Boko Haram nedir? ANALİZ
Setav, Nijerya’nın kuzeyinde Müslümanların çoğunlukta yaşadığı bölgede Selefi bir davet hareketinin bir terör örgütüne nasıl dönüştüğünün ele alındığı analiz dosyası hazırladı.
Sonhaberler | Haber Merkezi
Boko Haram, İslam dünyasının yaşadığı derin krizler sırasında teşekkül eden cihatçı ideolojiyi benimseyen bir grubun Nijerya’nın kuzeyindeki kültürel, siyasi, toplumsal, ekonomik ve dini krizden beslenerek oluşturduğu bir terör örgütüdür.
Örgütün kurucusu Muhammed Yusuf derin bir din alimi olmaktan ziyade Selefi-Cihatçı ideolojiyi etkili bir hitabetle kullanan bir hatiptir. Selefi dini yorumun 1970’lerden itibaren Nijerya’nın kuzeyinde var olması Yusuf’a bir toplumsal çevre oluşturma imkanı sunmuştur. Selefi gruplardan bir kesimini kendi etrafında toplayan Yusuf, Boko Haram’a evrilecek olan yapının nüvesini oluşturmuştur. Bu çekirdek ekip Nijerya’daki Müslüman bölgelerde ekonomik, toplumsal ve siyasi beklentilerine cevap verilmeyen, geleneksel dini grupların eylem tarzından rahatsız olan gençlerin öfkesini yönetmeye başlamıştır.
Örgüt kullandığı Selefi söylem içindeki cihat kavramını zamanla
daha çok vurgulayarak şiddet içerikli bir dil benimsemiştir.
Yusuf’un şiddet barındıran söylemi Nijerya’da geleneksel dini
yapılar, yerel yönetimler ve merkezi yönetim arasındaki ilişki
çerçevesinde şekillenen dini-toplumsal-siyasi yapıyı tehdit etmeye
başladı-
ğında Yusuf ve takipçileri Nijerya ordusunun sert müdahalesiyle
karşılaşmıştır. Nijerya ordusunun 2009’da Yusuf ve takipçilerine
yönelik gerçekleştirdiği operasyonların terörle mücadele stratejisi
çerçevesinden yoksun olması örgütün (Yusuf ve lider kadrosunun çoğu
öldürülmesine rağmen) güçlenerek bölgesel bir terör örgütüne
dönüşmesinin zeminini oluşturmuştur.
Boko Haram ilk teşekkül ettiği dönemde Taliban ve El-Kaide gibi örgütlerle aynı paralelde dururken DEAŞ’ın güçlenmeye başladığı dönemde ise ona biat etmiştir. Örgüt söylem düzeyinde 73. “Trans Sahara Counter Terrorism Partnership”, U.S. Africa Command, http://www.africom.mil, (Erişim tarihi: 9 Mart 2017).
“Şeriat”, “cihat” ve “tağut” gibi kavramları kurgulama şekli
itibarıyla Taliban, El-Kaide ve DEAŞ ile benzeştiği gibi Taliban ve
El-Kaide liderlerini övgüyle anmıştır. Ayrıca DEAŞ’a biat etmeden
önce bölgede El-Kaide’yle iltisaklı gruplarla yakın ilişki
kurmuştur. Boko Haram mensupları Fransa’nın Mali müdahalesi
sırasında El-Kaide ile bağlantılı gruplarla aynı safta Fransa ve
Mali birliklerine karşı savaşmıştır. Bunun yanında Boko Haram
üyelerinin yer yer Somali’deki Şebab örgütünün kamplarında eğitim
aldığı yönünde istihbarat bilgileri kamuoyuna yansımıştır.
Boko Haram eylem alanı ve taktiklerini geliştirerek büyümüştür.
Başlangıçta Borno eyaletinde suikast ve silahlı baskınlar yapan
örgüt süreç içinde bombalı saldırı, bomba yüklü araç saldırısı,
intihar eylemi gibi yöntemleri benimsemiş, Nijerya’nın başkenti,
komşu ülkeler Kamerun, Nijer ve Çad’ı da hedef almıştır. Ayrıca
Nijerya ve bölgedeki diğer ülkelerin misyonlarına da saldırılar
düzenlemiştir. ABD’li uzmanlar Boko Haram’ın başta El-Kaide olmak
üzere bölgesel ve küresel terör örgütlerinin uzantısı olduğunu
vurgulayarak Washington yönetiminin örgütü 2009 yılından 2013
yılına kadar Yabancı Terörist Organizasyon listesine koymamasını
eleştirmiştir. ABD istihbarat raporlarında örgüt bölgesel ve
uluslararası terör örgütleriyle ilişkilendirilse de organik
ilişkisi net şekilde tespit edilememiştir.
Boko Haram söylem ve eylem düzeyinde başarısız olmuş, arkasında yirmi bin ölü ve çoğu Müslüman yirmi milyon krizden etkilenen insan bırakmıştır. Muhammed Yusuf ve Ebu Bekir Şekau Nijerya’ya şeriat getirerek merkezi ve bölgesel yönetimlerin neden olduğu toplumsal, siyasi, ekonomik ve dini sorunları çözeceğini öne sürmüştür. Ancak Boko Haram’ın varlık gösterdiği yıllar boyunca bölge daha da yoksullaşmış, toplum ağır bedeller ödemiş, siyaset kurumunda herhangi bir düzelme olmamış, İslam ve terörün aynı kefede değerlendirildiği yeni bir vakıa ortaya çıkmıştır. Örgüt eylemsel düzeyde Nijerya’nın bütün kuzey eyaletleri başta olmak üzere Nijer, Çad ve Kamerun’daki Müslümanları yönetecek bir “İslam devleti” kurma iddiasında başarısız olmuş, Nijerya-Kamerun sınırında saklanarak genç kızları intihar bombacısı olarak kullanan butik bir terör örgütüne dönüşmüştür.
Boko Haram 2016 yılı sonu itibarıyla oldukça zayıflamıştır.
Bölge ülkelerinin operasyonları artarak devam etmektedir. Örgüt
bölgesel ve küresel terör örgütleriyle ilişkilerini derinleştirerek
varlığını koruma mücadelesi verebilir. Sambisa Ormanı’ndan
çıkarılmasından sonra örgütün intihar eylemleri dışında eylem
gerçekleştirememesi ise operasyonel kabiliyetini kaybettiğini
göstermektedir. Bunun yanında Ebubekir Şekau’ya yönelik örgüt içi
suikast girişimleri ve Şekau’nun
kendini ispatlama gayreti örgütün liderlik sorununu açığa
çıkarmaktadır. Ayrıca bölgede derin bir krize sebep olan örgütün
halk nezdinde itibar kaybettiği kaydedilmektedir. Bu nedenle
önümüzdeki dönemde savaşçı devşirme noktasında ciddi sorunlar
yaşayacağı muhakkaktır. Bunun yanında bölge ülkelerinin yukarıda
ifade edilen terörle mücadele girişimleri ve Nijerya’nın askeri
harcamalarını artırma kararı alması örgütle mücadelenin bundan
sonra da devam edeceğini göstermektedir. Buradan hareketle örgütün
üye sayısının azalacağı, operasyonel kabiliyetini büyük oranda
kaybedeceği ancak bölgesel ve küresel terör örgütleriyle ilişkisini
derinleştirerek küçük bir grup şeklinde de olsa önümüzdeki birkaç
yıl daha varlığını sürdüreceği söylenebilir.
ANALİZ DOSYASI İÇİN TIKLAYINIZ
Kaynak: Setav.ogr
Yorumlar