Çavuşoğlu: Koordinatları veriyoruz koalisyon vurmuyor

ABD'de bulunan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, burada yaptığı konuşmada Türkiye'nin koalisyon güçlerine İncirlik'te yer verdiğini, DAEŞ'e ait koordinatları verdiğini ancak kimsenin vurmadığını söyledi. İncirlik'in kapatılmasının gündemlerinde olmadığını belirten Çavuşoğlu, "Özellikle DEAŞ için gelen ülkeler bu desteği vermeyecekse burada kalmasının bir anlamı da yok." dedi

Google Haberlere Abone ol
Çavuşoğlu: Koordinatları veriyoruz koalisyon vurmuyor

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İncirlik Üssü'nün kapatılmasının şu anda gündemde olmadığını belirterek, "Özellikle DEAŞ için gelen ülkeler bu desteği vermeyecekse burada kalmasının bir anlamı da yok." dedi. ABD'deki temaslarını sürdüren Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile yaptığı görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. İncirlik Üssü'nde NATO çerçevesinde ABD ve diğer müttefiklere bağlı güçlerin bulunduğunu hatırlatan Çavuşoğlu, DEAŞ ile mücadele kapsamında başka ülkelerin uçaklarının da gelmesine müsaade ettiklerini söyledi.

Türkiye'nin DEAŞ'e karşı önemli bir mücadele yürüttüğünü vurgulayan Çavuşoğlu, "Fakat son zamanlarda koalisyonun hava desteğini görmüyoruz. Madem DEAŞ ile mücadele etmek için bir koalisyon oluşturduk, Türkiye de fiziki imkanlar sağladı, peki niye destek vermiyorsunuz? Amaç ne? Ne istiyorsunuz?" diye sordu.

Rakka'dan El Bab'a doğru gelen DEAŞ unsurları olduğunu ve bunların koordinatlarını da verdiklerini anlatan Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

"Niçin vurmuyorsunuz? Bunu beklemek bizim en doğal hakkımız değil mi? Şimdi bunlar olmayınca da halkımız da soruyor; 'Madem destek vermeyecekler, İncirlik Üssü'nü niye kullanıyorlar?' Son derece haklı bir soru ya da sorgulama. Yani şu anda İncirlik Üssü'nün kapatılması gündemde değil ama özellikle DEAŞ için gelen ülkeler bu desteği vermeyecekse burada kalmasının bir anlamı da yok. Halkımız bana göre haklı. Halkımızın ferasetine biz her zaman inanıyoruz. Sağduyulu bir şekilde sorguluyor; 'Biz burada şehit veriyoruz. Niye destek vermiyorsun? Niye geldin, niye destek vermiyorsun?' Bu son derece haklı bir soru."

- "El Bab burada görüşülecek bir konu değil"

Çavuşoğlu'na, Guterres ile görüşmesinde El Bab konusunun gündeme gelip gelmediği de soruldu.

Görüşmede bu konunun gündeme gelmediğini aktaran Çavuşoğlu, şunları kaydetti:

"BM ile bir ilgisi yok. El Bab operasyonu DEAŞ'e karşıdır ve dolayısıyla bugüne kadarki tüm BM Güvenlik Konseyi kararlarında da gördüğünüz gibi DEAŞ ve El Nusra gibi terör örgütleri anlaşmaların dışındadır, ateşkesin de dışındadır. Buradaki operasyon da DEAŞ'e karşıdır ve El Bab burada görüşülecek bir konu değil. Bu bizim yürüttüğümüz, burada koalisyonun, NATO üyelerinin ve diğer ülkelerin destek vermesi gereken bir operasyon. DEAŞ'a karşı koalisyonun içinde olan herkesin destek vermesi gereken bir operasyon. Biz kararlılıkla bu operasyonu yerel güçlerle devam ettireceğiz."

- Astana görüşmeleri

Bakan Çavuşoğlu, başka bir soru üzerine, Astana görüşmelerinin önündeki temel engelin Suriye'deki ateşkes ihlalleri olduğunu dile getirdi.

İhlal listesini gördüğünü ve bunun kendisini kaygılandırdığını bildiren Çavuşoğlu, tüm ihlallerin rejim ve destekçileri tarafından gerçekleştirildiğini, muhaliflerden tek bir ihlal bile gelmediğini ifade etti.

Bu ihlallerin kabul edilemeyeceğini söyleyen Çavuşoğlu, görüşmelerin taraflarının belirlenmesinin önemine de işaret ederek bu konunun da diğer bir sorun olabileceğini anlattı.

Muhaliflerin Astana görüşmelerine hazır olduğunu ve bir çözüm vizyonu ortaya koyduklarını belirten Çavuşoğlu, "Tüm taraflar delegeleri kendileri belirleyecekler. Bu, anlaşmanın bir parçası. Hem rejim tarafı hem de muhalifler delegelerine kendileri karar verecek." ifadelerini kullandı.

- Rusya'dan beklentiler

Çavuşoğlu, ihlallere ilişkin "nasıl yaptırım uygulanacağı" konusundaki çalışmaların da sürdüğünü aktararak, Türkiye'nin rapor edilen tüm ihlalleri Rusya'ya ilettiğini bildirdi.

Rusya'dan beklentileri olduğuna değinen Çavuşoğlu, "Bu da çok basit; rejimi ve rejimin yanındaki grupları durdurmaları gerekiyor. Herkes verdiği sözü tutsun, imzaladığı belge ve yükümlülüklerin arkasında olduğunu göstersin. Bugünkü ihlallere baktığımız zaman hepsi rejim tarafından, hava saldırıları da öyle. Şimdi İran'ın da burada garantileri var." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin üzerine düşeni yaptığını kaydeden Çavuşoğlu, muhaliflerin de bu ihlallere karşı ölçülü bir tutum sergilemesinin hem bu sürece hem de Türkiye'ye olan güvenlerinin sonucu olduğunu dile getirdi.

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye'nin ihlallere karşı muhalifleri tutmaya çalıştığını anlatarak, "Ama karşı taraf buna devam ederse bu da çok zor olacaktır. Bunu bilmemiz gerekir." diye konuştu.

Kıbrıs görüşmeleri

Çavuşoğlu, Guterres ile Kıbrıs, Suriye'deki ateşkes ve ateşkes ihlalleri ile siyasi süreç konusunda nasıl ilerleme kaydedileceğine ilişkin konuları ele aldıklarını aktardı.

BM Güvenlik Konseyinde alınan 2254 ve 2336 sayılı kararların Astana sürecini destekleme konusunda önemli olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Astana sürecini Cenevre sürecine bağlamaya çalışıyoruz." ifadesini kullandı.

Görüşmede BM, Genel Sekreter Guterres ve BM Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura'nın Astana'daki rolünü de ele aldıklarını bildiren Çavuşoğlu, Astana'daki müzakerelerin 2254 sayılı karar temelinde gerçekleşeceğini ve BM'nin de burada önemli bir rolü olacağını söyledi.

Çavuşoğlu, Kıbrıs sorunununa ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

"Kıbrıs konusunu da görüştük ve son aşamaya geliyoruz. İki taraf ve BM yapıcı bir şekilde çalışıyor. Hala birtakım sorunlar var. Cenevre'de 9-11 Ocak tarihlerindeki toplantı öncesi iki taraf bu konuları görüşmeye devam ediyor. 12 Ocak'ta ise iki taraf, üç garantör ülke ve Avrupa Birliği olacak. Bu son toplantıda bütün konuları görüşeceğiz. Türkiye bu süreci en başından beri destekliyor."

Daha sonra Çavuşoğlu'na, "Kıbrıs sorunun çözümü konusunda ne kadar iyimsersiniz?" sorusu yöneltildi.

Bu konuyla ilgili düşüncelerini paylaşan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

"Her zamankinden daha iyimserim, şahsen de iyimserim. Suriye'deki durum bazen beni kötümser yapsa da gerçekçi bir kişiyim. Ciddi konular var, kolay da değil. Yöntemler ve çerçeve ortada, Kıbrıs'ta çözüme ulaşabiliriz. Sadece Türkiye değil, Yunanistan, Kıbrıs'ta iki taraf, Doğu Akdeniz ve bölgemizin böyle olumlu bir gelişmeye ihtiyacı var. Kolay değil ama çözüme ulaşılması konusunda kararlıyız."

Kıbrıs müzakerelerinde toprak, sınırlar, güvenlik, garantörlük gibi ciddi konular bulunduğunu, masada iki taraf ve üç garantör ülke olmak üzere toplam 5 tarafın yer alacağını anlatan Çavuşoğlu, anlaşmaya hazır olunca ve bunun için irade de varsa bazıları ciddi bile olsa sorunların hepsinin üstesinden gelinebileceğini ifade etti.

En önemli konunun adadaki iki halkın düşüncesi olduğuna değinen Çavuşoğlu, "Bu konuda Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesiminin daha fazla problemi var. Halkı ikna etmeleri gerekiyor. Türk tarafında bu kadar ciddi bir sıkıntı yok. Tabii Türk halkının kaygıları da gözardı edilemez." görüşünü dile getirdi.

Bakan Çavuşoğlu, New York'ta Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias'la ise hem Kıbrıs konusunu hem de ikili görüşmeleri ele alacaklarını belirtti.

- İnsani yardımlar

Mülteciler konusuyla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Çavuşoğlu, Guterres'in daha önce BM Mülteciler Yüksek Komiseri olduğunu hatırlattı. Çavuşoğlu, onunla sadece Türkiye'deki Suriyelilerle ilgili değil, Arakan Müslümanları dahil dünyanın başka yerlerindeki mültecilerle ilgili iyi bir iş birliğinin olduğunu kaydetti.

Çavuşoğlu, Astana'yı ve siyasi süreci konuşurken insani dramın da unutulmaması gerektiğini söyledi.

Guterres ile insani yardımların nasıl ulaştırılacağını da görüştüklerini ve Lozan'daki teklifini yinelediğini anlatan Çavuşoğlu, uluslararası konvoylar oluşturarak hiç ayrım yapmadan, hiç engel çıkarmadan tüm bölgelere insani yardımların ulaştırılması gerektiğini vurguladı.

- "Trump ile 20 Ocak'tan sonra görüşeceğiz"

Mevlüt Çavuşoğlu, "Donald Trump'ın ekibiyle de görüşmeyi düşünüyor musunuz? Görüşürseniz Fetullah Gülen'in iadesini gündeme getirecek misiniz?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:

"Resmi bir şekilde göreve başladıkları zaman görüşeceğiz. Şimdi bir mevcut yönetim var. Bu yönetim görevi 20 Ocak'ta devrediyor. Trump yönetimi de 20 Ocak'ta iş başına geliyor. Gayriresmi görüşmelerimiz her zaman oluyor. Cumhurbaşkanımızın Trump ile telefon görüşmesi oldu. Ekibin içinde bizim de tanıdıklarımız var, görüşüyoruz. Bunlar olur ama resmi görüşmelerimizi, tabii ki mevcut yönetime de saygı duymamız lazım, 20 Ocak'tan sonra yapacağız. Elbette terörist başı Fetullah Gülen'in iadesini istemek en doğal hakkımızdır. Zaten bu talebi biz çoktan ilettik. Delilleri, dosyaları aynı şekilde Amerikan tarafına verdik. Süreci de yakından takip ediyoruz. Yeni yönetime de tabii ki bu taleplerimizi dile getireceğiz ve iadesini isteyeceğiz.

Yorumlar

adnan peki o koalisyonu incirlikte niye tutuyorsunuz enayilik değilmi bu abd seni kullanıyor dalgada geçiyor biraz dik dursana