Erdoğan: Teröristlerin elinde dostlarımızın silahı var

Erdoğan, NATO Parlamenter Asamblesi Sonbahar Genel Kurulu'nda Batı'nın bölgedeki politikasını eleştirerek, "Dost acı söyler. Bilir misiniz Irak'ta ve Suriye'de bizim terör örgütü olarak ilan ettiğimiz örgütlerin elinde dostlarımızın silahları çıktı" dedi. "Bu silahlar, seri numaralarına varıncaya kadar bizde mevcut" diyen Erdoğan, "Bunları kendilerine söylediğimizde hiç ilgilenmiyorlar" ifadesini kullandı.

Google Haberlere Abone ol
Erdoğan: Teröristlerin elinde dostlarımızın silahı var
Sonhaberler | Haber Merkezi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yabancı düşmanlığı ve hatta sonuçları itibarıyla İslam düşmanlığı, belirli ülkelerin sınırlarını aşan bir niteliğe bürünmüş durumda. Günümüz dünyasında hiçbirimiz bir yangın çıktığında nasıl olsa dumanı ve ateşi bana gelmez diyemeyiz. Böyle bir şansımız yok. Er ya da geç bu yangın, bu duman bize de ulaşacaktır. Tehditlerin küreselleştiği ve güç dengelerinin değiştiği böyle bir dönemde mevcut kurumların da kendilerini gözden geçirmeleri şarttır." dedi.

Türkiye'ye dost görünen bazı ülkelerin terör örgütlerine destek verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: Türkiye olarak terörizme karşı yürüttüğümüz mücadelede daha güçlü bir desteğe ihtiyaç duyduğumuzu ifade etmek mecburiyetindeydim. İkircikli tutuma sahip olan tüm ülkeler bunun bedelini kendi toprakları içinde ödeyecektir. Türkiye'nin ikazlarına kulak verilmesini özellikle tavsiye ediyorum. Biz bu tecrübeyi vatandaşlarımızın canı pahasına edindik. Terör örgütlerine kol kanat geren ülkeleri, Türkiye'nin bu çağrısına kulak vermesini rica ediyorum. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok, biz sadece tecrübelerimiz ışığında terör örgütlerini kaynağında imha etmeye çalışıyoruz. Türkiye, terör örgütleriyle dünya arasında bir set gibidir. Biz bu mücadele başarısız olursak, teröristler tıpkı bir sel gibi dünyayı kana bulayacaktır. Gelin bu seti zayıflatmak yerine güçlendirin. Terörizmle mücadelede verilen her destek, o ülkenin kendi geleceğini sağlama alma açısından önemlidir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM'nin ev sahipliğinde düzenlenen NATO Parlamenterler Asamblesinin 62. Genel Kurulunun kapanış oturumunda, toplantının tüm insanlık için barış, huzur ve iş birliğine vesile olmasını diledi.

Dünyanın küresel boyutta yepyeni sınamalar ve tehditlerle karşı karşıya bulunduğunu, terör ve iklim değişikliğinin bu tehditlerin başında geldiğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:

"Yabancı düşmanlığı ve hatta sonuçları itibarıyla İslam düşmanlığı, belirli ülkelerin sınırlarını aşan bir niteliğe bürünmüş durumda. Günümüz dünyasında hiçbirimiz bir yangın çıktığında nasıl olsa dumanı ve ateşi bana gelmez diyemeyiz. Böyle bir şansımız yok. Er ya da geç bu yangın, bu duman bize de ulaşacaktır. Tehditlerin küreselleştiği ve güç dengelerinin değiştiği böyle bir dönemde mevcut kurumların da kendilerini gözden geçirmeleri şarttır. Bu tehditlerin bertaraf edilmesi ve fırsatların kazanımlara çevrilebilmesi için meselelerin daha kapsayıcı platformlarda ele alınması gerekiyor."

NATO Parlamenterler Asamblesinin, parlamenter diplomasinin kurumsallaşması için 60 yılı aşkın bir süredir faaliyet yürüttüğünü aktaran Erdoğan, NATO PA ülkelerinin parlamenterleri arasında sürdürülen istişarelerin, devletler arası ilişkilere ayrı bir dinamizm kazandırdığını söyledi.
Toplantıların, ittifak politikalarının başarıya ulaştırılmasında önemli rol oynadığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kapsamlı güvenlik anlayışının öneminin arttığı günümüzde diyalog ve iş birliğini geliştirmeye her geçen gün daha çok ihtiyaç duyuyoruz. Bugün bu salonda sadece NATO üyesi 28 ülkenin değil, aynı zamanda Balkanlardan, Kafkasya'dan, Ortadoğu'dan, Uzakdoğu'dan ortak ve gözlemci ülkelerin temsilcileri de bulunuyor. Bu geniş katılım, ortak çıkar alanlarına ilişkin müşterek bakışımızın ve farklılıklardan yeni ortaklıklar üretme irademizin en açık ifadesidir. Aynı zamanda bu manzara, NATO'nun Soğuk Savaş sonrası dönemde geçirdiği dönüşümü de yansıtıyor. Daha da önemlisi şahit olduğumuz bu fotoğrafı birlik ve beraberlik içinde hareket edebilme kabiliyetimizin bir provası olarak görüyorum.

NATO üyesi ve gözlemci ülkeler olarak, şayet içinde bulunduğumuz bu zor süreci, hakkı, hukuku, adaleti, temel insani değerleri güçlendirerek geride bırakabilirsek kendimize ve tüm dünyaya katkıda bulunmuş oluruz. Aksi bir durumda ortaya çıkacak dengesizliğin hepimiz ve tüm dünya için felaketin habercisi olacağı da açıktır. Bunun için NATO'yu küresel görevlerinin gerektirdiği doğru bakış açıları ve buna uygun güçle donatmak için her zamankinden daha çok çalışmalıyız."
Erdoğan, NATO Parlamenter Asamblesinin 62. Genel Kurul toplantısının İstanbul'da yapılmış olmasının başlı başına bir mesaj olduğunu vurguladı.

Toplantının, tüm dünyanın dikkatinin Suriye'den Irak'a, Ukrayna'dan Libya'ya, Türkiye'nin çevresinde vuku bulan gelişmelere odaklandığı şu dönemde İstanbul'da yapılmış olmasının çok önemli olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

"Türkiye, NATO'nun gündeminde de üst sıralarda yer alan bu buhranlarla baş etmeyi günlük hayatının parçası haline getirmek zorunda kalan bir ülkedir. Bu toplantıyı dünyanın gündemini adeta bloke eden krizlere kayıtsız kalınmadığının bir işareti haline dönüştürmeliyiz. Temmuz ayında Varşova'da gerçekleştirilen NATO Zirvesi sırasında ittifakın güvenliğini doğrudan ilgilendiren konularda kritik kararlar alındı. Tiran'da Mayıs ayında yapılan NATO Parlamenter Asamblesi Oturumu, Varşova Zirvesi öncesinde delegelerimiz için önemli bir istişare ortamı sağladı. Varşova'da sağlanan ivmenin İstanbul'da yapılan görüşme ve çalışmalarla güçlendirildiğine inanıyorum. Unutulmamalıdır ki NATO hiçbir zaman sadece ortak tehditlere karşı kurulmuş bir savunma örgütü olmamıştır. NATO, demokratik değerleri geliştirme idealine bağlı olan devletleri bir araya getirmiş bir güvenlik platformudur. Öyle olmak zorundadır."

15 TEMMUZ BİR DEMOKRASİ MÜCADELESİ

"Bu toplantıyı önemli kılan bir başka hususun da demokrasiye bağlılığını 15 Temmuz gecesinde canı pahasına dünyaya ispatlamış bir ülkede düzenleniyor olmasıdır" diyen Erdoğan, 15 Temmuz gecesi Türkiye'de tarihte eşine ender rastlanacak bir demokrasi mücadelesi yaşandığını ve bu mücadelenin kazanıldığını vurguladı.

O gece Türkiye'nin ve tüm dünyanın terörün yeni bir yüzüne, terörle mücadelenin de farklı bir yöntemine şahit olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Türk milleti, hangi kesimden, hangi siyasi kesimden, hangi siyasi görüşten olursa olsun 15 Temmuz gecesi istiklali ve istikbali için sokaklara dökülerek darbecilerin karşısına dikildi. Türkiye Büyük Millet Meclisini bombalama hainliğini gösteren teröristlere en güçlü cevabı bizzat aziz milletimin seçilmiş temsilcileri verdi. Hangi siyasi partiye mensup olurlarsa olsunlar tüm milletvekillerimiz, tarihi bir dayanışma örneği sergileyerek üzerilerine bomba atıldığı anlarda dahi parlamentoyu terk etmediler. Medyamız, çok zor şartlarda sürdürdüğü yayınını kesmeyerek birlik ve beraberlik çağrımızın halkımıza ulaştırılmasını sağladı. Türk demokrasisi rüştünü 15 Temmuz gecesinde tüm dünyaya bir kez daha ispatladı. Bugün, şayet şahsım, bakan ve milletvekili arkadaşlarım burada sizlerle birlikteysek milletimizin o gece gösterdiği destansı mücadele sayesindedir. Devletin ve toplumun FETÖ terör örgütünden arındırılması, o gece demokrasinin yanında duran ve bu uğurda 248 evladını kaybeden aziz milletimize karşı en büyük vazifemizdir. Bu nedenle 15 Temmuz'dan bu yana eli kanlı FETÖ terör örgütüyle kararlı bir şekilde mücadele ediyoruz."

Yorumlar

ihsan dost dediğin senin düşmanına silah veriyorsa dostmudur