Aşırı sağcı terörü küçümseyen Almanya’nın gözünü NSU açtı
Almanya'da iyasi aşırılığın araştırılmasını ve ilgili kurumlara çözüm sunulmasını sağlamak için hazırlanan ‘Aşırıcılık ve Demokrasi Yıllığı’nın 25.
Almanya'da iyasi aşırılığın araştırılmasını ve ilgili kurumlara
çözüm sunulmasını sağlamak için hazırlanan ‘Aşırıcılık ve Demokrasi
Yıllığı’nın 25. cildi yayınlandı. Bu vesileyle düzenlenen programa
katılan uzmanlar NSU cinayetlerinin engellenememesini aşırı sağın
büyük ölçüde küçümsenmesine bağladı. Türkiye siyasetinde yaşanan
aşırılıklara da değinen uzmanlar, hükümetin Türk demokrasisini
geriye götürdüğünü söyledi.
Başkent Berlin’de ‘Aşırıcılık ve Demokrasi Yıllığı’nın 25. cildinin
ele alındığı "Aşırılık Çağı-Aşırıcılık ve Demokrasi" başlıklı
programa NSU Davası damgasını vurdu. Alman Cemiyeti (DG) tarafından
düzenlenen programda konuşan bilim adamları, uzun süre aşırı sol
görüşlü Kızıl Ordu Fraksiyonu tarafından islenen terör eylemlerine
odaklanan Almanya’nın sağdan gelen terörü yıllarca küçümseyerek
hata yaptığı görüşünde birleşti.
Konuyla ilgili olarak konuşan Chemnitz Teknik Üniversitesi
profesörlerinden Alexander Gallus, “NSU cinayetleri bizim için bir
uyanma anı oldu.” ifadelerini kullandı. Sistematik cinayetlerin
aşırıcılık araştırmalarını da sarstığını ifade eden profesör, bunun
sebebinin ise Almanya’da sağ terörün olacağından yola çıkılmaması
olduğunu dile getirdi. Bu tarz bir hadisenin yeniden
tekrarlanmaması için farklı kültürlerden insanlara karşı hoşgörünün
içselleştirilmesini gerektiğini vurgulayan Gallus, “Sadece bu
şekilde bu tarz bir olayın önüne geçebiliriz.” şeklinde
konuştu.
Uzmanlık alanı polisiye ve güvenlik olan bilim adamı Prof. Hans
Gerhard Jaschke ise NSU cinayetleri gibi insanlık dışı suçların
yeniden işlenmemesi için devlet dairelerindeki bilgi alışverişinin
iyileştirilmesinin şart olduğunu vurguladı. Prof. Jaschke,
“Almanya´da 16 eyaletimiz var. Bununla birlikte 16 farklı polis
teşkilatımız ve 16 farklı Anayasa Koruma Dairemiz var. NSU
cinayetleri bize bu kurumlar arasındaki iletişimin iyi olmadığını
gösterdi.” dedi.
Prof. Dr. Jürgen Falter de aşırı sağın içerdiği tehlike
potansiyelinin önemli derecede küçümsenmesinin NSU cinayetlerinin
gerçekleşmesinde etkili olduğunu söyledi.
Sol anarşistler karşısında sağ terörün önemsiz görüldüğünü aktaran
profesör, farklı yürütme organlarının başarısızlığının söz konusu
olduğunu dile getirdi. Programın düzenlenmesine vesile olan
‘Aşırıcılık ve Demokrasi Yıllığı’nın amacı ise siyasi aşırılığın
bilimsel boyutta araştırılmasını teşvik etmek ve kurumların pratik
işleyişleri için çözüm yolları önermek.
TÜRK TOPLUMU YASAKLARA İZİN VERMEZ
Programa katılan uzmanlar Türkiye’de gelişen siyasi aşırılık
olayları hakkındaki görüşlerini paylaştı. Prof. Dr. Jürgen Falter
Türkiye’nin şu an demokratik gelişiminde geri adımlar attığını
vurguladı. İnternet yasasını ve yargıya siyaset tarafından müdahale
edilmesini doğru bulmadığını dile getiren Prof. Dr. Falter,
“Türkiye şu an gelişmekte olan bir demokrasi. Yaşananlar ise
ülkenin bu konuda geri adım attığını gösteriyor.” dedi.
Berlin Ekonomi ve Hukuk Yüksekokulu profesörlerinden Dr. Hans-Gerd
Jaschke ise küresel ve uluslararası bir ülke olabilmek için
internette sınırsız hürriyeti sağlamanın bir devlet için kaçınılmaz
olduğunu söyledi. Jaschke şöyle devam etti: “Ekonomik güç elde
etmek isteyen ülkelerin modern iletişim teknolojilerini
kullanabilmeleri lazım. İnternet Kuzey Kore'de veya Orta Afrika
Cumhuriyeti’nde yasaklanabilir. Ama Türk toplumu buna izin vermez.”
CİHAN
Yorumlar