AP'nin ağır toplarından basın özgürlüğü uyarısı: ‘Vatana ihanet' kabul edilemez!
Avrupa Parlamentosu'nun (AP) en kıdemli siyasetçilerinden Hannes Swoboda ve Alexander Graf Lambsdorff, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Taraf Gazetesi'ni vatana ihanetle suçlamasına tepki gösterdi.
Avrupa Parlamentosu'nun (AP) en kıdemli siyasetçilerinden Hannes
Swoboda ve Alexander Graf Lambsdorff, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın Taraf Gazetesi'ni vatana ihanetle suçlamasına tepki
gösterdi. Suçlamanın “kabul edilemez” olduğunu söyleyen Swoboda, bu
sözlerin gazetecilere gözdağı vermek manasına geldiğini belirtti.
Lambsdorff ise Batılı demokrasilerden örnekler vererek basın
hürriyetinin devletin güvenliğinden “genellikle” önde geldiğini,
Erdoğan'ın sözlerinin ve Taraf'a açılan davaların “hata” olduğunu
ve son gelişmelerin Türkiye hakkındaki endişelerini
derinleştirdiğini kaydetti.
AP'nin en büyük ikinci grubu Sosyalistler ve Demokratlar İlerici
İttifakı (S&D) lideri Swoboda, Cihan Haber Ajansı'na yaptığı
açıklamada, Taraf gazetesi ile muhabiri Mehmet Baransu'nun ihanetle
suçlanmasının ardından 3 devlet kurumunun suç duyurusunda
bulunmasının “son derece endişe verici” olduğunu vurguladı.
Gazetecileri ihanetle suçlama taktiğinin, gazetelerde okuduklarını
beğenmeyen siyasetçilerce sık sık kullanıldığına işaret eden
Avusturyalı lider, “Bu kesinlikle kabul edilemez. Bu gelişmeler
Türk demokrasisi açısından iyiye işaret değil. Türkiye, Türk
demokrasisi ve Türkiye'nin AB ilişkileri için çok kötü. Türkiye'nin
imajını zedeliyor.” dedi.
HİZMET HAREKETİ NEDEN FİŞLENİYOR?
Hükümetin belgeleri yayımlayan gazete ve gazetecilere dava açması
yerine gizli belgelerin nasıl korunacağına ilişkin düzenlemeleri
elden geçirmesi gerektiğini kaydeden AP'nin en büyük 3. grubu
Avrupa İçin Liberaller ve Demokratlar İttifakı (ALDE) Başkan
Yardımcısı Lambsdorff, hür basının demokrasinin temel şartı
olduğunun AK Parti yönetimince benimsenmediğini savundu.
Hizmet Hareketi ve diğer bazı İslami gruplara yönelik fişlemeleri
gösteren belgenin “çok rahatsız edici” olduğunu söyleyen Alman
liberal, “Türkiye'nin güvenliğine yönelik herhangi bir tehdit
kaynağı olmayan Hizmet Hareketi'nin takibi tamamen saçma. Bu Kuzey
Irak'ta faal olan PKK ya da mesela İran'a Türkiye'nin gizli
bilgilerini satan bir örgütle ilgili değil.” dedi. Cihan’a konuşan
Lambsdorff, bu hadisenin hükümetin vatandaşlarını fişlediğini
açıkça gösterdiğini, bu durumun “açık toplum” ile bağdaşmasının
mümkün olmadığını vurguladı.
Lambsdorff, 50 yıl önce ülkesi Almanya’da haftalık Der Spiegel
Dergisi sahibi ve muhabirinin orduya ilişkin bir belge
yayımladıkları için tutuklandıklarını; ancak bu kişilerin mahkeme
önüne çıkar çıkmaz salıverildiklerini, benzer bir hadisenin
1960'larda ABD'de Pentagon belgelerini açıklayan Washington Post'un
başına geldiğini; ama her iki olayda da hakimlerin basın hürriyeti
ilkesine sahip çıktıklarını vurguladı. CİHAN
Yorumlar