Almanya son 25 yılın en ciddi dış politika krizini yaşıyor

Almanya, Ukrayna kriziyle birlikte Berlin Duvarı’nın yıkılışından 25 yıl sonra en önemli dış politika krizini yaşıyor.

Google Haberlere Abone ol
Almanya son 25 yılın en ciddi dış politika krizini yaşıyor

Almanya, Ukrayna kriziyle birlikte Berlin Duvarı’nın yıkılışından 25 yıl sonra en önemli dış politika krizini yaşıyor. Rusya’nın Kırım Özerk Cumhuriyeti’ne asker yığması ve Ukrayna’yı tehdit etmesi Avrupa'yı biranda "Eski Soğuk Savaş günlerine mi dönüyoruz?" endişesiyle baş başa bıraktı. Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan kriz bir anda Almanya’nın dış politika krizi haline geldi. Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, "Avrupa, Berlin Duvarı’nın yıkılışından bugüne en büyük krizini yaşıyor." sözleriyle Rusya’nın Kırım hamlesi ve savaş tehdidiyle ilk defa Soğuk Savaş günlerinin hatırlandığını ifade etti.

Kısa süre önce Almanya’da yeni hükümet kurulmuş başta Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Başbakan Merkel ve Dışişleri Bakanı Steinmeier olmak üzere federal hükümet Almanya’nın yeni dış politika stratejisinden bahsetmişlerdi. Almanya "çekingen ve mesafeli duruşundan vazgeçip "aktif dış politika" izleyecekti ve kriz bölgelerinde daha fazla sorumluluk alacaktı. Ukrayna kriziyle Almanya yeni dış politika stratejisini bu kadar etken test edeceğini tahmin etmiyordu.

Ukrayna’da batı yanlısı muhalefeti yakından destekleyen ve geçtiğimiz haftalarda Berlin’de muhalif liderler Vitali Klitschko ve Arseniy Yatsenyuk'u kabul eden Merkel, Almanya’nın ve Avrupa Birliği’nin yanlarında olacağını açıklayarak önemli bir mesaj veriyordu. Alman Dışişleri Bakanı Steinmeier’de Kiev’de devrik lider Viktor Yanukoviç ile muhalifler arasında barış anlaşması imzalanmasında önemli rol oynamış ve Alman medyasında "Steinmeier otoritesini gösterdi." yorumlarına neden olmuştu.

Her şey yolunda giderken Yanukoviç’in Rusya’ya sığınması ve Rusya’nın Kırım’a asker yığması Almanya’nın planını alt üst etti. Alman dış politikası Rusya’nın hamlesini hesap etmeyerek kendini doğrudan krizin içinde buldu. Merkel, iki gün içinde birçok defa Putin ile telefonlaşarak olası savaş tehdidinden vazgeçirmeye çalıştı. Avrupa Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (AGİT) ve Avrupa Konseyi öncülüğünde uluslararası bir komisyon kurulması teklifini iletti. Ukrayna’da Rus azınlıklar başta olmak üzere azınlıkların dinlerini ve dillerini yaşatma, kültürel haklarını koruma altına alma garantisi verdi.

Merkel, Rusya’ya karşı yaptırım yerine silahlara sarılmamak için zaman kazanmaya ve sakinleştirmeye çalışıyor. Alman dış politikası önemli bir sıvandan geçiyor. Yeni aktif dış politika stratejinin başarılı olup olmayacağı ve Avrupa’nın tekrar Soğuk Savaş psikolojisine dönüp dönmeyeceği Rusya’nın göstereceği tavra bağlı. CİHAN

Yorumlar