Merkel ile Schulz Türkiye'yi tehditte yarıştı

Almanya'daki genel seçimler öncesi liderlerin gündemindeki bir numaralı madde Türkiye olmaya devam ediyor. Merkel ile rakibi Schulz, seçim vaadlerini anlattıkları televizyon programında Türkiye'yi hedef aldı. Her iki isim de Türkiye'ye yönelik sert mesajlar vermek için birbiriyle yarıştı. Merkel, Türkiye ile zaten durmuş olan müzakereleri bitirmeyi vaat ederken, Schulz, "Ankara'ya bu iş bitti, derim" şeklinde konuştu.

Google Haberlere Abone ol
Merkel ile Schulz Türkiye'yi tehditte yarıştı

Sonhaberler | Haber Merkezi

Almanya'daki seçimlerin bir numaralı gündemi Türkiye olmaya devam ediyor. Merkel ile Schulz'un konuk olduğu tartışma programında da bir numaralı konu Türkiye'ydi. Merkel, uzun süredir zaten durma noktasında olan Türkiye ile müzakereleri bitirmeyi vaad ederken, Schulz, Ankara ile ilişkileri tamamen kesmeyi vaad etti. 

Türkiye’de Alman vatandaşlarının tutuklanması nedeniyle Türkiye üzerindeki ekonomik baskının artırılmasını istediğini söyleyen Merkel, “Türkiye nefes kesen bir hızla tüm demokratik alışkanlıklardan uzaklaşıyor. Daha sert bir seyahat uyarısı düşünülebilir. Bunu değerlendiriyoruz“ şeklinde konuştu.

Merkel ayrıca Hermes veya Dünya Bankası kredilerinin de gözden geçirildiğini ifade etti. Türkiye ile AB üyelik görüşmelerinin de şu anda zaten devam etmediğini belirten Merkel, Türkiye ile müzakerelerin ancak AB üyelerinin onayıyla sona erdirilebileceğini ifade etti.

Merkel, Türkiye ile üyelik müzakerelerinin sona erdirilmesini Avrupa Birliği’nin gündemine getirmek istediğini söyledi. Merkel, Avrupalı yetkililerle ortak bir pozisyon bulup bulamayacakları ve Türkiye ile üyelik müzakerelerinin sona erdirilip erdirilemeyeceğini görüşeceğini ifade etti.

Merkel, 2015 yılında Avrupa’da yaşanan mülteci krizi ile ilgili olarak Martin Schulz’un "bazı konularda hatalar yapıldı" şeklindeki suçlamalarına yanıt verdi. Merkel, mülteci krizine ilişkin eksiklikler konusunda “Türkiye’de 3 milyon mülteci olduğu ve onlara destek verilmesi gerektiği ile yeterince ilgilenmedik. Bir daha böyle bir şey yaşanmayacak” dedi. 

Türkiye ile yapılan mülteci anlaşmasının krize doğru bir yanıt olduğunu ifade eden Merkel, "Daha önce olduğu gibi bunun hala doğru olduğunu düşünüyorum" dedi. Kaçak göçe izin verilmeyeceğini işaret eden Merkel, ayrıca Balkan ülkelerini güvenli kaynak ülke olarak kabul etmenin de zaman aldığını ifade etti.

SCHULZ DAHA DA İLERİ GİTTİ

Sosyal Demokratların lideri Martin Schulz, Ankara’ya “artık bitti” demenin etkili olacağına inandığını söyledi. Schulz, Türkiye’ye AB’ye üyelik öncesinde yapılan mali yardımların dondurulması, üyelik müzarekelerinin kesilmesi gerektiğini vurguladı. 

Düelloda Türkiye'nin AB üyeliği de gündeme geldi. Sosyal Demokrat Parti’nin başbakan adayı Martin Schulz, Türkiye’ye karşı daha sert bir politika yürütülmesini istedi. Schulz, "Ben başbakan olursam Türkiye ile AB üyelik müzakerelerini sona erdiririm" dedi.

SOL PARTİLER ERDOĞAN'A AÇIKÇA SALDIRI BAŞLATTI

Öte yandan Almanya'da PKK ve HDP'ye yakınlığıyla bilinen siyasetçiler, Türkiye'de iki Alman vatandaşının daha gözaltına alınmasına tepki gösterirken Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik saldırı niteliğinde ifadeler kullandı. Türkiye aleyhindeki faaliyetleriyle bilinen Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, Bild gazetesine yaptığı açıklamada, "Erdoğan bir devlet başkanı değil, aksine bir rehineci" diye konuştu. Erdoğan hakkında "Bulunduğu makamın onurunu ayaklar altına alıyor" diyen Özdemir "Durum, şu aralar kimseye Türkiye’de güvende olduğunu gönül rahatlığı ile söyleyemeyecek kadar ciddi" ifadelerini kullandı.

Sol Parti'den de son gözaltılarla ilgili Alman hükümetine ağır eleştiriler geldi. Sol Parti’nin Uluslararası İlişkiler Sözcüsü Sevim Dağdelen, Berlin'de yaptığı açıklamada, Başbakan Angela Merkel ve Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in Ankara'ya yönelik politikalarıyla vatandaşın güvenliğini tehlikeye attığını söyledi.

Dağdelen, "Bu tehlikeli durum karşısında Dışişleri Bakanlığı’nın derhal Türkiye’ye yönelik resmi bir seyahat uyarısı yayımlaması" gerektiğini ifade etti. Dağdelen, "Federal hükümetin tereddütleri rehineci Erdoğan’ı geçmişte etkilemedi, gelecekte de etkilemeyecek" diye konuştu.

HÜKÜMET SÖZCÜSÜ

Alman hükümeti sözcüsü Steffen Seibert ise gazeteci Deniz Yücel’in 13 günlük gözaltı süresi dâhil toplamda 200 gündür tutuklu olması vesilesiyle bir açıklama yaptı.

Seibert, "Türkiye’den, makul olmayan nedenlerle tutuklu bulunan tüm Alman vatandaşlarını serbest bırakmasını bekliyoruz" diye konuştu. Yargılama sürecinin hukuk devleti ilkelerine uygun olması gerektiğini kaydeden Seibert, konsolosluk ilişkileri konusunda da Viyana Sözleşmesi'ne tam riayet edilmesi gerektiğini vurguladı.

Alman hükümeti sözcüsü, hem hukuk devleti ilkelerinin hem de Viyana Sözleşmesi’nin, gözaltına alınan Alman vatandaşları hakkındaki bilgilerin sürüncemede bırakılmamasını ve tutuklulara konsolosluk hizmeti verilmesinin engellenmemesini öngördüğünü de sözlerine ekledi.

Almanya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada 31 Ağustos Perşembe günü Antalya Havalimanı’nda iki Alman vatandaşının gözaltına alındığı duyuruldu. Açıklamada gözaltıların siyasi suçlamalara dayandığı bildirildi. Bakanlık gözaltına alınan kişilerin kimlik ve cinsiyetine yönelik herhangi bir açıklama yapmadı ancak her iki kişinin de sadece Alman vatandaşlığının bulunduğu bildirildi.

Bild gazetesi ise Türk diplomatik kaynaklarına dayandırdığı haberinde, söz konusu iki kişinin evli bir çift olduğunu ve Türkiye’ye giriş yaparken gözaltına alındıklarını yazdı.

Türkiye'de PKK ve FETÖ ile irtibatlı oldukları belirlenen toplam 55 Alman vatandaşının tutuklu bulunduğu belirtiliyor. 

Yorumlar

hasan almanyadaki türkler bunlara oy vermesin