Af Örgütü: Gül kısıtlayıcı internet yasası değişiklerini veto etmeli

Uluslararası Af Örgütü, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, "ifade özgürlüğü üzerinde kısıtlayıcı etki yaratacak olan 5651 sayılı internet yasasında değişiklikler öngören tasarıyı veto etme" çağrısında bulundu.

Google Haberlere Abone ol
Af Örgütü: Gül kısıtlayıcı internet yasası değişiklerini veto etmeli

Uluslararası Af Örgütü, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, "ifade özgürlüğü üzerinde kısıtlayıcı etki yaratacak olan 5651 sayılı internet yasasında değişiklikler öngören tasarıyı veto etme" çağrısında bulundu. Af Örgütü'den yapılan açıklamada, "Türkiye yetkilileri, bunun yerine, mevcut yasayı uluslararası ifade özgürlüğü standartlarına uyumlu hale getirmeli." denildi.

"İnternet medyası ve sosyal medya, Türkiye’deki gazetecilere yönelik cezai kovuşturma tehditlerinin yaşandığı ve ana akım medyanın ciddi otosansür uygulamalarıyla sarmalandığı bir ortamda, fikirlerin ifade edilmesi ve bilgi edinilmesi için hayati bir önem taşıyor." denilen açıklanmada, yeni düzenleme, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi Parkı eylemleri esnasında sosyal medyanın kullanımına dair “Twitter denilen bir bela var” şeklinde yaptığı açıklamadan aylar sonra geldiğine dikkat çekildi.

Uluslararası Af Örgütü'nün hem barışçıl protestoculara yönelik yaygın şekilde gereksiz ve aşırı güç kullanımını, hem de doktorlar, avukatlar ve gazetecilere yönelik hükümet tarafından yapılan susturma ve karalama girişimlerini raporladığı ifade edilen açıklamada, "O dönemde, yetkililer, ‘hakaret’i de içerecek şekilde “evrensel suç”larla mücadele amacıyla sosyal medya ile ilgili yasal düzenlemeler yapacaklarını taahhüt etmişlerdi. Türkiye’de hakaret suçunu düzenleyen yasalar, ifade özgürlüğü hakkının ihlaline yol açacak şekilde ve genelde politikacılar ve diğer devlet görevlilerine yönelik yapılan eleştirilerin adil olmayan biçimde kovuşturmaya tabi tutulması amacıyla kullanılıyor. Türkiye’nin de taraf olduğu Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'ni (ICCPR) yorumlamakla yükümlü İnsan Hakları Komitesi, hapis cezasının ‘hakaret’ için hiçbir zaman uygun bir çözüm olmadığını belirtmişti." ifadelerine yer verildi.

SAY VE ZEYNALOV

Fazıl Say'ın İslam’ın cennet anlayışı ile ilgili Twitter’da yaptığı alaycı yorumlar sebebiyle erteleniş 10 aylık cezaya mahkum edildiğini hatırlatan Af Örgütü, Today’s Zaman gazetesinde çalışan Mahir Zaynalov hakkında da attığı iki Tweet sebebiyle Başbakan Erdoğan'ın avukatları tarafından suç duyurusunda bulunulduğu belirtildi. Açıklamada şöyle denildi: "4 Şubat’ta, Azerbaycan vatandaşı olan gazeteci hakkında, attığı Tweet'lere atıfta bulunarak ve Türkiye’de oturumu ile ilgili yabancılar kanununun 'memlekette kalması umumi güvenliğe, siyasi ve idari icaplara aykırı sayılan yabancılar verilecek muayyen müddet zarfında Türkiye'den çıkmağa davet olunur. Bu müddetin sonunda Türkiye'yi terketmeyenler sınır dışı edilebilirler.' şeklindeki 19. Maddesi'ne dayanılarak sınır dışı kararı verildi. 7 Şubat’ta ülkeyi terk etti."

KEYFİ UYGULAMALAR, YASALARDAKİ MUĞLAKLIKTAN KAYNAKLANIYOR

Son haftalarda, hükümetin ayrıca üst düzey devlet görevlilerine yönelik yolsuzluk iddialarını kanıtladığı ileri sürülen internet içeriklerini engellemeye çalıştığını belirten Af Örgütü, 5 Şubat’ta Meclis tarafından onaylanan yasal değişikliklerin halihazırda uluslararası standartlarla uyuşmayan bir şekilde uygulanan yasaya, internet içeriğinin engellenmesi için daha da fazla yetki kazandırdığına dikkat çekti.

Uluslararası Af Örgütü değişikliklerin muğlak ve oldukça geniş kapsamlı tanımlarının, onları uygulamada keyfiyete açık hale getirmesinden endişe duyduğunu belirtti: "Keyfi uygulamalar sık sık, mevcut internet yasası ve daha geniş bağlamda da Türkiye'deki ifade özgürlüğü hakkını kısıtlayan maddelerdeki muğlaklıktan kaynaklanmaktadır. Yasal netlikten uzak uygulamalar ya da yasayı uygulayanların kontrolsüz uygulama yetkileri, ifade özgürlüğü hakkını kısıtlayan yasalar ICCPR'nin gerekliliklerinin yerine getirilmemesine neden oluyor."

"SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARI ENGELLENEBİLİR"

Uluslararası Af Örgütü, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün onayına sunulan yeni değişikliklerin, internet erişimine yönelik engelleme yetkisini artıracağından endişe duyduğunu vurguladı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Uluslararası Af Örgütü yasanın, internetteki içeriğe erişimi engelleyecek biçimde ve ifade özgürlüğü hakkı ile ilgili uluslararası standartlarla uyumsuz bir şekilde uygulanacak olmasından endişe duymaktadır. Uluslararası Af Örgütü hakaretle ilgili hükümlerin, meşru muhalif düşünceleri ve kamu görevlilerinin eleştirilmesini ifade özgürlüğü hakkını ihlal edecek şekilde kovuşturmaya tabi tutmak için kullanıldığını uzun süredir raporlamaktadır.

Uluslararası Af Örgütü internet yasasındaki değişikliklerin aynı zamanda Türkiye yetkililerine, idari kararlar aracılığıyla, internette ifade edilen meşru muhalif görüşlere erişimi engelleme yetkisi vermesinden endişe duymaktadır. Engelleme kararları, mahkemeler vasıtasıyla değil idari kararlarla verilebilecek olduğu için , internet kısıtlamaları ile ilgili yargısal gözetim azaltacaktır.

Yasal değişiklikler aynı zamanda, mevcut durumda internet sitelerinin toptan engellenmesine olanak veren halihazırdaki yasaya ek olarak, tekil URL'lerin de engellenebilmesini getirecektir. Bu bir anlamda, işlemlerin daha orantılı olmasını sağlayabilecekken, Uluslararası Af Örgütü bunun aynı zamanda ifade özgürlüğünü ihlal edecek şekilde bireysel hesapları ya da sosyal medyadaki paylaşımları engellemek için kullanılabileceğinden endişe duymaktadır."

"ÖZEL HAYATIN GİZLİLİĞİNE MÜDAHALE EDEN TEDBİRLER"

Değişikliklerin ayrıca, internet servis sağlayıcılarının ve yer sağlayıcıların, kullanıcıların veri trafik kayıtlarını iki yıla kadar ellerinde tutmalarını, talep durumunda ilgili kullanıcıya herhangi bir bildirim ya da açıklama yapmadan bu bilgileri yetkililerle paylaşmalarını getirdiği hatırlatılan açıklamada, "Uluslararası Af Örgütü muğlak hükümlerin, bilginin nasıl ya da neden talep edileceği veya herhangi bir veri koruma güvencesi verip vermediği ile ilgili bir koruma sağlamamasından dolayı endişe duymaktadır. Özel hayatın gizliliği hakkına müdahale eden tedbirler, meşru bir amaçla tamamen orantılı olmalı, yargı makamları tarafından dikkatli ve bağımsız bir gözetime tabi tutulmalıdır." denildi.

Uluslarararası Af Örgütü, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e veto yetkisini kullanarak, ifade özgürlüğü üzerindeki tehditleri artıran mevcut değişiklikleri engellemesi; Türkiye yetkililerinden de Türkiye'deki sivil toplum grupları ve AGİT gibi uluslararası uzman kurumlar ile ülkenin internet yasalarını uluslararası ve Avrupa standartları ile -ifade özgürlüğü hakkı ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ndeki içtihad da dahil- uyumlu hale getirmek için müzakerelerde bulunması için çağrıda bulundu. CİHAN

Yorumlar