Erdoğan'dan Avrupa'ya Fransalı Gezi hatırlatması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gezi olaylarında Türkiye'ye ders vermeye çalışan Avrupalılara Fransa'da protestoculara çok sert davranan polisi hatırlattı.

Google Haberlere Abone ol
Erdoğan'dan Avrupa'ya Fransalı Gezi hatırlatması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Paris'te yaşanan olaylardan dolayı şu anda endişeli ve kaygılı olduğunu belirterek, "Protesto haklarını kullanan insanlara Fransız polisinin uyguladığı şiddeti kınıyorum. Yaşanan vahim olayları dünyaya aktarmayan batı medyasını ayıplıyorum. İnsan hakları örgütlerini, batılı politikacıları, Paris'te yaşanan hadiseler konusunda daha duyarlı olmaya davet ediyorum." dedi.

Erdoğan, Havaalanı Mahallesi Proje Alanı'nda Esenler Belediyesi Kentsel Dönüşüm Konutları Teslim Töreninde, bundan 3 yıl önce bugünlerde İstanbul'da Taksim Gezi Parkı'nda düzenlemelerin bahane edilerek bir eylem başlatıldığını anımsattı.

Bir süre sonra diğer şehirlerin bir kısımına sıçrayan bu eylemler sırasında arabalarla, dükkanların yakıldığını, yolların, kaldırımların tahrip edildiğini belirten Erdoğan, "Eylemlerin bahanesi olan Gezi Parkının dahi altını üstüne getirdiler." diye konuştu.

Gezi olaylarını, 17-25 darbe girişimi, onu da bölücü terör örgütünün eylemlerinin izlediğini anımsatan Erdoğan, Gezi olayları sırasında arkadaşlarının da ısrarıyla eylemcilerin sözcülüğünü üstlenen bir grupla bir araya geldiğini aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Taleplerini dinledim. Tabii bana söyledikleri başka şeylerdi ama dışarıya çıktıklarında kamuoyuna bir talep listesi açıkladılar. Yavuz Sultan Selim Köprüsünden, nükleer santrallere, yeni havalimanından, Kanal İstanbul'a kadar, Türkiye'nin gündeminde ne kadar proje varsa hepsinin durmasını istiyorlardı. Bunların dikili ağacı yok. Hatta kentsel dönüşüm çalışmaları dahi bu kesimin durdurulmasını istediği faaliyetler arasında yer alıyordu. Aynı talep listesinde yer alan öteki zırvaları saymıyorum bile. Şimdi bunu görünce insan ister istemez Gezi Parkıyla bu taleplerin ne ilgisi var diye düşünüyor. Gezi Parkında yapılan iş, bölgede yapılan düzenlemeler sırasında, 12 ağacın bir yerden bir yere naklinden başka bir şey değildi. Yani ortada herhangi bir ağaç kesimi, yeşil alan tahribi veya benzeri bir durum yoktu. Nitekim bugün park da, ağaçlar da eylemcilerin bölgede yaptıkları tahribata, yıkıma rağmen yerli yerinde duruyor zaten. Dünyada orman ve yeşil alan varlığını en çok artıran ülke hangisidir diye sorarlarsa, size bir cevap vereyim. Türkiye. Türkiye'nin böyle bir suçlamaya maruz kalması zaten mümkün değildir."

- "Paris'te yaşanan olaylardan dolayı şu anda ben de endişeliyim"

Gezi olaylarının Türkiye'nin gelişmesinden, güçlenmesinden, büyümesinden rahatsızlık duyanların sahneye koydukları senaryonun aşamalarından biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Dikkat edin bugün Paris yanıyor, Brüksel yanıyor. Başka batı şehirlerinde de çok ciddi protestolar, olaylar, eylemler yaşanıyor. Üç yıl önce İstanbul'u mesken tutup, neredeyse kesintisiz canlı yayın yapan medya kuruluşları, bu olaylara adeta kör, sağır ve dilsiz kalmışlardır. Ne televizyonlarda canlı yayınlar, ne gazetelerde çarşaf çarşaf resimler, haberler, yorumlar ne de olaylardan duydukları endişeleri dile getiren siyasetçiler göremezdiniz. Ama işte buradan açıklıyorum. Paris'te yaşanan olaylardan dolayı şu anda ben de endişeliyim, kaygılıyım. Protesto haklarını kullanan insanlara Fransız polisinin uyguladığı şiddeti kınıyorum. Yaşanan vahim olayları dünyaya aktarmayan batı medyasını ayıplıyorum. İnsan hakları örgütlerini, batılı politikacıları, Paris'te yaşanan hadiseler konusunda daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Bana nasihat ediyordunuz, akıl veriyordunuz. 'Bu Gezicilere karşı niye böyle yapıyorsunuz' diye. Şimdi size sesleniyorum. Paris'teki özgürlük mücadelesini verenlere karşı niye böyle yapıyorsunuz? Brüksel'dekilere karşı niye böyle yapıyorsunuz? Brezilya'da niye böyle yaptınız? Gezi olaylarındaki görüntülerden rahatsız olanların Paris'teki olaylar karşısındaki rahatlığı doğrusu bizi çok üzüyor. Daha da kötüsü Fransa'nın ve diğer batı ülkelerinin 17-25 Aralık tarzı darbe girişimlerine maruz kalmalarından korkuyoruz. inşallah hadiseler bölücü terör örgütünün güney şehirlerimizdeki bazı mahallerde başlattığı eylemlerin benzerlerine kadar uzanmaz. Orada da gene fotoğrafçılarını gönderiyorlar, kameramanlarını gönderiyorlar. Diyarbakır'ın sokaklarında çekim yapsınlar oradaki benim bir tane mağdur, mazlum bakıyorsunuz Anadolu kadınını konuşturuyorlar. Ondan sonra da kalkıp endişeliyiz diyorlar. Evet ben şimdi endişeliyim. Paris'ten endişeliyim, Brüksel'den endişeliyim.

- "İntikam peşinde olmayacağız"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzun yıllardır maruz kaldıkları için bu tür durumlar karşısında soğuk kanlılıklarını muhafaza ettiklerini, gereken önlemleri aldıklarını, nitekim bu hadiselerin hepsinin de üstesinden geldiklerini söyledi.

Batı ülkelerinin aynı başarıyı gösterebilecekleri konusunda şüpheli olduklarını dile getiren Erdoğan, şunları anlattı:

"Türkiye'nin 3 milyon göçmene ev sahipliği yaptığı bir dönemde 28 Avrupa Birliği ülkesinin birkaç yüz bin mülteci karşısında yaşadığı şoku ve telaşı biliyoruz değil mi? Biz 3 milyon mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. Batı bunları ülkelerinden içeri bile sokmuyor. Biz merhamet medeniyetinin mensuplarıyız. Biz şefkat medeniyetin mensuplarıyız. Biz merhameti ve alicenaplığıyla maruf bir milletiz. Özellikle Fransa ile Kanuni'nin Fransuva'ya uzattığı yardım elinden beri böyle bir yardımlaşmamız var zaten. Bugün de ihtiyaç duyan herkese yardımcı olmaya hazırız. Bu sözümüz Suriye'deki gelişmeler üzerinden ülkemizi köşeye sıkıştırmaya çalışanlar için de geçerlidir. Arapların bir atasözü var, 'Men dakka dukka.' Ne demek bu biliyor musunuz? 'Kim dak ederse, ona da dak ederler."

Erdoğan, kesinlikle temenni etmemekle birlikte o gün geldiğinde inançları ve kültürlerinin gerektirdiği şekilde adil olan neyse onu yapacaklarını aktararak, "Ama bugünleri de unutmayacağız. Tıpkı Gezi olaylarında önümüze konan talepleri unutmadığımız gibi. 17-25 Aralık ihanetini unutmadığımız gibi. Bölücü terör örgütünün çukur eylemlerine niçin başladığını unutmadığımız gibi. Suriye'yi, Irak'ı, Libya'yı, Filistin'i, Mısır'ı da unutmayacağız." şeklinde konuştu.
Ülkesinden kaçarak muhacir durumuna düşen 5 milyon, kendi ülkesinde yerinden olan 7 milyon, hayatını kaybeden 600 bin kişinin akıbetini de unutmayacaklarını ifade eden Erdoğan, bu mesele üzerinden Türkiye'nin nasıl tehdit edilmeye çalışıldığını da hep hatırlayacaklarını söyledi.
Erdoğan, intikam peşinde olmayacaklarını ama tarihin tekerrür etmemesi için ders çıkaracaklarını aktararak, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Allah yardımcımız olsun. Ama bir şeyi unutmuyoruz. Neydi o? Bir, tek millet. Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Gürcüyle, Abazasıyla, Romanıyla, Boşnağıyla, Arnavutuyla, 79 milyon tek millet. Bizi bölemeyecekler. İki, tek bayrak. Bayrağımızın rengi şehidimizin kanı. Hilal bağımsızlığımızın ifadesi, yıldız şehidimizin ta kendisi. Üç, bayrakları bayrak yapan, üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Bu vatan, şehit kanlarıyla yoğrulmuştur. Böylece de vatan olmuştur. Dört, tek devlet. Devlet için de devlet olur mu? Bizim tek devletimiz var. Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Çıkmış bir tane Paralel Devlet. Bu Paralel Devletin başı nerede? Pensilvanya'da. Acaba Pensilvanya'da bunu niye tutuyorlar? Ne iştir bu? Anlayın, bir üst akıl bunları yönetiyor ama şunu bilmeleri lazım, kimisi kaçtı yurt dışına gidiyor. Kimisi burada cezaevinde yargılamaları da bir taraftan devam ediyor. Bu milleti parçalamaya gayret edenler bunun hesabını verecekler. Yeter ki biz tem millet olalım, tek bayrak, tek vatan, tek devlet olarak yolumuza devam edelim. Öyleyse bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Birbirimizi sadece Allah için seveceğiz. Menfaat için değil."
Törenin sonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, eski bakanlar Fatma Güldemet Sarı, Erdoğan Bayraktar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu 5 aileye konutlarının anahtarını teslim etti.

Yorumlar