Doktorlara 'güleryüz' tavsiyesi
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Tarhan, "Güler yüzü esirgemek birçok olumsuzluğu getirir. Hastayı değersizleştirici yaklaşımların şiddet olarak geri döndüğünü görüyoruz" dedi
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, hekimlerin güler yüzlü olmasının önemine işaret ederek, "Güler yüzü esirgemek birçok olumsuzluğu beraberinde getirir. Hastayı değersizleştirici yaklaşımların şiddet olarak geri döndüğünü görüyoruz" ifadelerini kullandı.
Tarhan, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla yaptığı açıklamada, iletişim becerilerinin tıp fakültelerinde okutulmasıyla ilgili mevcut bilgilerin gözden geçirilmesi gerektiğini kaydetti.
Hasta ve yakınlarında eskiye oranla birçok şeyin değiştiğini vurgulayan Tarhan, sağlık hizmeti alanında beklentinin yükseldiğini aktardı.
Tarhan, "Hastaların daha önce hekime reçete yazdırması yeterliyken şimdi hasta ve hasta yakınlarında beklenti çok yükseldi. Bunun Sağlık Bakanlığının kaliteyi önemseyen politikalarından kaynaklandığını söylemek mümkün. Ancak hekimlerin de buna hazır olması gerekiyor. Hekimler adına bazı iyileştirici ve memnuniyeti artırıcı çalışmaların yapılması önemli. Hastanın düşüncesini, beden dilini okumak, ön yargılarını anlamak, onların korkularını gidermek çok önemli onun için de iletişim beceri yöntemlerini iyi bilmek gerekir" değerlendirmesinde bulundu.
İnsanların hastalık döneminde çok hassas olabileceğine işaret eden Tarhan, sağlık çalışanlarının da aynı hassasiyetle hareket etmesi gerektiğini aktardı.
Nevzat Tarhan, hastalara ve yakınlarına yaklaşma biçiminin önemli olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"O nedenle risk yönetimini bilmek gerekir. Burada kriz hali
vardır. Olay çıkaracak hastanın öncülleri vardır ve sağlıkçılar
bunu anlayabilir. Kimi sağlık çalışanlarında 'Senin söyleyeceklerin
beni ilgilendirmiyor' anlayışı var. Bu şekilde yaklaşıldığında
hasta bunu anlıyor. Çünkü duygusal okuryazarlık var hasta ve
yakınlarında. Ses tonu, söyleyiş tarzı, eşik altı vurgulardan bunu
hissedebiliyor. O nedenle hekim güler yüzlü olmalı. Güler yüzü
esirgemek birçok olumsuzluğu getirir. Hastayı değersizleştirici
yaklaşımların şiddet olarak geri döndüğünü görüyoruz".
"ŞİDDETİ KÖRÜKLEYEBİLİRLER"
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, her meslekte olduğu gibi kesinlikle sağlık
alanında çalışanların da inovasyon kuralına uyması gerektiğini
belirterek, "Hasta hekim ilişkisinde yüzde 15 kuralı uygulanmalı.
Zamanının yüzde 15'ni yaptığı işi düşünmeye ayırmalı. Nasıl ve
doğru yapmalıyım diye kendine sormalı. 10 saat çalışıyorsa en az
1-1,5 saatini yaptığı işi düşünerek geçirmeli kişi. Daha iyiyi
nasıl yapabilirim, alternatif neler olmalı gibi. Böylece meslek
hataları en asgariye inecektir" önerisinde bulundu.
Bazı hasta ve sağlık çalışanlarının şiddeti körükleyebileceğine
dikkati çeken Tarhan, davranışlarına göre hasta ve hekimler
hakkında şu bilgileri verdi:
"Sessiz Hasta: Fazla konuşmaz. Hekimlerin sevdiği tiplerdir. Ancak bu hasta tipleri sonradan konuşur. Pasif-agresif kişilerdir bu kişiler. Onun şikayet potansiyelinin daha fazla olduğu bilinmeli. Bu kişilere ihtiyacı olduğu kadar zaman ayırmak çok önemli.
Sıkıcı Hasta tipi: Kaygılı, huzursuz, aceleci ve sabırsızdır.
Girerken 'saatlerce sizi bekliyoruz hekim bey' serzenişinde bulunur
bu kişiler. Hekimde öfke uyandıran tiplerdir. O nedenle hekim bunu
anlamalı ve hemen 'Sizi beklettim farkındayım, kusura bakmayın'
şeklinde yaklaşımla gereksiz polemiği önleyebilmeli.
Narsist Hasta tipi: Hekimde öfke uyandıran bir başkatiptir. Tepeden
bakarlar her şeye. Beklentileri çok yüksek ve her şeyi bilirler.
Kusur bulduğunda üzerine gider. Özel hastanelerde sık karşılaşılır
bu tiplerle. Tatmini zordur bu hastaların. Ancak kaliteli hizmetle
kontrol altında tutulabilirler. Eğer bu kişilere bekletildiğinde
bilgi verilmemişse sinirlenirler. O nedenle her gerekçe sunularak
bilgilendirilmeli. Kişi de 'bana değer veriyorlar, bilgilendiriyor'
diye düşünerek rahatlar.
Bordurline Hasta tipi: Bir günde 4 mevsimi yaşayan kişilerdir.
Gülerken hemen ağlayabilir, sinirlenebilirler. Değişken kişilerdir.
Hekimin bu kişilere yaklaşımı çok hassas olmalı. Sağlık çalışanı bu
kişilerin duyguları hakimiyetine girmemeli. Hekim bu kişileri
yönetmeli. Sağlık çalışanı nötr ve soğuk kanlı tavrını
koruyabilmeli. Teflon tava gibi olmalı. Hastalardaki stresin
kendine buluşmasına fırsat vermemeli. Karşısına değil de yanına
alıp yönlendirmeyi başarabilmeli.
Otokrat Doktor tipi: Çok bilgili, mesleki yeterlilikleri iyi
ancak insani yeterlilikleri yetersiz tiplerdi. Buyurgandırlar.
Üretkenliği yüksek fakat hasta memnuniyeti düşüktür.
Demokrat Hekim tipi: Eleştiriye açık hastaya sıcak davranır,
çoğulcu, özgürlükçü, katılımcıdır. Üretkenliği düşük fazla hasta
göremez. Hasta memnuniyeti yüksektir.
Yetersiz Hekim: Söylediği sözde tutarlılık yok verdiği bilgi
yetersizdir. İkisi de düşüktür."
Yorumlar