Clinton'un rakibinden Filistin mesajları
ABD’de Demokrat Partinin iddialı başkan aday adayı Sanders, "Barış aynı zamanda her bir Filistinli için güvenlik demek, kendi kaderlerini kendileri tayin etme hakkı, vatandaşlık hakkı ve Filistinliler için ekonomik refah demek. Barış, taraflarca kabul edilen sınırların oluşturulması, İsrail’in Gazze’de yaptığı şekilde Batı Şeria’daki yerleşim yerlerinden çekilmesi gibi Filistin topraklarının işgalinin sona erdirilmesi demek. Bu, bir zamanlar İsrail tarafında düşünülemez adım olarak görülüyordu. Barış aynı zamanda Gazze’ye yönelik ekonomik ambargonun kaldırılması demek” dedi.
ABD’de kasım ayında yapılacak seçimlerde Demokrat Partinin
Yahudi asıllı başkan aday adayı olan Bernie Sanders,
İsrail-Filistin meselesinde barışın sağlanması için “sadece İsrail
ile değil Filistin halkıyla da dost olunması gerektiğini”
düşünüyor.
Partisinin başkan adaylığını kazanmak için düzenlediği geniş
katılımlı etkinliklerle dikkatleri çeken Demokratların iddialı aday
adayı Vermont Senatörü Sanders, önceki günlerde ABD’nin en büyük
Yahudi lobisi Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesinin (AIPAC)
yıllık toplantısına katılmamasıyla eleştirildi.
Başkent Washington’da dün sona eren AIPAC zirvesine katılmayan tek
başkan aday adayı olan Sanders, katılmama gerekçesini kampanya
faaliyetleriyle çakışması olarak açıkladı.
Sanders, AIPAC’in konuşma daveti gönderdiği gün ise Salt Lake
City’de geniş katılımlı programda Ortadoğu politikasına ilişkin
önemli açıklamalar yaptı.
Yahudi kökenli olmasına karşın rakiplerinden daha fazla İsrail’i
eleştirmesiyle de bilinen Sanders, İsrail-Filistin meselesinde
barışın sağlanması için tüm taraflara ulaşılması gerektiğini
vurguladı.
Sanders, İsrail’in “koşulsuz var olma hakkının tanınması”
gerektiğinin yanı sıra İsrail’in güvenliğinin altını oyan terör
eylemlerinden de vazgeçilmesinin şart olduğunu kaydetti.
İsrail’i ABD’nin en yakın müttefiklerinden biri şeklinde tanımlayan
Sanders, İsrail’in bir ulus olarak devamını değil aynı zamanda
halkının barış ve güven içinde yaşama hakkının da sağlanması
konusunda çabalayacaklarını dile getirdi.
Barış konusunda "Başarılı olmak için sadece İsrail’e dost değil
Filistin halkına da dost olmalıyız” ifadesini kullanan Sanders,
barışın tesis edilmesi noktasında meselenin tüm taraflarına
erişilmesi gerektiğini anlattı. Bernie Sanders, sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Barış aynı zamanda her bir Filistinli için güvenlik demek, kendi
kaderlerini kendileri tayin etme hakkı, vatandaşlık hakkı ve
Filistinliler için ekonomik refah demek. Barış, taraflarca kabul
edilen sınırların oluşturulması, İsrail’in Gazze’de yaptığı şekilde
Batı Şeria’daki yerleşim yerlerinden çekilmesi gibi Filistin
topraklarının işgalinin sona erdirilmesi demek. Bu, bir zamanlar
İsrail tarafında düşünülemez adım olarak görülüyordu”
NETANYAHU'YA ELEŞTİRİLER
Sanders ayrıca İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yönetiminin
yeni yerleşim yerlerinin inşasını son dönemdeki şiddetlere karşılık
yapıldığını ileri sürmesini “absürt” olarak tanımladı. Yerleşim
yerlerini iki devletli çözüm sürecinin önündeki engellerden
gördüğünü vurgulayan Sanders, Gazze halkının çektiği sıkıntılara da
dikkati çekti.
“Barış aynı zamanda Gazze’ye yönelik ekonomik ambargonun
kaldırılması demek” diyen Sanders, Batı Şeria’da su kaynaklarının
yüzde 80’ini elinde bulunduran İsrail’in, Filistinlilere giden suyu
kısıtlamamaları çağrısında bulundu.
Özel çıkar gruplarının Amerikan siyaseti üzerindeki etkisini
eleştirmesiyle bilinen Sanders’ın Yahudi kimliğine rağmen AIPAC
zirvesine katılmaması Amerikan basınında genişçe irdelendi. Zirveye
katılan diğer başkan aday adaylarının İsrail’i destekleyen
söylemleri medyada oldukça yer edinirken, Sanders’ın Salt Lake
City’deki konuşmasındaki barış için atılması gereken adımlara
yönelik açıklamalarının görmezden gelindiği gözlendi.
Yorumlar