MSÜ Akademik Yıl Açılış ve Harp Enstitüleri Eğitime Başlama Töreni

- Başbakan Yıldırım: (1) - "15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra tabiatıyla bir çok tedbirler aldık. Bu tedbirlerden bir tanesi de Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli Savunma Bakanlığının yeniden yapılandırılmasıdır. O gece asker kılığına girmiş teröristlerin ülkemize yaşattığı acıların, bir daha tekrar etmemesi için bu tedbirleri aldık. Gereken adımları, titizlikle attık ve bugün akademik yıl açılışını yaptığımız Milli Savunma Üniversitesi de bu alınan kararlardan bir tanesidir" - "Burada harp enstitüleri, harp okulları, astsubay meslek okulları, araştırma enstitülerini yani bütün askeri eğitim kurumlarını bir çatı altında topladık. Bu eğitim kurumlarımız, ülkemizin savunma ve caydırıcılık kabiliyetini en üst noktaya taşıyacak olan gerekli donanıma sahip insan gücümüzü yetiştirecek kurumlardır"

Google Haberlere Abone ol
MSÜ Akademik Yıl Açılış ve Harp Enstitüleri Eğitime Başlama Töreni

İSTANBUL (AA) - Başbakan Binali Yıldırım, FETÖ'nün 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra birçok tedbir alındığını belirterek, "Bu tedbirlerden bir tanesi de Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli Savunma Bakanlığının yeniden yapılandırılmasıdır. O gece asker kılığına girmiş teröristlerin ülkemize yaşattığı acıların, bir daha tekrar etmemesi için bu tedbirleri aldık. Gereken adımları, titizlikle attık ve bugün akademik yıl açılışını yaptığımız Milli Savunma Üniversitesi de bu alınan kararlardan bir tanesidir." dedi.

Yıldırım, Milli Savunma Üniversitesi Akademik Yıl Açılışı ve Harp Enstitülerinin Eğitime Başlaması töreninde, bilim ve teknolojide sağlanan gelişmelerin, askeri alana da yansıyarak, harp sanatına yeni bir boyut kazandırdığını anlattı.

Harp okullarının, cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren gelişimini sürdürdüğünü, Cumhuriyetin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere pek çok komutan, subay yetiştiren bu kurumun, Türk Silahlı Kuvvetlerinin en üst düzey ihtisas ve eğitim kurumu olduğunu dile getiren Yıldırım, "Ülkemiz, medeniyetlerin buluşma noktasında yer alan, Doğu ve Batı medeniyetlerini buluşturan, stratejik önemi en üst düzeyde ülkelerden biridir. Bu coğrafyada güçlü olmak, kalıcı olabilmek, istikrarlı ve refah içinde bir devleti sürdürebilmek için önemli hususlardan bir tanesi askeri olarak güçlü olmaktır. Tarih boyunca bu kural hiç ama hiç değişmemiştir. Bugün de bölgemizde tarihi bir dönüşüm sürecini birlikte yaşamaktayız." diye konuştu.

Her zaman teyakkuzda olunan sorunların yanı sıra Türkiye'nin son yıllarda ortaya çıkan yeni risk ve tehditlerle karşı karşıya olduğunu aktaran Yıldırım, "İstiklal mücadelemizi, 94. yılında olduğumuz Cumhuriyetimizin kuruluş hikayesini ve daha geçen yıl 15 Temmuz'da maruz kaldığımız saldırıyı hatırlamak, istiklalimize ve demokrasimize yönelik tehditlerin ne seviyede olduğunu anlamak için kafidir. Bu sebeple ekonomik ve askeri yönden güçlü olmanın yanı sıra nitelikli ve eğitim düzeyi yüksek personele sahip olmanın önemi aşikardır." diye konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti'ni, demokrasiyi, milli egemenliği ve milletin kendisini hedef alan ancak kahraman milletin, vatansever askerin, cumhurbaşkanının ve hükümetin kararlı duruşuyla durdurulan 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra tabiatıyla bir çok tedbirlerin alındığını hatırlatan Yıldırım, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu tedbirlerden bir tanesi de Türk Silahlı Kuvvetleri ve Milli Savunma Bakanlığının yeniden yapılandırılmasıdır. O gece asker kılığına girmiş teröristlerin ülkemize yaşattığı acıların, bir daha tekrar etmemesi için bu tedbirleri aldık. Gereken adımları titizlikle attık ve bugün akademik yıl açılışını yaptığımız Milli Savunma Üniversitesi de bu alınan kararlardan bir tanesidir. Burada harp enstitüleri, harp okulları, astsubay meslek okulları, araştırma enstitülerini yani bütün askeri eğitim kurumlarını bir çatı altında topladık. Bu eğitim kurumlarımız, ülkemizin savunma ve caydırıcılık kabiliyetini en üst noktaya taşıyacak olan gerekli donanıma sahip insan gücümüzü yetiştirecek kurumlardır. Gururla ifade etmeliyim ki Türk Silahlı Kuvvetlerinin subay ve astsubay kaynağını oluşturan bütün okullarımızda fiziki ve teknik ihtiyaçlar eksiksiz karşılanmıştır."

Yıldırım, 15 Temmuz'da bu kurumlara verilen tahribatın ve buradaki insan, öğrenci kaybının hızla telafi edildiğini belirterek, "Az önce rektörümüzün bana verdiği bilgilere göre, harp akademileri, harp okulları, astsubaylar ve akademilerde 15 Temmuz öncesi, Jandarma'yı, GATA'yı ve Sahil Güvenliği çıkardıktan sonra toplam sayı 9 bin 828. Bugün bu sayı 9 bin 832'dir. Dolasıyla bu konuda hiçbir zafiyet kalmamış ve süratle buradaki açık kapatılmıştır. Tabii buna Jandarma'yı, Sahil Güvenliği, GATA'daki öğrencileri koyarsanız daha önceki 16 bin seviyesi neredeyse yakalanmış gibi gözüküyor." ifadelerini kullandı.

- "Bu yapısal dönüşüm artık gerçekleşmiştir, aynı şekilde devam edecektir"

Başbakan Yıldırım, bir yıllık süre içerisinde istedikleri hedeflere ulaşmanın 15 Temmuz gibi büyük bir travmadan sonra önemli bir başarı olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tabii ki bu başarıda bütün hepinizin emeği vardır, hepinizi canı gönülden tebrik ediyorum, kutluyorum. Hükümet olarak bütün başarılı ve özverili çalışmaların daima arkasında olduğumuz gibi, bu kurumumuza da her zaman sahip çıkacağız. Şunu iyi bilelim, bu yapısal dönüşüm artık gerçekleşmiştir, bundan böyle de aynı şekilde devam edecektir. Amacımız bu değişimi geleceğe dönük tahkim etmek ve burada yetişecek genç subaylarımızı, astsubaylarımızı değişen dünya şartlarına göre, değişen tehdit algılarına göre en iyi şekilde bilgi ve uygulamalarla donatmak. Sizin göreviniz bu konuda her türlü inisiyatifi almak ve bunu gerçekleştirmek. Bunun için ihtiyacınız olan her türlü imkan ve kabiliyet de tabii ki hükümetimiz tarafından sağlanmış olacaktır. Az önce bakanım da ifade etti, bu alçak örgütün ülkemize yaptığı ihanetin boyutları her geçen gün daha da açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Bakın, 15 Temmuz darbesi sonrası görevlendirmelere göz attığınızda nelere rastlıyoruz. İstanbul Valisi, Hava Harp Okulu Komutanı. TRT İstanbul Radyosu Müdürü, Hava Harp Okulu Alay Komutanı. İş Bankası Genel Müdürü, Hava Harp Okulu Dekanı. Böyle atamalar yapmışlar. Harp okulunun hocalarının görevi darbe yapıp, kurumların başına geçmek mi?"

Bu ve buna benzer tehditlerin ülkede bir daha yaşanmamasının bu kurumların milletle bütünleşmesine bağlı olduğunu aktaran Yıldırım, "Tamam titiz olacağız, buraya seçim yaparken en kabiliyetli, en iyi, vatanını, milletini, bayrağını seven evlatlarımız alacağız, burada bir tereddüt yok. İşte bu hassasiyeti alçak FETÖ terör örgütü görmüş ve bu alanı kendi kirli amaçları doğrultusunda tepe tepe kullanmıştır. Günün sonunda öyle bir hale gelinmiştir ki bir tek bile onların istemediği öğrenci buraya girememiştir. Bu ülkemizin geleceği için büyük bir felaketin başlangıcıydı. Bu bakımdan 15 Temmuz darbe girişimi, bize, ülkemize, insanımıza, demokrasimize büyük bir tahribat vermekle beraber göz bebeğimiz Silahlı Kuvvetlerimizin kurtuluş için de önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bunu böyle bilmek lazım." değerlendirmesini yaptı.

(Sürecek)

Yorumlar