ve
sevenlerini hedef alan; haşhaşi, örgüt, sülük benzeri hakaretler
kabul edilemez. Her gün şiddeti artarak devam eden bu nefret ve
ayrıştırıcı dil, vicdanlarda makes bulmazken, akıllara yolsuzluk
soruşturmalarının üzeri kapatılmak isteniyor sorusunu getiriyor”
dedi.
Erdoğan’a hitaben konuşan Bozkurt, “Hocaefendi’den ‘içi boş âlim
müsveddesi’ diye bahsetmişsiniz. Haşa… Belli ki eserlerini
okumamışsınız!. Eserleri 20’den fazla dile çevrilen hocamızın
kitapları üniversitelerde ders kitabı olarak okutulmakta, adına
kürsüler açılmaktadır. Şurası bilinmelidir ki, bu haksız suçlamalar
ve hakaretler Hocaefendi’ye olan teveccüh, sevgi ve saygımızı
azaltmadığı gibi bilakis onun bu süreçteki mehip duruşu ve üslubu,
ona olan bağlılığımızı bir kat daha arttırmıştır.” dedi.
AÇILAN MÜESSESELER, NESLİMİZİ ALKOL, UYUŞTURUCU VE DİĞER BELALARDAN
KORUDU
Avustralya’da yaşayan Türklerin, kendi nesillerine sahip
çıkamamanın çaresizliğini yaşadığı bir dönemde, bundan 22 yıl önce
temeli bizzat Hocaefendi tarafından bu ülkede atılan eğitim
yuvaları sayesinde evlatlarının içki, kumar, uyuşturucu ve fuhuş
gibi bataklıklara düşmekten kurtulduğunu hatırlatan Bozkurt, “1992
yılında Hocaefendi Avustralya’ya bizzat teşrif etti. Bazı
müesseselerin temelini kendisi attı. O zaman kendisiyle tanıştık,
sohbetlerinden istifade ettik, feyiz aldık. İlmi, karanlıkta
yolumuzu aydınlattı, aydınlatıyor. Avustralya’da, ülkemizden
binlerce kilometre uzakta, bir sal gibi akıntıya kapılmış
gidiyorken, onun yol göstermesiyle açılan eğitim yuvaları sayesinde
evlatlarımız; içki, kumar, uyuşturucu, fuhuş bataklıklarına
düşmekten kurtuldukları ve korundukları gibi, Avustralya toplumunda
söz ve itibar sahibi fertler haline geldiler” ifadesini
kullandı.
İNLERİNE DEĞİL, IŞIK EVLERİNE ŞAHİT OLDUK
Erdoğan’ın, büyükelçiler konferansında yurtdışındaki eğitim
yuvalarının kapatılmasıyla ilgili Türk diplomatlarına talimat
vermesi, yabancı misyon şeflerine bazı telkinlerde bulunmasının
büyük bir vebal olduğuna dikkat çeken Erhan Bozkurt, böyle bir
tavrın Başbakan’a olan itibarı, dünya ülkeleri nezdinde yok
ettiğini belirterek, “Şimdi siz kalkmış bu okulların kapatılması
için elçilere talimatlar veriyor, yabancı misyon şeflerine telkinde
bulunuyorsunuz. Bu vebalden kurtulamazsınız. Ne acıdır ki, bu
fırtınalı diyarda, sığınabileceğimiz güvenli bir liman olan bu
okulları kapatmaya çalışıyorsunuz. Bütün bunlar olurken, hala size
itibar etmemizi umuyor, arkanızdan gitmemizi bekliyorsunuz. Kusura
bakmayın size itibar etmiyoruz. Bir de tiz perdeden ‘inlerine
gireceğiz’ diye bağırıyorsunuz! Bununla maksadınız, gönüllüleri
korkutmaksa beyhude yorulmayın, onlar bu söylemlere sadece
gülüyorlar. Bunca sene biz onların inlerine değil ‘Işık Evlerine’
şahit olduk. Hem onların evlerine girmek için iki polis bir savcıya
da ihtiyacınız yok. Onların kapıları da gönülleri de ardına kadar
herkese açık. Hayatını nesillerin yetişmesine adamış, bu gayeyle
Türkiye’de ve dünyanın 160’tan fazla ülkesinde sayısız müessesenin
açılmasına öncülük etmiş Hocaefendi ve sevenleri için kullanılan
hakaret dilinin, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sıfatıyla sarf
edilmiş olması hadiseye ayrı bir vehamet kazandırmakta, ülkemizden
binlerce kilometre uzakta yaşamakta olan bizleri de derinden
üzmektedir.”
BU YOLSUZLUKLARIN BİRİ BİLE BURADA OLSAYDI HÜKÜMET GİDERDİ
Erhan Bozkurt, yolsuzluk ve hukuksuzlukların Türkiye’nin imajına
dışarıda büyük bir darbe indirdiğini, Erdoğan’ın bu iddiaları
aydınlatacağına Hizmet Hareketi’ne saldırmayı tercih ettiğini
hatırlatarak ”Eğer bunca hukuksuzluklar, rüşvet ve yolsuzlukların
herhangi biri Avustralya’da meydana gelseydi, şimdiye kadar çoktan
hükümetin toptan istifasıyla sonuçlanmıştı." dedi. Bozkurt,
sözlerini şöyle tamamladı: "Bu bağlamda başbakanın iddiaları sonuna
kadar araştırıp adını ve hükümetini aklaması beklenirken,
Hocaefendi’ye ve temsil ettiği Hizmet'e saldırmayı tercih etmiştir.
Bu şekilde sadece şahsını ve hükümetini değil, Türk insanının ve
milletimizin itibarını da tüm dünyada iki kuruşluk ederek, ülkemizi
üçüncü dünya ülkesi seviyesine düşürmektedir. Buna hakkının
olmadığını düşünüyoruz!... Ayrıca, son olarak da, toplumda var olan
kutuplaşma ve gerginliği gidermek adına Erdoğan’ın bu ayrıştırıcı
üslubuna ve mesnetsiz suçlamalarına acilen son vermesini ve
kendisine çeki-düzen vermesini, hesaba çekmesini bekliyoruz.”
CİHAN
Yorumlar