Jandarma Okullar Komutanlığındaki darbe girişimi davası

- FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Jandarma Okullar Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 317 kişinin yargılandığı davanın görülmesine sanık savunmalarıyla devam edildi

Google Haberlere Abone ol
Jandarma Okullar Komutanlığındaki darbe girişimi davası

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Jandarma Okullar Komutanlığındaki eylemlere ilişkin 61'i tutuklu, 317 kişinin yargılandığı davanın görülmesine sanık savunmalarıyla devam edildi.

Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşma, Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda yapıldı.

Tutuksuz sanıklardan M.Ö, savunmasında, suçlamaları reddetti. Hayatı boyunca kanunlara aykırı bir şey yapmadığını, her zaman vatan ve millete sadık kaldığını ve kalmaya devam edeceğini savunan M.Ö, hiçbir terör örgütüne üye olmadığını ileri sürdü.

M.Ö, 15 Temmuz'da kursiyer teğmen olarak subay temel kurs binasına geldiğini, derslere girdiğini ve içtima olacağının söylenmesi üzerine 17.00'deki içtimaya katıldığını belirterek, Üsteğmen Uğur Kuzucu'nun kursiyerlerin davranışlarından dolayı ceza olarak gece eğitimi konulduğunu ve herkesin hareketlerine dikkat etmesi gerektiğini belirttiğini bildirdi.

İçtima öncesi 20.30'da silahlıktan silah alıp 20.45'te gece eğitimi için tekrar içtimaya çıktıklarını anlatan M.Ö, üsteğmen Onur Demirel, Ramazan Akkuş ve tabur komutanı Tarık Görener'in yanı sıra tanımadığı bazı subayların burada olduğunu ifade etti.

Ramazan Akkuş'un sekizerli timler oluşturduğunu, kendisinin de bir grupla Beytepe Hastanesi yakınına gittiğini belirten M.Ö, darbe girişiminden haberdar olmadığını ve kanunsuz bir şey yapmadığını öne sürdü.

M.Ö, kalkışmayla ilgili bölük WhatsApp grubuna gelen mesajlar üzerine tabur bölgesine geçip üstünü değiştirerek, 2 No'lu nizamiyeden sivil araçla çıkma girişiminde bulunduğunu ancak o yönden gelenlerin ateş açıldığını söylemesi üzerine döndüğünü iddia etti.

Amfiye yönlendirildiklerini, burada Uğur Kuzucu ve Muhlis Koçak'ın ifade verip gideceklerini söylediğini ancak gözaltına alınıp tutuklandıklarını dile getiren M.Ö, beraatini istedi.

Tutuksuz sanık O.D. de 15 Temmuz'da kursiyer teğmen olarak kışlada bulunduğunu belirterek, akşam içtimasının ardından 20.30'da rastgele bir silah alıp gece eğitimi için 20.45'te yapılacak içtimaya katıldığını bildirdi.

O.D, içtima alanında cep telefonlarıyla uğraşılmaması uyarısında bulunulduğuna işaret ederek, daha sonra oluşturulan bir timle 1 No'lu nizamiyenin yanındaki kayıt kabul binasına götürüldüklerini söyledi. Binanın altında erlerin televizyon izlediğini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarını gördüğünü anlatan O.D, durumu başlarında bulunan Yüzbaşı Yusuf Yiğit'e sorduklarını ancak onun da fazla bir şey bilmediğini düşündüğünü savundu.

O.D, ardından subay temel gazinosuna geçip burada bekledikleri sırada, diğer kursiyer teğmenlerden Üsteğmen Muhlis Koçak'ın mesaj atıp okulu terk etmelerini söylediğini öğrendiğini, bunun üzerine sivil kıyafet giyip 15-20 araçlık bir konvoyla 2 No'lu nizamiyeye gittiklerini kaydetti. O.D, rütbeli personelin silah çekmesi üzerine topluca araçtan indiklerini ve kapıların açılmasıyla buradan çıkış yaptıklarını, daha sonra ifade vermek üzere çağrılmaları üzerine okula gittiğinde gözaltına alındığını belirtti.

Tutuksuz sanık M.R. ise 15 Temmuz'da kursiyer teğmen olduğunu, şu anda hala görevde bulunduğunu belirterek, kalkışmanın olduğu gece Ramazan Akkuş'un içtima alanında timler oluşturduğunu, kendisiyle birlikte 70 kadar kursiyerin bu timlerde yer almadığını söyledi. Tabura çıkarılmaları için emir verildiğini ve başlarında üsteğmenler Onur Demirel ile Barış Cordan'ın beklediğini, kursiyerler tuvalete giderken üstlerinin arandığını anlatan M.R, uyuyup saat 04.00 gibi uyandığında 10-15 kursiyer kaldığını gördüğünü dile getirdi.

Taburdan çıktığında Onur Demirel'in kendisini Seren Amfiye gönderdiğini, bu sırada misafirhane girişindeki açık televizyondan olayları öğrendiğini belirten M.R, bunun ardından 2 No'lu nizamiyeden çıktığını anlattı.

FETÖ ya da başka bir terör örgütüne mensup olmadığını savunan M.R, beraatini talep etti.

- Kışlaya tesadüfen gitmiş

Tutuklu sanık eski yüzbaşı Adem Yaşar da Jandarma Kriminal Daire Başkanlığında görevli olduğunu, 15 Temmuz'da ise çalıştığı yerde bıraktığı araç kasko belgelerini almak için kışlaya gittiğini söyledi.

Boğaz Köprüsü'nün kapatıldığı ve bir karışıklık olduğuna yönelik haberleri televizyondan gördüğünü belirten Yaşar, kışlaya yönelik terör saldırısı olabileceğini, emniyetin sağlanması konusunda kendisine de görev düşebileceğini düşündüğünü bildirdi.

Kışlanın güvenliği için yardımcı olmaya çalıştığını iddia eden Yaşar, davranışlarının hepsinin kanun çerçevesinde olduğunu öne sürdü. Yaşar, "O gece kışlaya gidişim tamamen tesadüfidir. Kışlamın emniyette olduğuna kanaat getirinceye kadar ayrılmadım." dedi.

Yaşar, sabah olduğunda kışlayı terk ettiğini, bulunduğu süre içinde kimsenin darbeye yönelik bir emir verdiğini görmediğini savundu.

Darbe girişiminin mağdurları arasında bulunduğunu öne süren Yaşar, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Sanık eski Jandarma Binbaşı Murat Tamer de 15 Temmuz'da mesai bitimi eve gittiğini, bu arada telefonla arayan Albay Arif Kalkan'ın İl Jandarma Komutanlığı kursunun ne zaman icra edileceğine yönelik sorular sorduğunu, kendisinin de zaten bulunduğu yere geçeceğini ve bu konuda görüşebileceklerini söylediğini anlattı.

Tamer, Arif Kalkan ile Güvercinlik kışlasında görüştüğünü dile getirerek, bu sırada Kalkan'ı arayan ve Jandarma Genel Komutanlığında görevli Yarbay Mehmet Aydın olduğunu öğrendiği kişinin, kışlalara büyük bir terör saldırısı beklediklerini söylediğini bildirdi.

Kalkan'ın da ismini zikrettiğini ve bunun üzerine Aydın ile görüştüğünü belirten Tamer, Aydın'ın verdiği emir üzerine Arif Kalkan ile Jandarma Okullar Komutanlığına geçtiklerini ve birliğe 23.30 gibi giriş yaptıklarını anlattı.

Tamer, Kalkan'ın karargaha girdiğini sonrasında kendisinin 3 No'lu nizamiyeye takviye için gittiğini dile getirerek, burada Yüzbaşı Serdar Acar ve diğer kursiyer teğmenlerle, nizamiye görevlisi olanların bulunduğunu ifade etti.

Nizamiye görevlilerinin göreve devam ettiklerini öne süren Tamer, nizamiyede bulunan kapıya ilave herhangi bir bariyer ya da yolu kapatmak için bir araç kullanılmadığını savundu.

Tamer, buradayken kalkışmaya yönelik haberleri duyduğunu ancak darbe girişimine yönelik kışlada bir faaliyet olmadığını iddia ederek, saat 05.30 gibi içinde 2 rütbelinin daha bulunduğu bir araçla gelen Arif Kalkan'ın, normale dönüş emri verildiğini belirtmesi üzerine evine gittiğini söyledi.

FETÖ ile bir bağı bulunmadığını ileri süren Tamer, tahliye talebinde bulundu.

Yorumlar