Avrupa Konseyi raporu, yargıya müdahale ve kamu yolsuzluklarına dikkat çekti

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland tarafından hazırlanan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı Bakanlar Komitesi toplantısında sunulan 70 sayfalık "Avrupa'da demokrasi, insan hakları ve hukuk üstünlüğünün...

Google Haberlere Abone ol
Avrupa Konseyi raporu, yargıya müdahale ve kamu yolsuzluklarına dikkat çekti

Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland tarafından hazırlanan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı Bakanlar Komitesi toplantısında sunulan 70 sayfalık "Avrupa'da demokrasi, insan hakları ve hukuk üstünlüğünün durumu" raporu önemli mesajlar içeriyor. Konsey üyesi önemli ülkelerde problemler yaşandığı ifade edilen raporda; yürütmenin yargıya müdahalesi, siyasetin finansmanı, kamu yolsuzlukları ve ulusal güvenlik bağlamında gazetecilerin haklarına yönelik yaşanan sıkıntılar başlıca problemler olarak öne çıkıyor.

Raporun hukuk bölümünde ‘yürütmenin yargıya müdahalesi’, ‘yargı sisteminde yolsuzluk’, ‘ kamuoyunda yargıya olan güvensizlik’, ‘uzun yargılama süreçleri’ ve ‘yargı kararlarının uygulanmaması’ en önemli problemler olarak sayılıyor.

"YARGI KARARLARININ ELEŞTİRİLMESİ GÜVENİ BALTALAR"

Raporda üye ülkelerde erklerin ayrılığına dikkat çekilerek, "Hukuk devleti, bağımsız ve etkin bir hukuk sisteminin garantisidir. Konseyin önemli ülkelerinde yargı kararları kamuoyu önünde açık bir şekilde eleştirilmektedir. Bu durum yargıya olan güveni baltalar ve yargıçların tarafsızlığını tehlikeye atabilir." ifadelerine yer veriliyor.

Raporda yürütme ve yasama erklerinin yargının otoritesine saygı duyması gerektiği ve bu otoriteyi koruması gerekliliğine vurgu yapılarak "yargıçlar da hukuk bağlamı dışında siyasi yorum ve kritiklerden kaçınmalıdır." deniliyor.

Yargıdaki sorunlara ilişkin önerilerde de bulunulan raporda adlı işlemlerin süresinin kısaltılması, yargı sisteminde şeffaflığı güçlendirilmesi, hakimlerin eğitim kalitesinin artırılması ve yüksek yargıda cinsiyet dengesini sağlanması tavsiye ediliyor.

SİYASETİN FİNANSMANINDAKİ BOZUKLUK VE KAMUDAKİ YOLSUZLUKLAR

Yolsuzluk başlığında da üye ülkelerle ilgili bir değerlendirme yapılırken siyasetin finansmanında yaşanan bozukluk, kamuda yaşanan yolsuzluklar, meclis ve hukukun ortak çalışmasında yaşanan eksiklikler öne çıkıyor. Kriz ortamlarının etik olmayan davranışları tetiklediği belirtilen raporda siyasetin finansmanında yaşanan problemlerin demokrasiyi tehdit ettiği tespitine yer veriliyor. Yolsuzluğu ortaya çıkaran mekanizmaların desteklenmesi ve siyasetin finansmanı için bağımsız izleme organlarının kurulmasının gerekliliğine vurgu yapılırken siyasilerin bu konuda desteklerinin önemine dikkat çekildi.

MEDYA VE İNTERNET ÖZGÜRLÜĞÜ

Siyasi özgürlük başlığında internet özgürlüğüne sınırlayıcı uygulamalara dikkat çekilerek "Açıklanan hedefler övgüye değer olsa da alınan önlemler suistimal edilme risklerini taşıyor. Güvenlik birimleri tarafından toplu takip, demokratik anlamda büyük bir baskıyı beraberinde getirmektedir." ifadeleri kullanılıyor. Bu bağlamda medya ve ifade özgürlüğünün garanti alınması gerektiği ifade edilirken ulusal güvenlik gerekçesiyle gazetecilerin haklarına yönelik tehditlerin ortaya çıktığı belirtiliyor.

Raporda hukuk sistemine ilişkin öne çıkan diğer tespitler su şekilde:

-Hukuk sistemini düzenleyen kurulları siyasetin etki alanında olmamalıdır. Bu konuda Bakanlar Kurulu, Avrupa Hakimler Danışma Konseyi ve Venedik Komisyonu’nun kuralları net bir şekilde ortaya konulmuştur. Ancak bazı konseylerin devletin özellikle Adalet Bakanlıklarının ve meclis gibi organlarının uygunsuz etkisine maruz kaldıkları görülmektedir.

-Birçok durumda, yürütme organının özellikle aday gösterme, disiplin, hakimler aleyhine dava açma gibi alanlarda bu organların kontrolünü aldığı görülmektedir.

-Hakimler kendilerinin üstlerinde konuşlandırılmış hakimlerden bağımsız bir şekilde yasaları yorumlayabilmelidir. Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu (GRECO) ve Avrupa Hakimler Danışma Konseyi raporları birçok dava sürecinde mahkemelerin tarafsızlığının ve bağımsızlığının ortadan kalkma tehlikesinin olduğu görülüyor.

-2010 yılında Parlamenter Meclisi raporunda da belirtildiği gibi birçok üyenin yargı yolsuzluğuna gömüldüğü bildirilmişti. Bazı devletlerde adalet sistemi tamamen bozuk. 2013 yılında Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından yayınlanan Küresel Yolsuzluk Barometresine göre konsey üyesi ülkelerin yaklaşık dörtte birinde yargının yolsuzluktan en fazla etkilenen kurumlar arasında olduğu görülmektedir.

-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yapılan başvurularda uzun yargılama süreçlerinin en önemli sebeplerden biri olduğu görülmektedir. Bu konuda mevcut yoğunluğun azaltılması konusunda ülkelerinde adım atmak zorundadırlar. CİHAN

Yorumlar