DNA'sıyla oynanmış bebeklere az kaldı

Bilim dünyası DNA'sıyla oynanmış bebeklere biraz daha yaklaştı. Nature dergisinde bugün yayımlanan bir makale insan embriyolarında DNA editleme konusunda yeni bir yaklaşımla mesafe katetti.

Google Haberlere Abone ol
DNA'sıyla oynanmış bebeklere az kaldı

Daha önce de Çinli araştırmacılar insan embriyolarında DNA değiştirme tekniği CRISPR'ı tıp amaçlı değil deneysel olarak uygulamıştı. Ancak bu uygulamalarda DNA'yı istenildiği şekilde değiştirme verimi düşük oluyordu. Bu tip çalışmalarda amaç şimdilik DNA'sı değiştirimiş bebekler üretmek değil, ancak geliştirilen teknolojinin ileride genetik hastalıklarla ilgili DNA dizilerini "düzeltmekte" kullanılabileceği öngörülüyor.

ABD ve Koreli grupların yürüttükleri yeni çalışmada ise embryonun kendi DNA'sını editlemek yerine, embriyoyu oluşturacak sperm hücrelerinin DNA'sını editlediler. Bu editlenmiş DNA taşıyan spermlerin katkısıyla oluşan embriyolarda, hücrelerin çoğunda DNA'nın editlenmiş biçimde varlığını koruduğu belirlendi.

EDİTLENEN SPERMİN DNA'SI YUMURTA DNA'SI KULLANILARAK TAMİR EDİLDİ

Çalışmada MYBPC3 adlı kalp gelişim geninde bilinen bir mutasyon model olarak kullanıldı. Bu mutasyonu taşıyan bireyler farklı yaşlarda kalp yetmezliğinden ölüyor. Anne veya babadan alınan tek bir mutasyon bile ölümcül hastalık için yeterli. Mutasyonu taşıyan ve doğurgan yaşa erişmiş kadın ve erkekler mutlaka çocuk sahibi olmak isterlerse, bu çocuklar da %50 ihtimalle hasta olacak. 

Araştırmacı ekip bu mutasyonu taşıyan bir erkek hastanın hücrelerini kullandılar. Önce hastanın spermlerinde mutasyon bölgesi DNA'sını CRISPR ile kesip çıkardılar. Bu spermlerle, mutasyonu taşımayan yumurtaları döllediler. Sonra da oluşan zigotlarda, spermden gelen kesilmiş DNA'nın, yumurtadan gelen sağlam DNA kullanılarak tamir edilmesini sağladılar. Bu işlem sayesinde birkaç gün gelişmesine izin verilen embriyoların %70'inde ölümcül mutasyon tamir edilmişti. İşlem uygulanmayan embriyolarda ise %50 (beklenen oranda) mutasyon bulunuyordu.

Yani yöntem mutasyonu silmede önemli başarı sağlıyor, ancak %100'den çok uzakta.

Çalışma sürecinde sperm ve yumurta DNA'sında hasar tamirinde kullanılan mekanizmanın diğer hücrelerdekinden farklı olduğuna dair bir emare de bulundu. Yazarlar, bunun eşey hattında mutasyon tamirinin evrimsel önemiyle ilgili olduğu tahminini yapıyorlar.

CRISPR teknolojisinin insanlarda uygulanması konusundaki kaygılardan biri yan etkiler. Aslında bir bakteri savunma sistemi olan CRISPR'ın DNA'da istenmeyen bölgeleri de editleyebildiği daha önce gösterilmişti. Ancak yeni çalışmanın yazarları, inceledikleri embriyolarda bu tip yan etkilerin çok sınırlı olduğunu belirtiyorlar.

İNSAN EDİTLEMENİN MOTİVASYONU NE?

MYBPC3 gibi hastalıklar nadir hastalıklar ancak dünya çapında milyonlarca insan bu tip hastalıklar taşıyor. Kapitalizmin "çekirdek aile" odaklı sosyokültürel ortamında bu tip mutasyonlar, taşıyıcı ebeveyn adayları için ciddi bir stres ve sorun kaynağı. 

Dolayısıyla embriyo editleme yaşam bilimleri teknolojisi geliştirebilen ülkelerde ileride önemli bir pazar potansiyeli taşıyor. Çok sayıda araştırma ekibi embriyo editleme olanakları üzerine çalışıyor.

KAPİTALİZMDE BEBEKLER HEP TASARLANIYOR

Bazı çevreler, embriyo editlemenin insanlık için korkunç bir tehlike olduğunu iddia ediyor. Tasarlanmış bebekler üretileceğini söylüyorlar. Oysa birkaç açıdan doğru değil. Birincisi, bebek tasarlamak için önce genetiğin birey üzerindeki etkisini doğru tespit edebilmek gerekiyor. Kimi hastalık mutasyonları dışında bundan çok uzağız, ayrıca birçok özellik (ör. "zeka") aslında genetikten çok çevresel olarak belirlenen özellikler - en azından çevresel koşulları değiştirmek çok daha kolay.

İkincisi, CRISPR'ın üreteceği mutasyonların doğal yolla insan gen havuzuna katılan mutasyonlardan daha zararlı olması için de teorik hiçbir sebep yok. Her birimiz yeni rastgele mutasyonlarla doğuyoruz.

Üçüncü ve burjuva medyada hiç tartışılmayan sorun ise zaten kapitalizmde çocukların kaderlerinin toplumsal akıl değil ailelere terk edilmiş olduğu, ailelerin çocuklarını toplumsal koşullarının mecbur kıldığı yönde (ör. çocuk emeği) veya  gönüllerinin istedikleri gibi (ör. zorla piyano kursuna göndermek) "tasarladıkları". Bunun DNA düzeyinde de yapılıp yapılmamasının pek bir önemi yok. 

DNA

Yorumlar