'Avrupa Birliği, İsviçre'yi kendisine bağlamaya çalışıyor'

Avrupa Birliği (AB) İsviçre’yle yürüttüğü müzakerelerde baskısını artırdı. İsviçrelilerin aldığı göçmenlere kota uygulama kararı AB’yi harekete geçirdi. İsviçre hükümeti geçtiğimiz aylarda AB ile yürütülen ikili anlaşmaları...

Google Haberlere Abone ol
'Avrupa Birliği, İsviçre'yi kendisine bağlamaya çalışıyor'

Avrupa Birliği (AB) İsviçre’yle yürüttüğü müzakerelerde baskısını artırdı. İsviçrelilerin aldığı göçmenlere kota uygulama kararı AB’yi harekete geçirdi. İsviçre hükümeti geçtiğimiz aylarda AB ile yürütülen ikili anlaşmaları (bilateral) devam ettirmek istediğini dile getirmişti. AB’nin bu talebe cevabı sert oldu. Birlik, İsviçre Konfederasyonun AB’ye kurumsal anlamda bağlanması durumunda ikili anlaşmaları geliştireceğini bildirdi. Kurumsal bağlılık Brüksel’de alınan bütün kararların İsviçre’de de otomatik uygulanması anlamını taşıyor.

İsviçreli seçmen Şubat ayının başında göçmenlere kota uygulama kararı aldı. Onaylanan taslak AB ile yürürlükte olan serbest dolaşım anlaşmasının revize edilmesini öngörüyordu. “Sonntagszeitung” isimli İsviçre gazetesinin bu hafta yayınladığı haberde AB’nin pazarlık talepleri yer aldı. AB bakanları, İsviçre’yle yürütülen ikili anlaşmaları kurumsal bağlılığa dönüştürme hedefinde. Buna karşılık olarak İsviçre AB’nin iç pazarına dahil edilecek ve AB üyelerinin avantajlarından yararlanacak. Brüksel’in İsviçre’ye sunduğu anlaşma hedeflerinde geçmişte yapılan ve gelecekte yapılacak olan bütün anlaşmaların AB’nin şartlarına uygun revize edilme maddesi yer aldı. Bir başka ifadeyle AB’nin aldığı bütün kararlar doğrudan İsviçre’de de uygulanacak. Bu maddenin kabulü doğrudan demokrasiyle yönetilen İsviçre’nin siyasi sistemini temelinden değiştirmesine yol açacak. İsviçre’nin federal parlamentosunun hareket alanı kısıtlanmış ve halkın referandum yolu kapanmış olacak.

Avrupa Birliği, İsviçre’yle anlaşmazlık durumunda son karar merceğinin Avrupa Mahkemesi olmasını istedi. İsviçre’nin federal mahkemesine sadece ön karar alma yetkisi verilmesi öngörüldü. AB’nin talepleri bununla da bitmedi. İstekler arasında AB komisyonunun İsviçre’nin uluslararası anlaşmaları uygulamaya geçirme çalışmalarını teftiş etmesi yer aldı. AB, 8 milyon nüfuslu ülkenin bununla birlikte AB’nin finans sistemine bağlanmasını şart koştu.

HALK PARTİSİ: KOLONİ ANLAŞMASI!

28 AB bakanın Mayıs ayında hazırladıkları müzakere hedefleri İsviçreli siyasetçilerin tepkisini topladı. Kota taslağını hazırlayan İsviçre Halk Partisi (SVP) müzakerelerin ‘derhal’ durdurulmasını istedi. Basın açıklaması yapan parti yönetimi, “Kamuoyuna yansıyan anlaşma şartları Avrupa Birliği’nin İsviçre’ye koloni anlaşmasına zorlamaya çalıştığını gösterdi. Böyle bir anlaşma İsviçre’nin bağımsızlığını sona erdirir. Federal Konsey kurumsal bağlanmayı içeren müzakereye derhal durdurmak zorunda.” ifadelerini kullandı.

Liberal partinin (FDP) genel başkanı Philipp Müller ise “AB kendi lehine göre en ağır talepleri sundu. İsviçre de aynı şekilde kendi lehine müzakere edecek. AB bu hedeflerine kesinlikle ulaşamayacak.” diyerek Avrupa Birliği’nin İsviçre’yi provoke etmeye çalıştığını öne sürdü.

SOL PARTİLER TEDİRGİN

Sosyal Demokrat Partisi (SP) milletvekili Carlo Sommaruga AB ilişkisinin daha da kötüye gitmesinden endişe duyduğunu söyledi. Meclisin dış siyaset komisyon başkanı olan Sommaruga, “Hangi çözüm olursa olsun solcular için işçi haklarının zarar görmemesi

en önemli konudur.” diye konuştu.

Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada ise “İsviçre ve AB uzun süredir kurumsal ilişkileri değerlendiriyor. İki taraf da birbirinin isteklerini biliyor. Yürürlükte olan müzakereleri sona kavuşturmaya çalışıyoruz. Serbest dolaşım anlaşmasını revize etmek içen elimizden geleni yapıyoruz.” denildi.

İsviçre’nin Avrupa Birliği elçisi Bernhard Marfurt basında çıkan taleplere atıfta bulunarak, “Bunlar müzakere sürecinin doğal seyri. İki taraf da başta en katı taleplerini masaya yatırır. Sonra müzakere edilerek orta yol bulunur.” değerlendirmesinde bulundu. CİHAN

Yorumlar