Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ: (1)

- "Burada üzerinde durulması gereken ABD Büyükelçiliğinin de bir terör örgütüyle bu kadar içli dışlı birisinin Türk makamlarına bildirilmeden ABD Büyükelçiliğinde çalışması ve bu kadar isnat bulunan birinin orada bulundurulması. 'Biz nasıl böyle birini burada tutuyoruz' diye biraz onun üzerinde kafa yorarlarsa daha isabetli olur" - "(MTV) Vatandaşlarımız şunu bilsinler, o yüzde 40'lık artış aşağı çekilecek. Bu daha iyi bir noktaya getirilecek. 'Ne kadar olacak?' herhalde birkaç güne kadar netleşir" - "Belediye başkanlarımıza yapmadıkları hakareti, düşmanlığı bırakmayanlar şimdi başka pencereden bakıyorlar. Yani sevdiklerinden değil. Ellerinden gelse her ikisini bir kaşık suda boğacaklar ama birdenbire bakıyorsunuz başka bir pozisyona geliyorlar. Bunların derdi ne Melih Bey ne Kadir Bey ne de başka bir belediye başkanımız veya vekilimiz, bakanımız, MKYK üyemiz, il başkanımız falan değil. Bunların derdi AK Parti'ye nasıl zarar verebiliriz, zarar verdirebiliriz"

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ: (1)

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, tutuklanan ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'la ilgili, "Burada üzerinde durulması gereken ABD Büyükelçiliğinin de bir terör örgütüyle bu kadar içli dışlı birisinin Türk makamlarına bildirilmeden ABD Büyükelçiliğinde çalışması ve bu kadar isnat bulunan birinin orada bulundurulması. 'Biz nasıl böyle birini burada tutuyoruz' diye biraz onun üzerinde kafa yorarlarsa daha isabetli olur." dedi.

Bozdağ, Kanal 24 canlı yayınında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İran dönüşü uçakta yaptığı açıklamalar ve belediyelerde yapılması beklenen değişikliklere ilişkin soru üzerine Bozdağ, AK Parti'nin Türkiye'nin her yerinde milletin duasını ve desteğini alarak hem yerelde hem de merkezi hükümette iktidar olduğunu vurguladı.

Milletin her seçimde AK Parti'ye olan duasını ve desteğini yenilediğini ifade eden Bozdağ, AK Parti'nin bütün bu başarıları elde ederken millete ürettiği hizmet, yaptığı eserler ve değişimlerle hem ülke için hem de kendisi için değişmez bir ilke olarak kabul ettiğini söyledi.

Bozdağ, diğer partilerde değişimin çok etkin bir şekilde yürütülmediğini ancak AK Parti'de değişimin çok net görüldüğüne dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"İlçe, il, belde kongrelerinde değişimler olduğu gibi yerel ve milletvekili seçimlerinde AK Parti kendini sürekli yenileyerek yoluna devam etmiştir. Vatandaş da bu değişime hep olumlu destek vermiştir. AK Parti'de bir kişi seçimde milletvekili ya da belediye başkanı adayı yapılmadı. Onlar siyasetin dışına da çıkmıyorlar. Siyasetin içinde başka alanlarda görev alıyorlar. Şu anda birçok belediye başkanımız var milletvekilliği yapan. İl başkanları var geçmişte milletvekilliği yapanlarda var. AK Parti kendi içerisinde siyasette milletin emrine sunduğu millete hizmet verdiği görevdeki kişilere zaman zaman değişimler yapıyor ki vatandaşın işi daha iyi görülsün. Türkiye'deki değişim dinamikleri daha iyi yakalansın. Bundan sonraki süreçlerde de değişim AK Parti'nin değişmez ilkesi olarak devam edecektir."

- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek'le ilgili iddialar

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile yaptığı görüşmenin hatırlatılması ve Gökçek'in istifa edip etmeyeceğinin sorulması üzerine Bozdağ, "Sayın Gökçek'le Sayın Cumhurbaşkanımız dün bir araya geldiler, konuştular. Konuşmanın muhtevasını şu anda cevap veren olarak ben sorandan daha iyi bilmiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Gökçekle ne konuştukları hususunda herhangi bir görüşmem olmadı. Sayın Melih Gökçek'in görüşme sonrası yaptığı bir açıklama var. Onun dışında görüşmenin içeriğine dair birşey yok. Muhtevası hakkında sadece Melih Gökçek'in beyanı dışında bir açıklama olmayan bir konuda bundan daha fazlasını söylemeyi ben doğru görmüyorum." karşılığını verdi.

Melih Gökçek'in istifa sürecini uzattığı yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Bozdağ, "Ben şimdi varsayımlar üzerinde böylesine çok önemli bir konuda doğru görmem. Olmamış çocuğa don biçmek bizim anlayışımıza uymaz. 'Sayın Gökçek şöyle yapacak, böyle yapacak. Sayın Gökçek'e şöyle dendi, böyle dendi' şeklinde bir değerlendirmenin içerisine girmeyi doğru görmüyorum." dedi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Partinin şerefi her şeyin önünde" sözlerinin hatırlatılması üzerine ise AK Parti'nin sadece bir parti olmadığını bir dava hareketi olduğu vurguladı.

Partide siyaset yapan herkesin bir yandan siyasi partinin üyesi öte yandan da bir davanın neferi olduğunu belirten Bozdağ, şu görüşlere yer verdi:

"Elbetteki mensubu olduğu bu davanın şanını yükseltmek, başarısını artırmak. Bunu yaparken şahıslarımızın ailelerimizin ilgili pek çok şeyle de karşı karşıya kalır ama 'önce milletim, ülkem, davam' diyenler bunları ikinci plana atmayı her zaman başaran insanlardır. Onu yapamazsak biz bu davayı sürdüremeyiz. O nedenle Cumhurbaşkanımız bu bir davadır bu davada herkesin üstün tutacağı çıkar. Bu davanın çıkarıdır. Davanın zarar görmesi varsa herkesin orda kendine bakacak ve değerlendirecek. Şahıslar üzerinden değerlendirme yapmalayım. Kadir Bey de partimize İstanbul'a uzun zaman hizmet etmiş birisidir. Onları incitecek birşey yapmak doğru değil. Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı şey şahıslar üzerinde değerlendirme yapmak değil. AK Parti hareketinin davasının temel ilkelerini ortaya koyuyor bu davanın içinde olanların üstün tutacağı ilkenin ne olduğunu hatırlatıyor."

Kongre sürecine kadar değişimin sürüp sürmeyeceği yönündeki soruya karşılık Bozdağ, AK Parti kongrelerinde değişimin yapıldığını söyledi. Şu ana kadar 20'ye yakın il başkanının değiştiğini, kongre süresinde de değimlerin olacağını bildirdi.

Bozdağ, belediye başkanlığı değişikliği ve diğer konuların hepsinin AK Parti'nin değişim iradesinin bir sonucu olduğunu belirterek, "2019 önümüzde seçim yılı. Hem belediye hem yasama hem de yürütmede seçim yılı. Kongrelerin hepsi de zaten seçimlere hazırlık kongreleridir. Çünkü partiler, iktidar olmak için siyaset yapıyor, halktan oy alıp, halkın sorunlarını çözmek için uğraşıyor. Öyle olunca da her kongre aynı zamanda ülkenin yaşayacağı seçimlere o partiyi taşıyacak kadroları ortaya çıkarmak ve güçlü bir ekiple yola devam etmektir." diye konuştu.

Bunun AK Parti'nin değişim iradesinin yaşayan, süreklilik arz eden bir irade olduğuna işaret eden Bozdağ, CHP'nin de bu konudaki eleştirilerde samimi olmadığını ifade etti.

- "Ellerinden gelse her ikisini bir kaşık suda boğacaklar"

Bozdağ, CHP'nin "AK Parti zarar görsün" hesabıyla argüman ürettiğini ve etik bir yaklaşım ortaya koymadığını belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Belediye başkanlarımıza yapmadıkları hakareti düşmanlığı bırakmayanlar şimdi başka pencereden bakıyorlar. Yani sevdiklerinden değil. Ellerinden gelse her ikisini bir kaşık suda boğacaklar ama birdenbire bakıyorsunuz başka bir pozisyona geliyorlar. Bunların derdi ne Melih Bey ne Kadir Bey ne de başka bir belediye başkanımız veya vekilimiz, bakanımız, MKYK üyemiz, il başkanımız falan değil. Bunların derdi AK Parti'ye nasıl zarar verebiliriz, zarar verdirebiliriz. Onun için samimi ve ilkeli duruş ortaya koyduklarını düşünmüyorum."

- Motorlu Taşıtlar Vergisi

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, "Motorlu Taşıtlar Vergisi'nde yüzde 40 oranı belirlendi ama Sayın Cumhurbaşkanı da galiba bunu yüksek buldu ve 'Revize edin' dedi. Yeni oran belirlendi mi?" şeklindeki soru üzerine, şöyle dedi:

"Sayın Cumhurbaşkanımızın resepsiyonda yaptığı açıklamadan sonra toplanan Bakanlar Kurulu'nda bu konu enine boyuna ele alındı ve değerlendirdirildi. Hatta tasarının içerisindeki diğer bazı konular üzerinde de yeniden bir değerlendirme yapıldı. Sonuç olarak Motorlu Taşıtlar Vergisi'nde tasarıdakinden daha iyi bir noktaya getirecek iyileştirme yapılması kararı çıktı. Bu konuda da Maliye Bakanı Sayın Naci Ağbal'a bir görev verildi. Naci Bey hazırlıklarını bitirdikten sonra bunu kamuoyuyla paylaşacak."

Bozdağ, "Oran belli mi?" sorusuna ise "Her yıl zaten rutin olarak yüzde 15'lik bir artış sağlanıyor. Bu sene bu yüzde 15'in üzerine tasarı yüzde 25 ilave ediyordu. Tabii bu rutin artış, zaten rutin de devam edecekti ama onun üzerine ilave bir şey yapılacak mı, yapılacaksa onun miktarı ne kadar olacak bunun çalışmasını bakanımız yürütüyor. O çalışma bittikten sonra bunu kendisi bizzat açıklayacak. Ayrıca da komisyonda bu değişiklik yapılacak. Vatandaşlarımız şunu bilsinler, o yüzde 40'lık artış aşağı çekilecek. Bu daha iyi bir noktaya getirilecek. 'Ne kadar olacak?' herhalde birkaç güne kadar netleşir." karşılığını verdi.

Bu konuda bir rakamın telaffuz edildiğini ama karar verilmediğini belirten Bozdağ, vatandaşların lehine bir değişim olacağını bildirdi. "Herhalde yüzde 25'i aşmayacak?" sorusu üzerine de Bozdağ, "Önemli bir artış olacağını pek düşünmüyorum." yanıtını verdi.

- "Çalışanlar arasında Metin Topuz diye bir isim yok"

Başbakan Yardımcısı Bozdağ, tutuklanan ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'la ilgili ABD Büyükelçiliğinden yapılan açıklamanın hatırlatıldığı soruya karşılık, Topuz'un bir Türk vatandaşı olduğunu vurguladı.

ABD Büyükelçiliği ve konsolosluklarında çalışanların tüm bilgilerinin Dışişleri Bakanlığına iletildiğini belirten Bozdağ, şu ifadeleri kullandı:

"Amerika Birleşik Devletleri Büyükelçiliğinin verdiği listede hem diplomatik hem konsüler hem de resmi çalışanlar arasında Metin Topuz diye bir isim yok. Onların çalışanı olarak gözükmüyor kayıtlarda. Çalışıyorsa onu bildirmemişler demektir. Bu onların ayrı bir eksikliğidir. Kaldı ki çalıştığı bildirilmiş olsa bile diplomatik dokunulmazlığı ya da konsüler korumacılığı yoksa onlarla ilgili işlem yapmak uluslararası hukuka uygundur. Türk vatandaşı herhangi birisi bir suç işlediği iddiasıyla karşılaştığında nasıl adli işlem yapılıyorsa Metin Topuz hakkında da aynı türde bir adli işlem yapılmıştır. Yargı, önüne gelen iddialar, deliller, bilgiler, veriler üzerinden hareket etmiştir."

- "Türk yargısı da Amerikan yargısı kadar bağımsız bir yargıdır"

Topuz'un FETÖ bağlantısına yönelik soru üzerine de Bozdağ, basına yansıyan kadarıyla bu konuda oldukça ciddi veriler olduğunu aktardı.

Bozdağ, Türk yargısını anayasa ve yasaların verdiği yetkiyi kullanarak görevini yaptığını ve yapmaya devam edeceğinin altını çizerek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Burada üzerinde durulması gereken ABD Büyükelçiliğinin de bir terör örgütüyle bu kadar içli dışlı birisinin Türk makamlarına bildirilmeden ABD Büyükelçiliğinde çalışması ve bu kadar isnat bulunan birinin orada bulundurulması. 'Biz nasıl böyle birini burada tutuyoruz' diye biraz onun üzerinde kafa yorarlarsa daha isabetli olur. Türkiye-ABD ilişkilerinin iyi olması, Türkiye ile ABD'nin ortak çıkarınadır. Bu ilişkileri iyi tutmak iki tarafın ortak hassasiyetini gerektirir. Türkiye'nin terör örgütü ilan ettiği örgütlerle irtibat, üyelik, iltisak içerisinde olanları bir büyükelçilik istihdam ederse o esasında bu ilişkilere en büyük zararı verir."

Bozdağ, ABD Büyükelçiliğinin açıklamasına ilişkin, "Elçiliğin tepkisini doğru bir tepki olarak görmüyorum. Kendileri böyle bir tepki ortaya koyabilir, o onların kendi takdiridir ama benim dediğim, bu Türkiye-Amerika ilişkilerine en büyük özeni gösterecek buradaki Amerika Birleşik Devletleri'nin büyükelçiliğidir. Onlar özen gösterecek." dedi.

Büyükelçiliğin FETÖ ile irtibatlı ve iltisaklı üyelik bağı olan birini çalıştırmaması gerektiğini aktaran Bozdağ, ABD'nin de El- Kaide gibi bir terör örgütünün mensubunu istihdam etmeyeceğine dikkati çekti. "Burada hassasiyet göstermesi gereken bizzat büyükelçinin kendisi ve büyükelçiliktir." diyen Bozdağ, ayrıca her hadiseyi siyasi tasarruf gibi değerlendirmenin de doğru olmadığına değindi.

Bozdağ, konunun, yargı tasarrufu olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Amerika da 'FETÖ'yü iade edin' dediğimizde 'Bizim yargımız bağımsız.' Cumhurbaşkanımızın korumalarının hepsine işlem yapıldığında hatta olay yerinde olmayanlara işlem yapıldığında 'Efendim bizim yargımız bağımsız.' Sizin yargınız bağımsız, biz söylediğimizde oluyor ama Türkiye'de bir şey olduğunda Türk yargısı bağımsız niye demiyorsunuz? Türk yargısı da Amerikan yargısı kadar bağımsız bir yargıdır."

(Sürecek)

Yorumlar