Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Almanya’da

Almanya'da konuşan Bakan Çavuşoğlu, "Türkiye'yi kaybetmek istemeyen bir tutum gördük" dedi

Google Haberlere Abone ol
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Almanya’da

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Almanya ile bizim ilişkilerimiz çok daha iyi olması lazım. Bizim Almanya ile şahsen bir problemimiz yok ama gördüğümüz yanlışları da söylüyoruz. Buradaki terör faaliyetlerinden rahatsız olduğumuzu, teröristlerin bu ülkede yaşamasından rahatsız olduğumuzu söylüyoruz." dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Bakanlar Konseyi toplantısı öncesinde Almanya’nın Hamburg kentinde Türk sivil toplum örgütlerinin temsilcileriyle Başkonsolosluk rezidansında bir araya geldi.

Burada bir konuşma yapan Çavuşoğlu, Türkiye'nin dış politikasının birçok dinamiğinin ve önceliğinin bulunduğunu belirterek, en önemli önceliklerden bir tanesinin de yurt dışındaki vatandaşların, soydaşların, akraba toplulukların değişik ülkelerde yalnız bırakılmaması olduğunu ifade etti.

Almanya'yla ilişkilere değinen Çavuşoğlu, "Almanya ile bizim ilişkilerimiz çok daha iyi olması lazım. Bizim Almanya ile şahsen bir problemimiz yok ama gördüğümüz yanlışları da söylüyoruz. Buradaki terör faaliyetlerinden rahatsız olduğumuzu, teröristlerin bu ülkede yaşamasından rahatsız olduğumuzu söylüyoruz." dedi.

Alman mevkidaşı Frank-Walter Steinmeier ile yaptığı baş başa görüşmelerde ve diğer ortamlarda çok net sorular sorduğunu ifade eden Çavuşoğlu sözlerine şöyle devam etti:

"Bugüne kadar Türkiye'nin Almanya'ya karşı herhangi bir politika izlediğini gördünüz mü? Bugüne kadar Türkiye'nin Almanya düşmanlığı yaptığını hiç gördünüz mü? Bugüne kadar Türkiye'nin Almanya karşıtı olan kişi, gruplara hiç destek verdiğini gördünüz mü? Türkiye'nin size karşı bir yanlış politikasını gördünüz mü? Yok! Peki siz Türkiye'den ne istiyorsunuz? Türkiye kadar güvenilir bir dost bulabilir misiniz? Türkiye kadar güvenilir iş birliği yapabilecek bir ortak bulabilir misiniz?' Bir de 3,5 milyon Türk var burada yaşayan, 1,5 milyonu vatandaşı olmuş. Burada da Türkler Almanya’nın ekonomisine, sosyal hayatına, kültürüne her şeyine katkı sağlıyor, siyasette çok aktif olmaya başladı, daha da aktif olması lazım. Türkiye’den ne istiyorsunuz, doğru söyleyin. Probleminiz ne Türkiye ile? Türkiye’ye karşıt olan her şeye destek vermenize gerek yok ki. 4 bin 500 soruşturma var PKK’lılar ile ilgili. Sonuç? Bunları söylüyoruz. Gizli saklı değil. Aynı şekilde DHKP-C. Şimdi bir tanesi yakalandı. Bu güzel. FETÖ’cülerin sığınma yeri olmaması lazım bizim müttefikimiz olan bir ülkenin. Bu düşüncelerimizi çok samimi şekilde Cumhurbaşkanımız Sayın Merkel’e anlatıyor, ben dostum Steinmeier’e anlatıyorum. Yine muhataplarımıza anlatıyoruz. Bizim bunları aşmamız lazım."

Almanya'da yaşayan Türklere önemli görevler düştüğünü vurgulayan Çavuşoğlu, Türklerin Almanya’ya katkı sağlaması ve entegre olması gerektiğini belirtti.

AVRUPA MEDYASINA TEPKİ

"Entegrasyon asimilasyon değildir, entegrasyon uyum içinde yaşamak demektir, dilini öğrenmek lazım, bunu size ders olsun siye söylemiyorum. Biz böyle söylediğimiz zaman hemen asimilasyon kısmını alıyorlar ondan sonra hemen ön plana çıkarıp işte Türk bakan ya da Erdoğan böyle söyledi diye hemen dezenformasyona başlıyorlar." diyen Çavuşoğlu Avrupa medyasının dürüst olmadığını söyledi.

Çavuşoğlu, "Bakıyorsunuz Türkiye ile ilgili çıkan haberlerin yüzde 90’ı yalan. Aynı başlık, aynı kelime, aynı cümleler. Nereden kaynaklanıyor bu? Kim kontrol ediyor bunu? Kim yönetiyor? Bu sistemi kim yönetiyor? Burada hiçbir şeyin tesadüf olmadığını biz biliyoruz. Bunu da söylememiz lazım. Söylediğimiz zaman da, Türkiye nasıl bunu söyler? Bizim içişlerimize Türkiye niye karışır? Hepsi Türkiye ile ilgili yorum yapma hakkını kendinde buluyor ama Türkiye gerek buradaki vatandaşlarımız gerekse başka konularda görüş belirttiği zaman Türkiye bizim içişlerimize nasıl karışır. Sen benimkine nasıl karışıyorsan veya bu hakkı görüyorsan ben de yanlış gördüğüm zaman bu hakkı kendimde görüyorum. O zaman hiç kimse kimseye karışmasın, kimse kimsenin işine de müdahale etmesin." değerlemesinde bulundu.

Türkiye'nin onurlu ve eşit bir ortak olarak ülkelerle ve kurumlarla olan ilişkilerde yoluna devam ettiğini ifade eden Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"Sığıntı olmak istemiyoruz, sığıntı olmayı kabul etmeyiz. Milletimiz adına da, devletimiz adına da bunu kabul etmemiz mümkün değil. İş birliğine varız, sonuna kadar varız. Güvenilir bir ortak olduğumuzu da herkes biliyor. Sözümüzün eri bir ülke olduğumuzu herkes biliyor. Recep Tayyip Erdoğan’ın sözünün eri bir lider olduğunu, nefret edenler de biliyor, sevenler de biliyor, sevmeyenler de biliyor. Dolayısıyla bizim her şeyimiz açık, gizlimiz saklımız yok. İnsan odaklı siyaset yapıyoruz. İnsan odaklı diplomasi, dış politika izliyoruz. Bugün dünyanın neresinde bir mazlum varsa ilk olarak biz varız, biz gidiyoruz, biz ulaştırıyoruz yardımlarımızı. İşte Haiti'de sel felaketi oldu hemen yardımlarımızı ulaştırdık. Haiti Amerika’nın hemen güneyinde bir ülke, bize ne demiyoruz. Bu kadar duyarlıyız. Somali’ye biz gidinceye kadar Cumhurbaşkanımız gidinceye kadar birçok ülke, Afrika’da bir yerde ama kim nerde haritada yerini bile bilmiyordu. Gitmemiz lazım. Arakan’daki Müslümanların haklarını aramamız lazım, oradaki Müslümanların haklarını biz aramazsak kim arayacak? Anlayışımız bu. Dolayısıyla biz Almanya başta olmak üzere tüm ülkelerle ilişkilerimizi iyi sürdürmek istiyoruz." dedi.

AVRUPA'DAKİ IRKÇILIK

Avrupa’daki ırkçılıktan dolayı bu ülkelerde yaşayan Türklerin de etkilendiğini bildiğini ifade eden Çavuşoğlu yabancı düşmanlığının, göçmen karşıtlığının, İslam karşıtlığının Hristiyan karşıtlığının, Antisemitizmin insanlık suçu olduğunu, bu konuda bir ayrım yapmadığını belirtti.

Çavuşoğlu, şu andaki akımların Avrupa’nın değerlerini yok etmeye başladığını söyledi.

"Almanya’da ve diğer Avrupa ülkelerinde yabancılara yönelik, camilere yönelik. Türklere yönelik saldırılara baktığınızda ciddi bir artış var. bunun sebebi ne? Sorumlusu kim? Kim bu insanları bu şekilde ırkçılığa itiyor? Irkçılığa giden sebep ne? Niye insanlar kendisinden olmayandan nefret etmeye başladı?" ifadelerini kullanan Çavuşoğlu, AB ve Avrupa ülkelerinin çok iyi düşünüp değerlendirip, bu konuda çözüm bulması gerektiğini kaydetti.

Almanya'da radikal partilerin destek bulduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Bu radikal partilerin olduğunu kabul ediyoruz. Ama bizim gördüğümüz daha da büyük sıkıntı merkezdeki partilerin de bu radikal partilere kaymaya başlaması. Yani panik içinde oy kaybediyor. Oyu geri alabilmek için o söylemlere baş vuruyor. O radikal partilerin eylemlerine başvuruyor. Esasen bu çok tehlikeli bir şey Avrupa'nın geleceği için. Avrupa halkları için de geleceği için de çok tehlikeli. Şahsen ben endişeliyim. 2. Dünya Savaşı öncesi tabloyu görmeye başladık. Çok tehlikeli. Siyasetçiler popülizm yapıyor." dedi.

FRANSA'DA VALLS'IN SÖZLERİNE TEPKİ

Fransa’da Manuel Valls’ın cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklarken sarf ettiği sözleri tepki gösteren Çavuşoğlu, "Valls başbakanlığı bıraktı, aday oluyor. Sosyal demokrat başbakan. Açıklamasını şöyle yapıyor. 'Niye aday oldum? Fransa’yı daha ileri götüreceğim, daha güçlendireceğim’ yok. Putin’e karşı, Amerika’da Donald Trump’a ve Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’a karşı aday oldum. Ne ilgisi var senin adaylığının Recep Tayyip Erdoğan ile veya Trump ile veya Putin ile, ne ilgisi var? Sen Fransa için ne yapacaksın. Şimdi benim için bu aday kazansa ne olur kazanmasa ne olur. Baştan kaybeden bir adaydır. Yani böyle bir yolla adaylığını açıklayan bir kişiden Avrupa ve Avrupa halkları ve Fransa hiçbir şey beklememeli. Böyle bir vizyon olmaz. Gerçekten olmaz samimi bir şekilde söylüyoruz. Kimsenin adaylığına karşı değiliz. İç siyasetine karışmıyoruz, ama şu zemin kaymasına da vurgu yapmak durumundayız. Bunu aşmamız lazım. Aşabiliriz.” diye konuştu.

Türkiye'nin birçok inisiyatifte eş başkanlık yaptığını anımsatan Çavuşoğlu, Türkiye’nin Avrupa’nın ekonomisine, dış politikasına ve güvenliğine çok önemli katkılar sağlayabileceğini vurguladı.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin, kurucu ülkelerden olduğu NATO'da Amerika’dan sonra en çok asker bulunduran, politikasına ve yurt dışı misyonlarına en çok katkı sağlayan ülkelerin başında geldiğine işaret ederek, "Avrupa’nın, Atlantik bölgesinin güvenliğine çok önemli katılar sunan bir ülkeyiz." dedi.

Brüksel’de NATO dışişleri bakanları toplantısına katıldığını anımsatan Çavuşoğlu, Brüksel’de iki gün süren toplantıdaki değişik oturumlarda Türkiye’nin tutumunu, düşüncelerini, politikalarını ve beklentilerini dile getirdiğini, AB yetkilileri ve farklı ülkelerin dışişleri bakanlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdiğini kaydetti.

Türkiye'yi kaybetmek istemeyen bir tutum gördük

Burada Türkiye-AB ilişkilerini de değerlendirdiklerini belirten Çavuşoğlu, "Türkiye’yi daha iyi anlayan, Türkiye’yi kaybetmek istemeyen ve Türkiye’ye daha olumlu yaklaşan bir tutum gördük. Bundan da memnuniyet duyuyoruz. Biz çünkü AB’ye tam üyelik için başvurduk. Müzakerelere de tam üyelik için başladık ama daha sonraki süreçte iç politikalardaki popülizmden dolayı, değişik sebeplerden dolayı maalesef AB ile olan ilişkilerimiz istediğimiz seviyede gerçekleşmedi. Türkiye’deki darbe girişiminden sonra halkın dirayeti, Cumhurbaşkanımızın liderliği sayesinde, hepimizin, sizler de buradan destek verdiniz, reddettiğimiz darbe girişiminden sonra AB ve AB üyesi ülkelerin tutumları sebebiyle de epeyce bir gerginlik oldu. Daha sonra hatalarını anlamaya başladılar. Yaklaşık 40 gün sonra Türkiye'ye gelmeye başladılar. Bu sefer günde iki üç tane bakan arkadaşımızı ağırlamak durumunda kaldık. Bizim bu konularda sıkıntımız yok ama biraz geç kaldılar." şeklinde konuştu.

Daha sonra yapılan açıklamalarda Türkiye’nin gerekli cevaplar vermek durumunda kaldığını belirten Bakan Çavuşoğlu, "Verdik ama biz ilişkilerimizi hep böyle gerginlik üzerine götürmek isteyen bir ülke değiliz. Her zaman diyoruz, dostumuzun sayısını artıracağız düşmanlarımızın sayısını azaltacağız. İyi ilişkiler kurmak bizim görevimizdir. Çok yönlü bir dış politika izliyoruz. Dünyanın her yerinde Türk bayrağımızı dalgalandırıp Türkiye’mizi temsil etmek istiyoruz. Her yerde büyükelçilik sayımızı artırıyoruz. Dünyadaki misyon sayımız 235’e çıktı ki dünyada 6. sıradayız. İnşallah yeni açacaklarımızla birlikte 5. sıraya da çıkacağız. Aynı şekilde diğer kurumlarımızla birlikte dünyanın her yerinde varız. Uluslararası örgütlerin hepsinde aktifiz." dedi.

Yorumlar