Hollanda 3 yıl aradan sonra kendini inkâr etti

Hollanda Meclisi, en son 3 yıl önce reddettiği 1915 olaylarıyla ilgili önergeyi bu kez kendini de inkâr ederek kabul etti. Hollanda hükümeti protokollerinde, "bir olayın soykırım sayılabilmesi için BM kararı, uluslararası mahkemelerin kararı gerekiyor" şeklinde beyan bulunmasına rağmen Hollanda Meclisi, Türkiye düşmanlığının verdiği körlükle hukuki ve tarihi bir olayı siyasete alet etti. Meclis, Denk Partisi'nin 3 ret oyuna karşı 142 oyla 1915 olayları ile ilgili Ermeni iddialarını "soykırım" olarak tanıdı. Hollanda Meclisi 3 yıl önce de benzer önergeyi görüşmüştü ancak 141 milletvekilinden 78'i önergeye ret oyu vermişti.

Google Haberlere Abone ol
Hollanda 3 yıl aradan sonra kendini inkâr etti

Sonhaberler.com | Haber Merkezi

Türkiye'ye karşı son iki yıl içinde takındığı düşmanca tavrı sürdüren Hollandalı siyasetçiler, dün akşam kendilerini ve hükümetlerini inkâr ederek tarihi bir skandala imza attı. Üç yıl önce aynı Meclis'teki sağduyulu Milletvekillerinin oylarıyla reddedilen 1915 yılı olaylarına ait önerge, dün akşam çoğunluğunu ırkçı milletvekillerinin oluşturduğu Meclis'te neredeyse oy birliğiyle kabul edildi. Oylamada sadece Türk kökenli 3 milletvekili 'hayır' yönünde tercihini bildirdi. Hollanda'nın aldığı skandal kararın en büyük çelişkisi ise aynı ülkenin hükümetine ait protokolde yatıyor. Hollanda hükümeti protokolü, bir olayın 'soykırım' olarak tanınması için BM ve uluslararası mahkemelerin kararını şart koşuyor.

Hollanda Parlamentosu, 1915 olayları ile ilgilli Ermeni iddialarını "soykırım" olarak tanıdı. Hollanda Parlamentosu'nda, 1915 olaylarının tartışıldığı oturum sonrası koalisyon hükümetinde bulunan Hristiyan Birlik Partisi (CU) Milletvekili Joel Voordewind, iddiaların "Ermeni soykırımı" olarak tanınması için önerge sundu. Parlamento'da 3'e karşı 142 oyla kabul edilen önergeye sadece Türklerin kurduğu Denk Partisi karşı oy kullandı. 1915 olayları ile ilgili Ermenilerin iddialarının tanınması dışında, 24 Nisan'da Ermenistan'ın başkenti Erivan'da yapılan anma törenlerinde Hollanda'nın bakan düzeyinde temsil edilmesi de büyük çoğunlukla kabul edildi. Hollanda hükümetinin konuyu "Ermeni soykırım sorunu" yerine "Ermeni soykırımı" olarak tanımlaması için yapılan oylamada ise teklif 60'a karşı 85 oyla reddedildi.

Hükümet protokolüne göre, soykırımların tanınmasında, uluslararası mahkemelerin hükümleri, Birleşmiş Milletler'in (BM) bilimsel araştırma ve bulgularındaki açık ve net olan sonuçların yönlendirici olması gerekiyor. Hollanda'da hükümet, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu'nun (BMGK) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne göre hareket ediyor. Bu nedenle kararın hükümet açısından bir bağlayıcılığı bulunmuyor.

Hollanda Dışişleri Bakanı Vekili Sigrid Kaag, oylama öncesinde komisyonda yaptığı konuşmada, "Hollanda hükümeti, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bağlayıcı bir karar ya da Srebrenitsa olayında olduğu gibi uluslararası mahkeme tarafından verilen bir hüküm olduğu zaman soykırımdan bahsedebilir." ifadesini kullandı. Hollanda hükümetinin, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddiaları konusunda itidalli davranılması gerektiği düşüncesinde olduğunu belirten Kaag, bunun Ermenistan ve Türkiye arasında bir sorun olduğunu dile getirdi. Kaag, "İki ülke birlikte çalışarak uzlaşmak için beraber adım atmalı ve yaşananları ortaya koymalı." dedi.

Hükümet protokolüne işaret eden Kaag, "Soykırımların tanınmasında, uluslararası mahkemelerin hükümleri, BM'nin bilimsel araştırma ve bulgularındaki açık ve net olan sonuçları Hollanda hükümeti için yönlendiricidir. Hükümet, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunun, Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne göre hareket ediyor." diye konuştu.

HÜKÜMETİN HAZIRLATTIĞI RAPORU KALE ALMADILAR

Hollanda meclisi, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarını destekleyen tasarıyı oylarken Hollanda hükümetinin "soykırım kavramının kullanılması" konusunda hazırlattığı tavsiye raporunu dikkate almadı. Hollanda meclisinin talebi üzerine Hollanda hükümeti, politikacıların genel anlamda ve terör örgütü DEAŞ'ın işlediği suçlar bağlamında "soykırım" terimini kullanıp kullanamayacaklarını irdelemek için bir yıl önce "Uluslararası Hukuk Dış Danışmanı" (EVA) ve "Uluslararası Konularda Tavsiye Komitesi" (CAVV) adlı komisyonlara rapor hazırlattı.

Ermeni iddiaları çerçevesinde karar alan parlamentoların örnek olarak belirtildiği raporda, tarihi olaylardan çok halihazırda devam olaylara yönelik değerlendirmelere yer verildi. Hollanda meclisinin dikkate almadığı tavsiye raporunda, "yeterli delil bulunmaması durumunda itidalli davranılması gerektiği" vurgulandı. Ayrıca "soykırım ya da insanlığa karşı suçun yasal boyutundan bahsin sadece bir hakim tarafından belirlenebileceğine yönelik açıklamaların dikkate alınması gerektiği" tavsiyesi de raporda yer aldı.

Parlamentonun bağımsız bir duruş sergileyebileceği ancak uluslararası hukuka göre buna özel önem atfedilemeyeceği belirtilen raporda, "Parlamento, soykırım ya da insanlığa karşı suç işlendiğine veya işleniyor olduğuna dair hükümeti tutum almaya davet edebilir." ifadesine yer verildi.

Raporun sonuç ve tavsiyeler bölümünde de "Hükümetler ve parlamentolar, soykırım ya da insanlığa karşı suç konularında fikir beyan edebilseler de bu konularda itidal gereklidir. Yeterli, güvenilir ve kayıtlı gerçeklerin bulunmaması durumunda derinlemesine inceleme şarttır ve itidal tercih edilir." ifadesi yer aldı.

Raporda, ayrıca "Uluslararası ilişkilerde siyasi riskler" başlığı altındaki değerlendirmede, "soykırım" ya da "insanlığa karşı suç" terimlerinin kullanımının beraberinde siyasi riskler getireceği vurgulandı. Bu terimlerin tek taraflı kullanımının Hollanda devletini "Batı-baskın söylem" içinde sorgulanır halde bırakabileceği, bunun da siyasi bakımdan etkili bir yaklaşım olmayacağı belirtildi. Raporda, devam eden olaylarla ilgili olarak, "Bu terimlerin kullanılması (ve yabancı bir hükümete yönelik suçlama), suçun önlenmesinde, örneğin bir BM barış gücü hatta uluslararası bir inceleme komitesi gönderilmesi için bile izin gerektiği durumda, ters etki yaratabilir." görüşüne yer verildi.

HOLLANDA HÜKÜMETİNDEN AÇIKLAMA

Hollanda Dışişleri Bakanı Vekili Sigrid Kaag, Hollanda parlamentosunda gündeme gelen 1915 olaylarıyla ilgili, "Hollanda hükümeti, Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bağlayıcı bir karar ya da Srebrenitsa olayında olduğu gibi uluslararası mahkeme tarafından verilen bir hüküm olduğu zaman soykırımdan bahsedebilir." dedi.

Kaag, Hollanda parlamentosunda gündeme gelen 1915 olaylarıyla ilgili oturumda, milletvekillerinin yönelttiği soruları yanıtladı. Hollanda hükümetinin, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddiaları konusunda itidalli davranılması gerektiği düşüncesinde olduğunu belirten Kaag, "Hollanda hükümeti, BM tarafından bağlayıcı bir karar ya da Srebrenitsa olayında olduğu gibi uluslararası mahkeme tarafından verilen bir hüküm olduğu zaman soykırımdan bahsedebilir." dedi.

Kaag, bunun Ermenistan ve Türkiye arasında bir sorun olduğunu dile getirerek "İki ülke birlikte çalışarak uzlaşmak için beraber adım atmalı ve yaşananları ortaya koymalı." ifadesini kullandı.

Hükümet protokolüne işaret eden Kaag, "Soykırımların tanınmasında, uluslararası mahkemelerin hükümleri, BM'nin bilimsel araştırma ve bulgularındaki açık ve net olan sonuçları Hollanda hükümeti için yönlendiricidir. Hükümet, Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunun, Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ne göre hareket ediyor." diye konuştu.

TÜRK KÖKENLİ MİLLETVEKİLLERİNDEN TEPKİ

Hollanda'da Türklerin kurduğu Denk Partisinin lideri Tunahan Kuzu, Hollanda Parlamentosu'nun 1915 olayları ile ilgili Ermeni iddialarını "soykırım" olarak tanımasına ilişkin, "Yerel seçimler yaklaştığı için bunu seçim malzemesi olarak kullanacaklar." dedi. Denk Partisi lideri Kuzu, Hollanda Parlamentosu'nun 1915 olayları ile ilgili Ermeni iddialarını "soykırım" olarak tanımasına ilişkin, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Kuzu, "Hollanda Parlamentosu kendi istediği bir araştırmanın neticesine göz yumarak 1915 olayları ile ilgili Ermeni iddialarını 'soykırım' olarak tanıdı. Hükümetin bu konuda tavrı net ve kabul etmiyor ama burada şizofrenik bir durum var. Hükümet, koalisyon partilerinden oluşuyor ve bu partilerin milletvekilleri önergeyi kabul ettiler." ifadesini kullandı.

İki ülke toplumunun karşı karşıya getirilmesi için konunun gündeme taşındığını belirten Kuzu, "Her yıl Ermenistan'da yapılan anma töreni ve seçimler öncesi gelen bir konu ama hiçbir zaman bu kadar net olmamıştı. Yerel seçimler yaklaştığı için bunu seçim malzemesi olarak kullanacaklar. Yaklaşık dört ay önce aynı önerge reddedildiği için bunu telafi etmeleri gerekiyordu. Meclis önümüzdeki hafta tatile girmeden bir an önce bu önerge sunuldu ve kabul edildi ki bunu 21 Mart'ta yapılacak yerel seçimler için malzeme olarak kullanabilsinler." değerlendirmesinde bulundu.

Kuzu, tarihi olaylar üzerinde siyasetçiler tarafından değil, hukukçu ve tarihçiler tarafından araştırma yapılarak uzlaşılması gerektiğini ifade ederek, "Hollanda ile Türkiye arasında yaklaşık 400 senedir çok iyi ilişkiler vardı ama son dönemlerde bu zedelendi. Biz, ticari olsun, burada yaşayan Türk toplumu için olsun bağların sıkılaşmasının taraftarıyız." diye konuştu.

TÜRKİYE'DEN KINAMA

Türkiye, Hollanda Temsilciler Meclisinin 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanıyan karar almasını şiddetle kınadı. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "Hollanda Temsilciler Meclisinin bugün 1915 olaylarını soykırım olarak tanıyan kararlar almasını şiddetle kınıyoruz. Avrupa’nın ortasında Srebrenitsa’da acısı hala dinmemiş soykırıma göz yuman bir ülkenin meclisinin aldığı söz konusu mesnetsiz kararların ne tarihte ne adalette yeri vardır. Dolayısıyla hiçbir hukuki bağlayıcılığı ve geçerliliği yoktur." ifadelerine yer verildi.

Türkiye’nin 1915 olaylarına ilişkin tutumunun tarihi olgulara ve hukuki normlara dayalı olduğu vurgulanan açıklamada, "Avrupa hukukuna yerleşmiş içtihatlar ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları, bu hususta haklılığımızı ortaya koymaktadır. Diğer yandan, Hollanda hükümetinin, Temsilciler Meclisinin soykırıma ilişkin değerlendirmesini uygulamayacağı ve Erivan’da düzenlenen anma törenlerinde temsil edilmenin olayların soykırım olarak kabul edildiği anlamına gelmeyeceği yönündeki açıklamasını not ediyoruz." ifadesi kullanıldı.

Yorumlar

ihsan serebrenitza sırpların Hollandalılarla beraber yaptıkları soykırımdır meclis toplansın kınasın daha ace afrika var