Almanya'dan 'Türkiye'nin önemini hatırlayan' açıklama

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Türkiye'nin dünya genelinde mevcut şartlarta ABD, AB ve Almanya'nın kilit roldeki ortağı olduğunu söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Almanya'dan 'Türkiye'nin önemini hatırlayan' açıklama

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schaefer, Türkiye’nin güvenlik ve dış politikadaki sınamalara karşı ABD, Almanya ve Avrupa’nın anahtar rolündeki bir ortağı olduğunu söyledi. Schaefer, Berlin’de düzenlenen basın toplantısında, ABD’ye giden Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel’in bu ziyarette Türk-Alman ilişkilerinde Alman askerlerinin İncirlik’teki durumu bağlamında yaşanan kırılma ve Almanya’nın DEAŞ'a karşı mücadelesinin gündeme gelebileceğini belirtti.

“Türkiye, önümüzde bulunan çok sayıda güvenlik ve dış politika sınamalarında ABD, Almanya ve Avrupa’nın anahtar rolü olan bir ortağıdır.” diyen Schaefer, ABD ve Türkiye ile DEAŞ'ın bölgeden bertaraf edilmesi konusunda birlikte çalıştıklarını kaydetti.

Schaefer, son olarak FETÖ'nin 15 Temmuz darbe girişime katıldığı iddia edilen 5 kişinin Frankfurt'ta iltica talebinde bulunmasına ilişkin bir soru üzerine, bu konuda ilgili dairenin ve gerektiğinde bağımsız mahkemenin karar verdiğini hatırlatarak yorum yapmayacağını belirtti.

Schaefer ayrıca Türkiye'de tutuklu bulunan Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel'in Almanya'nın İstanbul Başkonsolosu tarafından ziyaret edileceğini bununla ilgili Türk makamlarının gereken izni verdiğini aktardı.

Toplantıya katılan Savunma Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Boris Nannt da, federal milletvekillerinin İncirlik üssündeki Alman askerlerini ziyaret edememesinden sonra askerlerin başka bir ülkeye taşınmasına ilişkin yapılan tartışmalarla ilgili, bugün bir teknik ekibin incelemeler yapmak üzere Ürdün’e gittiğini açıkladı.

Daha önce de incelemelerin yapıldığını ve Ürdün’ün en uygun yer olarak ortaya çıktığını aktaran Nannt, ancak bu konudaki başka faktörlerin de değerlendirildiğini kaydetti. Kıbrıs Rum Kesimi’nin de alternatifler arasında olduğuna işaret eden Nannt, ancak şimdilik Alman askerlerinin İncirlik’ten ayrılması veya ne zaman taşınacaklarına ilişkin bir kararın alınmadığını açıkladı. Nannt, Savunma Bakanı Ursula von der Leyen’in başka bir toplantı için cuma günü Ürdün’de olacağını, burada teknik ekip ve diğer yetkililerle görüşmeler yapacağını ifade etti.

DIŞİŞLERİ BAKANINDAN FARKLI SÖZLER

Öte yandan Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ise İncirlik konusunda yaşanan kriz nedeniyle farklı konuştu. Gabriel, Türkiye’nin Alman milletvekillerine İncirlik izni vermemesini eleştirdi. Neue Osnabrücker Zeitung gazetesine gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gabriel, Türkiye’nin İncirlik konusunu politik bir araç olarak kullanmak istemesinin ters tepeceğini söyledi.

Alman askerlerinin İncirlik’ten çekilmesi konusundaki bir soruyu yanıt veren Gabriel, "Parlamentonun ordusu olan Alman ordusu, IŞİD’e karşı mücadelede önemli bir katkı sağlıyor. Bu sadece bizim isteğimiz değil, ABD gibi önemli NATO ortaklarının da isteği. Türkiye’nin şu anda yaptığı gibi, İncirlik’i politik bir araç olarak kullanması, iyi sonuç doğurmayacaktır. Kim bize Alman anayasasının sağladığı sığınma hakkını dikkate almama konusunda baskı (şantaj) yapmaya kalkarsa ve milletvekillerinin Alman askerlerini ziyaret etmesine bizim politik sığınma arayanları işkence ve tutuklanmaları pahasına iade etmemiz durumunda izin verecekse, granit gibi bir Almanya ile karşılaşır. Biz böyle bir şeye geçmişte müsaade etmedik, gelecekte de etmeyiz."

"ALTERNATİFLERİ DİKKATE ALMAMIZ GEREKİR"

Gabriel sözlerine şu ifadelerle de açıklık getirdi: "İncirlik’te makul bir çalışma imkanı mümkün olmayacaksa buna milletvekillerinin Alman askerlerini ziyaret etmeleri de dahil o zaman alternatifleri dikkate almamız gerekir. Biz Türkiye’ye kapıları kapatmamak için son birkaç ay içinde her şeyi yaptık. Kendimize hakaret edilmesine rağmen her defasında Türk hükümetiyle ilişki kanallarını açık tutmaya çalıştık.

Ancak, sürekli Alman vatandaşları makul gerekçeler gösterilmeden tutuklanacak ve kendilerine konsolosluk desteği verilmesi engellenecekse, Alman vatandaşlarının Türkiye’den çıkışına izin verilmeyecekse ve şimdi de Alman parlamentosuna baskı yapılmaya çalışılacaksa, o zaman tahammül sınırına ulaşılmış demektir. Ben sadece Türk hükümetinin gelecek günlerde fikrini değiştirmesini ümit edebilirim. Aksi takdirde Alman parlamentosu hiç kuşkusuz askerlerini Türkiye'de bırakamaz."

Yorumlar

ihsan get lan ne ortağı canın cehenneme