Alman basını: Erdoğan, "yakalayın hırsızı" diyen hırsız gibi
Türkiye'deki yolsuzluk skandalı ve bunun üzerine hükümetin verdiği tepkiler Alman basınının da dikkatini çekti.
Türkiye'deki yolsuzluk skandalı ve bunun üzerine hükümetin
verdiği tepkiler Alman basınının da dikkatini çekti. Çıkan
yorumlarda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın her geçen gün
inandırıcılığını kaybettiği vurgulanıyor.
Yolsuzluk operasyonu üzerine yaşanan gelişmeler Alman basının
gündemine girdi. Ülkenin önde gelen haftalık gazetelerinden Die
Zeit, yolsuzluk skandalının Erdoğan hükümetine ulaştığını yazdı.
Die Zeit, “Bugün yaşananlar Erdoğan hükümeti için Gezi olaylarından
daha tehlikeli." yorumunda bulundu. Diğer gazeteler de konuyla
ilgili haberlerinde şu ifadeleri kullandı:
"ERDOĞAN PARTİSİNİ BATAKLIĞIN İÇİNE ÇEKİYOR"
Süddeutsche Zeitung: "Yolsuzluk meselesinde Erdoğan suçluyu
dışarıda aramaya devam ettiği sürece hükümeti üzerindeki şüpheler
artıyor. ABD, İsrail, AB veya küresel cemaat konumundaki (hizmet)
hareketin suçlanması ya paranoyak bir durum veya komplo teorilerine
alışmış halka yönelik hesaplı bir provokasyon.
Yolsuzluk eski bir Türk hastalığı, bağış skandalları bugüne kadar
birçok hükümetin gitmesine yol açtı. Bu partilerin adları bile
unutuldu. AKP bundan ders çıkardı gibi görünüyordu başlarda.
Reformlar yaptı, ülkeyi yatırımcılara açtı, yolsuzluklarla mücadele
etti. Ancak bu uzun sürmedi. Şimdi eski reformcu Erdoğan, partisini
giderek bataklığın içine çekiyor. Oysa bir zamanlar ülkesini
Ortadoğu'da Avrupa ile de ilişkileri olan örnek bir demokrasi
yapmak istemişti."
"YOLSUZLUK ERDOĞAN ETRAFINDA KANSER TÜMÖRÜ GİBİ YAYILDI"
Frankfurter Allgemeine Zeitung: "Karizmatik başbakan gürültü
çıkaran bir asabiye döndü. Kendisi için demokrasi seçimlerden
ibaret. Azınlıkların korunması gibi liberal değerler onun için
demokrasinin parçası değil. Erdoğan'ın ülkenin ahlak bekçisi gibi
davranması, insanlara beslenme ve çocuklarının sayısı konusunda
emir vermeye çalışması da giderek tepkiyle karşılanıyor.
Erdoğan, 2002'den beri ülkeyi koalisyonsuz yöneten AKP'nin bu
yükselişini temiz özelliğine borçlu olduğunu da gözden kaçırmış
durumda. Türkiye'yi 2002 yılına kadar yöneten ve 2001 yılında
devleti iflasın eşiğine getiren Kemalist partiler de yolsuzluk
sebebiyle iktidardan gönderilmişlerdi. Geçtiğimiz yıllarda
yolsuzluk Erdoğan'ın etrafında kanser tümörü gibi yayıldı."
"ERDOĞAN 'YAKALAYIN HIRSIZI' DİYEN HIRSIZ GİBİ"
Berliner Zeitung: "Erdoğan şu an devam etmekte olan yolsuzluk
skandalının aydınlatılmasını önlemeye çalışıyor ve bu şekilde
inandırıcılığını tüketiyor. Skandalla ilgili her davranışı ile de
bu meseleden zarar almadan kurtulma şansını tüketiyor. Erdoğan
suçlanan bakanları görevden almak ve kendisinin dürüst imajını öne
çıkarmak yerine dindar rakibi Fethullah Gülen'in kendisine
yönelttiği suçlamaya uygun davranıyor; adeta “Yakalayın hırsızı”
diyen hırsız gibi davranıyor.
Olayların aydınlatılmasına başı çekmek yerine sanki Türkiye bir muz
cumhuriyetiymiş gibi soruşturmayı sabote etmeye çalışıyor. Polise
her türlü yardımı yapmak yerine polisleri görevden alıyor. Erdoğan
bu şekilde partisine ve kendine telafisi mümkün olmayan zararlar
veriyor. Erdoğan temiz bir hükümet vaadiyle Türklerin güvenini
kazanmıştı. Ancak şimdi Türklerle bu anlaşmasını bozuyor. Eğer son
anda dönüş yapmazsa sonunda her şeyi kaybedecektir."
"AKP'NİN ÖNCEKİLERDEN FARKI KALMAMIŞ"
Tageszeitung: "Erdoğan'ın imparatorluğu sarsılıyor. AKP yolsuzluk
bataklığında batıyor. Sistem hiç bu kadar sarsılmamıştı. Erdoğan
güçlü olan orduya karşı mücadele ettiğinde demokrasi ve ilericilik
onun yanındaydı. Ancak bugün durum farklı. Dünün modernleşmecileri
bugünün reform karşıtlarına dönüştü.
Bu yaz tüm ülke çapında görülen protestolarda göstericiler
demokrasi ve bireysel özgürlük istemişti. Ancak Erdoğan onların
üzerine şiddetle gitti, ülkenin gençliğini yabancı bir komplonun
parçası olmakla karaladı. Şimdi bu tepki biçimi tekrarlanıyor. Güya
kendisi ve milyonlarca dolar rüşvet alan bakanları masum, ama
karanlık dış güçler AKP'ye karşı kirli bir kampanya yürütüyor.
Ancak görülüyor ki AKP de artık öncekiler gibi yolsuzluğa bulaşmış.
İşsizliğin arttığını ve geçtiğimiz yıllardaki ekonomik büyümenin de
geride kaldığı hesaba katılırsa buna seçmenler hoş bakmayacaktır.
Yeni yılın sonunda bugünkünden bambaşka bir Türkiye ile karşı
karşıya olabiliriz." CİHAN
Yorumlar