Erdoğan: El Bab'da destek vermiyorlar, biz devam edeceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, DAEŞ ile mücadelede iki yüzlü davranmakla suçladığı koalisyon ülkelerinin El Bab'da kendilerini yalnız bıraktıklarını ancak Türkiye'nin yine de geri adım atmayacağını söyledi. Suriye'deki PKK uzantılarına koalisyon güçleri tarafından yardım yapıldığını bildiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bununla ilgili ellerinde görüntülü delillerin olduğunu ifade etti.

Google Haberlere Abone ol
Erdoğan: El Bab'da destek vermiyorlar, biz devam edeceğiz

Sonhaberler | Haber Merkezi 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'de DAEŞ ile mücadelede yalnız bırakıldığnı, koalisyon güçlerinin iki yüzlü davranarak ortadan kaybolduğunu ancak Türkiye'nin geri adım atmayacağını söyledi. Erdoğan, koalisyon güçlerinin Suriye'deki PKK uzantılarına yardım yaptığını, bunu bildiklerini ve ellerinde görüntülü delillerin bulunduğun ifade eden Erdoğan, "Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz" dedi. 

"ELİMİZDE GÖRÜNTÜLER VAR"

Erdoğan'ın El Bab ile ilgili konuşmasından ktirik satırbaşları şöyle: "DEAŞ terör örgütünün biz El Bab'da şu anda 4 bir yandan kuşattık. Koalisyon güçleri maalesef verdikleri sözü tutmuyor. Öyle olsa da olmasa da yolumuza devam ediyoruz. Çıkılan bu yoldan geri dönmek mümkün değil. Bütün bu olayların hepsi bir stratejidir. Bütün taktikler değerlendilir. Bizi DEAŞ'a destek vermekle suçluyorlardı. Şimdi ortadan kayboldular. Şimdi YPG, PYD'ye destek veriyorlar. Elimizde kanıtlar var. Kendi göbeğimiz kendimiz keseceğiz. İşte bunlara bunu dedirtmemek, hükümet olarak ne gerekiyorsa onu yapacağız. Güvenlik altına almamız lazım onun için bu adımları atıyoruz. Güvenlik güçlerimiz ÖSO ile mücedelesini sürdürüyor.

"CENEVRE BOŞ ÇIKTI"

Suriye'de ateşkes görüşmelerine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cenevre maalesef boş çıktı, kaç toplantı yapıldıysa hiçbir netice alınmadı ve sonunda yaptığım görüşmede Sayın Putin, bize Astana'yı teklif etti, 'Buna nasıl bakarsınız' dedi. 'Bizim açımızdan herhangi bir sıkıntı yok' dedik. Bu bölgeye komşu ülkelerin katılımıyla yapılacak bir Astana Zirvesi, ama bu Astana Zirvesi'ne eğer terör örgütleri davet edilecek olursa, buna tabii ki biz sıcak bakmayız. Şu anda bu işler dışişleri bakanları seviyesinde yürütülüyor." şeklinde konuştu.

"GİNE'YE OTOBÜS GÖNDERİLECEK"

Kendisinin 3 Mart'ta Gine'ye yaptığı ziyaret sırasında, iki ülke arasında iş konseyi anlaşmasının imzalandığını anımsatan Erdoğan, Conde'nin ülkeye ziyareti vesilesiyle bir iş formu düzenleneceğini, bu formun ekonomik ve ticari ilişkilere büyük bir ivme kazandıracağını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gine ile çeşitli alanlarda iş birliği potansiyelinin çok yüksek olduğuna işaret ederek, "Biz yatırımcılarımızı bu potansiyeli değerlendirmeye davet ediyoruz. Bu vesileyle Türk Hava Yollarının Konakri'ye ilk uçuşunun 30 Ocak 2017'de olacağını sizlere bu akşam müjdelemiş olayım. İnşallah gönül bağlarımız da, ekonomik ilişkilerimiz de bu uçuşlarla daha da pekişecek ve gelişecektir." diye konuştu.

Gine'yi ziyaretinde ticaretten turizme, enerjiden askeri iş birliğine kadar pek çok alanda 9 anlaşma imzalandığını hatırlatan Erdoğan, "İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından söz verilen 50 otobüsün 30'unu Gine'ye göndermiş bulunuyoruz. Yedek parçalarıyla, oradaki atölyenin kuruluşuyla şu anda 30 otobüs orada hizmet veriyor. Bu arada 20 otobüs de yedek parçalarıyla birlikte birkaç hafta içerisinde Gine'ye gönderilecektir. Bu otobüslerin hayırlı olmasını, Gineli kardeşlerimizin günlük hayatını bir nebze de olsun kolaylaştırmasını temenni ediyorum." ifadelerini kullandı.

"Bu terör örgütünü hep birlikte tasfiye edeceğiz"

Conde'nin, Türkiye'de ayrı bir yeri olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "15 Temmuz'da darbe girişimi sırasında ve sonrasında değerli dostum Conde, bizi ilk arayanlardan ve süreci takip edenlerden oldu. Sayın Cumhurbaşkanı, darbe teşebbüsünün hemen ardından ülkesindeki FETÖ'ye ait kurumlara karşı harekete geçti. Gine'de bulunan okullar, kıymetli dostumun desteğiyle Türkiye Maarif Vakfına devredildi. Şu an okullarımız Maarif Vakfımız tarafından idare ediliyor. Ben, Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu kararlı tutumunun diğer ülkelere de örnek olmasını özellikle diliyorum.

40 yıldır 'eğitim, hizmet, himmet' diyerek milletin malını, evlatlarını gasbeden bu terör örgütünü inşallah hep birlikte tasfiye edeceğiz. Afrikalı dostlarımız da bilhassa 15 Temmuz sonrası örgütün maskelemeye çalıştığı niyetini daha açık görmeye başladılar. Masumların kanını döken hiçbir örgüt, bugüne kadar başarılı olmadı, olamaz, inşallah FETÖ de ortak gayretlerimizle tarihin çöp sepetine atılacaktır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Conde'nin, 2017 başı itibarıyla Afrika Birliğinde dönem başkanlığı görevini üstlendiğini, bundan dolayı kendilerinin, Türkiye'ye vereceği desteği daha da arttıracaklarına inandığını belirtti.

"En küçük bir lekemiz yoktur"

Türkiye'nin, Afrika'da 39 büyükelçiliği bulunduğunu, bu sayıyı Afrika ülkelerinin tamamına yaymayı hedeflediklerini bildiren Erdoğan, "Kıtada bin yılın üzerinde tarihi geçmişimiz olmasına rağmen en küçük bir lekemiz yoktur. Biz Afrika'ya asla emperyalistlerin, sömürgecilerin baktığı gibi bakmadık. Tarih boyunca dayanışmayı ve iş birliğini kendimize rehber edindik. Zaman zaman kıtanın farklı ülkelerine gittiğimizde ecdadımızın geride bıraktığı eşsiz ve temiz mirasa şahit oluyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, "Daha 50-60 yıl öncesine kadar elmas, altın, petrol için Afrika insanının kanını dökmekten çekinmeyenler, bugün bize insanlık dersi vermeye cüret ediyorlar." vurgusu yaparak, şunları kaydetti:

"Kendi kanlı tarihlerine bakmadan, bir gün olsun bu utanç verici mirasla hesaplaşmadan, ülkemizi insan hakları ve demokrasi üzerinden eleştirmeye çalışıyorlar. Daha önce de ifade ettim, bugün bir kez daha altını çiziyorum, Batı başkentlerinin şık kaldırımlarının altında, Afrikalı kardeşlerimizin kanı ve gözyaşı vardır. Maalesef kıta ülkeleri, bugün dahi sömürgecilerin işlediği suçların, geride bıraktıkları sistemin sıkıntılarıyla yüzleşmektedir. Aradan geçen onca süreye rağmen Afrika ülkeleri halen ekonomik, siyasi ve sosyal alanda zincirlerini kırmaya çalışıyor. Biz, Afrika'nın kara gün dostu olarak ilişkilerimizi kazan-kazan ve saygı temelinde derinleştirmek istiyoruz. Son 14 yılda bu noktada çok mesafe kaydettik."

El ele, omuz omuza verildiğinde çok büyük başarılara imza atılacağından emin olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye-Gine münasebetlerinin geleceğinin her açıdan çok daha parlak olacağına inancını dile getirdi.

"Fırat Kalkanı Harekatında son durum ve koalisyon güçlerinin hava desteği vermemesine ilişkin koalisyona katılan devlet başkanlarıyla bir görüşme planlayıp planlamadıkları ve El Bab'da şiddetlenen çatışmalar sonrasında DEAŞ terör örgütünün ağır silahlarını, canlı bombalarını bölgeye gönderdiği yönündeki spekülasyonlarla" ilgili değerlendirmesi sorulan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "DEAŞ terör örgütünü biz El Bab'da şuanda dört bir taraftan kuşatmış vaziyetteyiz. Koalisyon güçleri şuanda verdikleri sözü maalesef tutmuyorlar, verilen söz farklıydı ama şu anda farklı konumdalar. Öyle olsa da olmasa da biz şu anda yolumuza kararlı bir şekilde devam ediyoruz, devam edeceğiz. Çıkılan bu yoldan geri dönmemiz mümkün değil." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Yani Rakka'dan geliyormuş, gelmiyormuş, arkadaşlar bütün bu olayların hepsi bir stratejidir, unutmayın stratejinin içerisinde taktikleri de vardır, ha stratejinin gerekleri de yapılır. Bütün taktikler de değerlendirilir, ona göre de bu adımlar atılır. Koalisyon güçleri, ne diyorlardı başından, başında söyledikleri şuydu 'DEAŞ, terör örgütüne karşı bütün mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz' diyorlardı. Hatta bizi de DEAŞ'a destek vermekle suçluyorlardı. Şimdi hepsi ortadan kayboldu, tam aksine terör örgütüne DEAŞ da dahil olmak üzere YPG/PYD bunlara destek veriyorlar, çok açık net ortada. Hepsinin tescilli olarak bütün resimle, fotoğraflarıyla video kayıtlarıyla elimizde belgeleri var. Öyle veya böyle, şuanda biz diyordum ya kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Şehitlerimiz var, canımız acıyor ama geri dönemeyiz artık. Çünkü biz terörden arındırılmış güvenli bölge ilkesini tahakkuk ettireceğiz." 

"Hükümet olarak, devlet olarak ne gerekiyorsa onu yapacağız"

El Bab'da güvenlik güçlerinin mücadelesinin sürdüğünü, sürmeye de devam edeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yoksa Gaziantep'e bombayı yediğimiz zaman 56 vatandaşım benim orada şehit olduğunda, onun bedelini kim ödeyecek? Kilis'te 100'e yakın insan şehit olduğu zaman, onun bedelini kim ödeyecek? O zaman ne diyorlar 'devlet nerede, hükümet nerede', işte bunlara bunu dedirtmemek için hükümet olarak, devlet olarak ne gerekiyorsa onu yapacağız. Biz Hatay'ımızı da Şanlıurfa'mızı da Gaziantep'imizi de Kilis'imizi de bütün buraları güvenlik altına almamız lazım. Onun için bu adımları atıyoruz, atmaya devam edeceğiz. Şu anda da El Bab'da güvenlik güçlerimiz, silahlı kuvvetlerimiz, Özgür Suriye Ordusuyla beraber mücadelesini sürdürüyor, sürdürmeye de devam edeceğiz." diye konuştu. 

Astana Zirvesi

"Cenevre süreciyle birlikte Suriye'de ateşkes için Astana süreciyle ilgili diplomasi trafiği yürütüldüğü, süreçten umutlu olup olmadığı ve toplantının katılım düzeyine" ilişkin bir soru üzerine de Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cenevre maalesef boş çıktı, kaç toplantı yapıldıysa hiçbir netice alınmadı ve sonunda Sayın (Vladimir) Putin ile yaptığım görüşmede Sayın Putin, bize Astana'yı teklif etti, 'Ona nasıl bakarsınız' dedi. 'Bizim açımızdan herhangi bir sıkıntı yok' dedik. Bu bölgeye komşu ülkelerin katılımıyla yapılacak bir Astana Zirvesi ama bu Astana Zirvesi'ne eğer terör örgütleri davet edilecek olursa, buna tabii ki biz sıcak bakmayız. Şu anda bu işler dışişleri bakanları seviyesinde yürütülüyor, bu seviyede iş yürüyecek." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Ama daha sonraki seviyede hakikaten işin hakkı veriliyorsa, doğru yürüyorsa tabii ki bunu yine liderler seviyesinde de görüşmek suretiyle adımlar atılır ama bu liderler seviyesinde de kim katılacak bu da önemli. Onun için ilk adım dışişleri bakanları seviyesinde ve terör örgütleri kesinlikle buna katılmayacak ve terör örgütleri katılmadan bu görüşmeler başlayıp bunu bir yere kavuşturabilirsek, bu tabii bizleri mutlu edecektir. İlk etapta ılımlı muhalifler gibi bunun yanında İran, Rusya, Türkiye gibi, katılırsa, katılması halinde Suudi Arabistan, Katar gibi bu ülkelerin burada yer alması bizim temennimizdir. Çünkü onların burada bir emeği var, burada iyi niyetle yaptıkları bir destek var, çalışma var."

İmzalanan anlaşmalar

Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile Gine Cumhuriyeti hükümeti arasında bazı anlaşmaların imza töreninin de yapıldığı toplantıda, "Nakdi yardım uygulama protokolü, eğitim alanında iş birliği anlaşması, kültür-eğitim-basın yayın, gençlik ve spor alanlarında iş birliği anlaşması, orman iş birliği anlaşması, güvenlik iş birliği anlaşması, arşiv alanında iş birliğine ilişkin mutabakat muhtırası, bilişim teknolojileri alanında iş birliğine ilişkin mutabakat muhtırası" ilgili bakanlarca imzalandı.

Basın toplantısında, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Cumhurbaşkanlığının başdanışmanlarının yanı sıra konuk heyetten yetkililer de bulundu.

KONUK CUMHURBAŞKANI 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından düzenledikleri ortak basın toplantısında konuşan Conde, Türkiye'nin çok derin tarihe sahip, büyük bir ülke olduğunu belirtti.

19. yüzyıl boyunca birçok emperyalist güçle karşı karşıya kalan Türkiye'yi bölmek isteyenler olduğunu ancak Mustafa Kemal Atatürk sayesinde bugünkü Türkiye'nin kurulduğunu anlatan Conde, Adnan Menderes döneminde de ülkenin çok geliştiğini ancak askeri darbelerin Türkiye'yi 25 yıl geriye götürdüğünü söyledi.

"Ama biliyoruz ki şu son 15 yılda Türkiye uluslararası arenada çok saygı gören bir ülke." diyen Conde, Afrika ülkelerinin Türkiye'yi çok iyi tanımadığını, kendilerinin Türkiye'yi Afrika'ya tanıtmak istediğini dile getirdi. Conde, kendilerinin teknoloji ve kültür konularında Türkiye'den öğreneceği çok şey olduğunun altını çizdi.

Gine Cumhurbaşkanı Conde, 15 Temmuz darbe girişimi, Suriye ve sınırda yaşanan olaylardan dolayı Türkiye'nin gündeminin çok yoğun olduğunu vurgulayarak, "Hep birlikte terörle mücadele ediyoruz. Kaddafi döneminin sona ermesinden bu yana Afrika'da çok önemli bir terör dalgası başladı. Bu Türkiye için değil, Afrika için de bir sorun." diye konuştu.

Ülkesinin tarım konusunda çok ciddi sıkıntılar yaşadığını ve doğal kaynaklarından çok fazla istifade edemediğini söyleyen Conde, demokratik geçiş sonrasında artık ülke olarak birçok alanda yeni bir ivme kazanmak ve bu çerçevede Türk yatırımcıları ülkelerinde görmek istediklerini ifade etti.

İki ülkenin imzaladığı anlaşmalar çerçevesinde vizelerin de kalkacağını dile getiren Conde, işbirliğini de daha derinleştireceklerini belirtti. Conde, "Türkiye'ye daha sık gelinmesi gerektiğini ve Türkiye'deki güvenlik durumunun son derece olumlu olduğu mesajını vermek istiyoruz." şeklinde konuştu.

Conde, şunları söyledi:

"15 Temmuz darbe girişiminden bu yana Türkiye büyük bir mücadele başlattı, birliğini güçlendirdi ve cesareti, kararlılığından dolayı Sayın Cumhurbaşkanını tebrik ediyoruz, vizyonunu da takdirle karşılıyoruz. Türkiye'nin, bu darbe girişiminden sonra çok daha güçlü bir şekilde karşımıza çıkacağını biliyoruz."

Kendisinin de Afrika Birliği dönem başkanlığı sırasında Türkiye'nin çıkarları ile birliğin çıkarlarının örtüşmesi için elinden geleni yapacağını vurgulayan Conde, "Türkiye'nin Afrika'ya, Afrika'nın da Türkiye'ye ihtiyacı var. Türkiye, Afrika için bir şanstır, Afrika Türkiye için bir şanstır. Bütün bunlardan dolayı tüm halklarımız bunlardan istifade etsin diye elimizden geleni yapacağız." ifadesini kullandı.

Konuk Cumhurbaşkanı, darbe girişiminin arkasında FETÖ olduğuna yönelik inancını dile getirerek, "Bu yüzden de Afrika'daki tüm etkisini azaltmak için elimizden geleni yapacağız. Tüm Gülen okullarının kapatılması için diğer Afrika ülkeleri ile birlikte çalışacağız. Bana ve hükümetime bu konuyla ilgili güven duyabilirsiniz." dedi.

Türkiye ile çok uzun vadeli bir işbirliği öngördüklerini belirten Conde, Türkiye'yi Afrika için bir şans olarak gördüklerinin altını çizdi. İki ülkenin 30 Ocak tarihinde 4 anlaşma daha imzalayacağı bilgisini veren Conde, söz konusu tarihte Türk Hava Yollarının ilk uçuşu için kalabalık bir heyetle ülkelerine gelmesini beklediklerini sözlerine ekledi.

Yorumlar

ihsan DİKKAT demekki deraş pyd pkk fetö ABD ve koalisyon denenlerin örgütleriymiş açık sahtekarlar türkiyeye karşı kullanmak için oyun oynuyorlar Allahında bir oyunu var hepsi helak olacak inaşaAllah